Gemi inşada şampiyonlar ligindeyiz

Neredeyse Barbaros ' dan bu yana, denizcilikte en parlak dönemimizi yasıyoruz. Sektör. 3 milyar dolar ihracat rakamını yakaladı. Taahütlerin toplamı 12 milyar dolar. Tersane sayısı 70 e çıktı. Dünyada besinci sıradayız. Türker çelik Gemi inşa sektörü, son üç yılda, bazı yıllarda yüzde 100' e yakın oranlarda büyüme kaydederek 3 milyar dolar ihracat rakamını yakaladı. Gerçekten de, son beş yıl içinde Türkiye' de en hızlı büyüyen denizcilik sektörlerinin başında gemi inşa ve armatörlük sektörleri geliyor. Ancak. Türk iş dünyasının yakından tanıdığı bir sektör olmadığı için kamuoyunda pek fazla dikkat çekmedi. Aslında bu büyümenin en önemli kaynağı sektörde küresel ölçekte yaşanan büyüme. Sektördeki büyümeyi en iyi rakamlar anlatıyor. Örneğin, 1998 yılında dünya tersanelerinde gemi üretimi 8.5 milyon cgt (brüt ton) idi. Geçtiğimiz yıl bu rakam dört misli artarak 31 milyon cgt' ye yükseldi. Uzmanlara göre. Bu rakam 2009' da bir büyük sıçrama ile 40 milyon cgt' ye yükselecek. İşin finansal cephesine bakıldığında ise şunları görüyoruz: 2004 ve 2005 yıllarında verilen gemi siparişleri 80 milyar dolar büyüklüğündeydi  Bu rakam, geçtiğimiz yıl 120 milyar dolara yükseldi. Özellikle büyük ölçekli gemilerde fiyatlar çıldırmış durumda. Denizcilik sektörünün en tanınmış yayınlarından Perşembe Rotasının yazarlarından Kaptan Murat Erdoğan, 'capasize' olarak adlandırılan 120 bin ton üstü kuru yük gemilerinin navlunlarının ( armatörün taşıma karşılığı aldığı aldığı günlük taşıma ücreti ) 2001 yılında 10 bin dolar düzeyinde iken bugün 200 bin dolar aştığını kaydediyor. Her yıl % 100 büyüme Denizcilik sektörünün yıllar itibarıyla ihracat rakamları (milyon $) 3. 000 685 2004 2005 2006 2007 * * 2007 yılı sektör uzmanları tarafından öngörülmüştür  Yine bu rakama paralel olarak 200l ' de 40 milyon dolara yapımı için sipariş edilen 170 bin tonluk bir kuru yük gemisinin bugünkü fiyatı 110 milyon dolara çıkmış durumda. Bu ölçekte olmasa da küçük tonajlı gemilerde de yüksek kârlar söz konusu. Yüzde 100 büyüme Bütün bunların sonunda Türk gemi inşa sanayi, 2004 yılından itibaren her yıl yüzde 100 büyüdü . 2004 yılında 685 milyon dolar ihracat yapan sektör 2005' te 1 milyar 250 milyon dolar. 2006 yılında da 2 milyar 500 milyon dolar büyüklüğünde ihracata imza attı.
Sonunda bu rakamın. 3 milyar doları aşması bekleniyor.

Tersaneler 3 yıl dolu

Bir diğer önemli olgu da tersanelerin doluluk oranı. Tuzla' da yerleşik tersanelerin tamamı üç yıl süreyle dolu. Bu yüksek tempo, sektöre yatırımları da paralelinde getirdi. Bundan birkaç yıl öncesine kadar 40' ın altındaki tersane sayısı bugün 70' e ulaşmış durumda. 2010' da ise bu sayının 120' ye çıkması bekleniyor. Gemi Sanayicileri Derneği (GESAD) Başkanı Ziya Gökalp, Türkiye' nin bugün gemi inşa sanayinde dünyanın sekizinci ülkesi olduğunu kaydediyor. Türkiye' nin ulaştığı bu konumun nedenleri de şöyle sıralanabilir: Gemi inşa sanayindeki lider ülkeler olan Güney Kore. Japonya ve Çin daha büyük kapasiteli gemiler inşa etmeyi tercih ediyor. Yine . büyük gemi siparişi veren büyük armatörlük Erdoğan : " Sektör 2002den sonra patladı " Denizcilik sektörünün saygın yayınlarından Perşembe Rotası' nın yazarlarından ve aynı zamanda sektör uzmanlarından kaptan Murat Erdoğan, sektörün 2002 yılından sonra yaşadığı gelişimi şöyle aktarıyor: " 2002 yılına kadar Türkiye' de ciddi bir gemi inşa faaliyeti yoktu. Daha çok bakım ve onarım faaliyetleri gerçekleştiriliyordu. 2002 yılında navlunların artmaya başlaması ile birlikte dünya genelinde gemi inşa faaliyetleri de artmaya başladı. Uzakdoğu büyük gemi inşa faaliyetine daha da ağırlık verdi. Bugün, armatörler büyük gemi inşaatı için Çin ve Kore gibi Uzakdoğu ülkelerine gidiyorlar. Uzakdoğu' da pek fazla küçük gemi inşa edilmiyor. Özellikle 2002 yılından itibaren, orta ve küçük ölçekli gemi projeleri Türkiye' ye yönelmeye başladı. Türkiye' de bir nevi terzilik gibi daha fazla işçilik isteyen bu orta ve küçük ölçekli gemiler inşa ediliyor. Uzakdoğu' da büyük 150 bin ton ve üstü büyük ölçekli gemileri 10 ile 15 ay arası gibi bir sürede inşa ederken, biz 10, 15 bin tonluk orta ölçekli gemileri aynı sürede inşa edebiliyoruz. Üretim hızı anlamında Uzakdoğu tersaneleri oldukça rekabetçi konumda. Bizim avantajımız ise kalifiye işgücümüz. " gruplarının önemli bir bölümü hâlâ Avrupa ülkelerinde. Armatörler, inşa aşamasından gemilerini kontrol etmek, bazı değişiklikler talep etmek istiyor. Bunun nedenle de Avrupalı armatörler, gemilerini çok uzak mesafedeki Uzakdoğu ülkeleri yerine Türkiye' de inşa ettirmeyi tercih ediyor.

İlk 5' e giriyoruz

Türkiye, yüksek hacimli seri işler yapmak yerine, daha fazla işçilik gerektiren orta ölçekli gemileri inşa ediyor. Küresel gemi inşa sanayiinde Türkiye belirli kategorilerde öne çıkıyor. Türkiye, genelde orta ve küçük ölçekli gemi kategorisini ifade eden 1015 bin ton kapasitenin altındaki gemileri inşa ediyor. Örneğin, bugün Türkiye orta ölçekli kimyasal tanker üretiminde dünya lideri . . . Ziya Gökalp. Dünyada 3 ile 18 bin ton arasındaki yeni kimyasal tanker siparişinin yüzde 65' inin Türk tersaneleri tarafından alındığını ifade ediyor. Uluslararası raporlara göre, önümüzdeki 34 yıl içinde Türk tersanelerinin inşa etmek için aldıkları gemi siparişlerinin mali büyüklüğü 12 milyar dolara ulaştı. GİSBİR' in (Gemi İnşa Sanayicileri Birliği) değerlendirmesine göre. Türk gemi sanayi sekizinci sıradan beşinci sıraya yükseldi. Güney Kore. Çin. Japonya ve Almanya'nın ardından geliyor. Ortadoğu' nun en büyük tersanesi yolda Türk yatırımcılar, büyük kapasiteli gemiler inşa etmek için oldukça iddialı tersane yatırımlarına girmiş durumda. Bazı tersaneler, bugüne kadar Türkiye' de yapılmayan büyük kapasiteli gemileri yapacak tersane projeleri üzerinde çalışıyor. Bunlardan biri de. 390 milyon dolar yatırımla Gelibolu Gemi Endüstri tarafından Gelibolu' da kurulacak tersane projesi. Önümüzdeki beş yılda kurulacak bu tersane, Ortadoğu' nun en büyüğü olacak. Tersanede, ham petrol taşıma kapasitesine sahip büyük tonajlı gemiler, büyük tonajlı kuru yük gemileri. 150 bin kapasiteli LPG ve LNG tankerleri, konteyner gemileri, lüks ve modern yolcu gemileri üretilecek. Yan sanayide çalışacak kişiler ile birlikte toplam 10 bin kişiye istihdam sağlayacak tersane projesi, Ahmet Kalkavan, Emekli Tuğamiral Nadir Kınay ve yine Emekli Tuğamiral Metin Poyrazlar tarafından yürütülüyor. Gelibolu Gemi yetkilileri, bu tersanenin Türkiye' deki tersanelere değil Çin, Japonya ve Kore gibi ülke tersanelerine alternatif olacağını kaydediyor. Büyük gemiler inşa etmek üzere yola çıkan bir başka grup da Sedef Tersaneleri. Grup mevcut tersanelerine ek yatırım yaparak kapasitelerini büyütecek ve 180 bin tonluk büyük gemiler yapmaya başlayacak. Bu projenin 2010 yılından önce bitmesi bekleniyor. Özellikle GİSBİR ' in girişimiyle sektörün gündeme aldığı bir başka konu da, gemilerin katma değerli teknoloji gerektiren aksamlarının Türkiye' de üretilmesi. Bugün Türk gemi sanayi ürettiği gemilerde ortalama yüzde 60 oranında ithal girdi kullanıyor. Bu ithalat gemi motoru ve makine bölümü için kullanılıyor . GİSBİR Başkanı Murat Bayrak , geçtiğimiz dönemde konuyla ilgili yaptığı açıklamada. " DTO (Deniz Ticaret Odası) ve GİSBİR olarak müşterek birtakım projeler üzerinde çalışıyoruz. Bunlar arasında, kendi makinelerimizi, dizel makineleri ve jeneratörleri imal etmek gibi projeler var " demişti. Çin, AB üyeliği ve yeni rakipler tehdit Bütün bu hızlı gelişime rağmen sektörün önünde tehditler de yok değil. Bu tehditlerin en büyüğü Çinlilerin, orta ölçekli gemi inşasına da başlamaları ve bunun seri üretimle gerçekleştirmeyi planlamaları. Sektör uzmanları bu durumda Türk tersanelerinin önemli bir reka betle karşılaşacağını ve ciddi yatırım yapma ihtiyacı duyacaklarını kaydediyor. Sektörü düşündüren bir başka konu da Avrupa Birliği uyum süreci . . . GİSBİR Başkanı Murat Bayrak , bu konuyla ilgili olarak şunları anlatıyor: " Maliyetlerimiz Avrupa fiyatlarının çok altında. Ancak bu böyle kalacak anlamına gelmiyor. Avrupa Birliği müktesebatı ile ilgili uymamız gereken şartlar, fiyatlarımızı onların fiyatlarına yükseltmeye zorluyor. " Avrupa Birliği' nin Türkiye' den bir başka talebi de gemi inse kapasitesini dondurması. Gemi İnşa Sanayicileri Birliği yönetimi, kota konuluncaya kadar bu nedenle elimizden geldiğince yatırım yapıp üretim kapasitemizi artırmamız gerektiğini kaydediyor. Türkiye adına bir başka tehdit de Bulgaristan. Romanya, Ukrayna. Rusya. Azerbaycan ve Türkmenistan gibi yeni ülkelerin sektöre ciddi yatırımlar yapmaya başlamaları. Bu ülkelerin şimdilik Türkiye kadar güçlü altyapıya sahip olmadıkları görülüyor.

Kaynak: Platin Dergisi

Editör: TE Bilişim