İşte Türk bilim adamlarına ödül getiren buluşlar

Rüzgar ve güneş enerjisiyle çalışan tekne, sulamada kaybı en aza indiren su kapanı ve orman yangınını susuz söndüren kamyon... ODTÜ’lü bilim adamlarına 3 büyük çevre ödülünü kazandıran buluşların nasıl çalıştığını izleyin.

Volitan, birinci oldu.

İSTANBUL - Bu yıl ilk defa düzenlenen Green Dot Awards’da (Uluslararası Çevreci Tasarım Yarışması), ODTÜ öğretim üyesi Dr. Hakan Gürsu başkanlığındaki Designnobis grubu ve ODTÜ öğrencilerinden oluşan ekibi, 3 dalda ödül kazanarak büyük bir başarıya imza attı. 52 ülkeden 1000 ‘in üzerinde proje katıldığı yarışmada, Volitan adlı teknolojik ve çevreci tekne projesi, ulaştırma dalında birinci oldu. Ayrıca, Türk tasarım ekibinin Aqua-Trap (Su kapanı) projesi çevreci ürün grubunda ikincilik, Fire Knight (Susuz orman yangını söndürme aracı) projesi kavramsal dalda mansiyon kazandı. Ekibin yürütücülüğünü yapan Dr. Hakan Göksu ve başarıya katkı sağlayan ekip projelerini NTVMSNBC’ye anlattı.

Dr. Hakan Gürsu şunları söyledi: “Yarışmada toplam altı kategori bulunuyordu. Bunlar transportation (ulaştırma), building and environment (mimari ve çevre), productions (ürünler), entertainment, servisler, konsept çalışmalar ve bunların dışında kalan diğer alanlar. Yarışmaya en fazla üç proje ile katılmak gerekiyordu. Biz de Volitan projemizle ulaştırma, Aqua Trap projemizle diğer ürünler bölümüne, Fire Knight projemizle de konsept dallarında yarıştık. Volitan kendi dalında birinci olurken Aqua Trap yine kendi dalında ikinci, Fire Knight da mansiyon ödülü aldı. Fire Knight’ı projeye sokmaktaki asıl amacımız ürünün tescil edilmesiydi. Bu proje şu anda ABD’de bazı yarışmalarda da yer alıyor. Fire Knight’tan çok ümitliyiz.” Gürsu projelerini şöyle anlattı:

1) VOLITAN: 2040 YILININ TEKNESİ

Daha önce de pek çok yarışmada birincilikler alan Volitan adlı projemiz, Green Dot Awards’da ulaştırma kategorisinde birinci oldu. Volitan’ı yüksek teknolojili, güneş enerjisi ve rüzgarı kullanan çevreci bir tekne olarak adlandırabiliriz. Amerikalılar Volitan’a “2040 yılının teknesi” diyor. 

HEM GÜNEŞ HEM RÜZGAR

Teknede, bizim katı yelken dediğimiz iki panel var. Bu paneller hem açılı durabiliyor, hem de hareket edebiliyor. Üzerlerinde bulunan güneş panelleri ile güneş enerjisi elde ediyor. Toplam 150 metrekarelik güneş panelimiz var. Ancak bu paneller aynı zamanda katı yelkenler ve rüzgar karşısında aşağı yukarı 250 metrekarelik yelkenin performansına sahip. Elbette tekne hem güneş, hem de rüzgarı beraber kullanabiliyor ve bunlar beraberken çok daha iyi performans veriyor. Ama birinin olmadığı yerde diğerini de kullanabiliyoruz. Dolayısıyla bu sistemler birbirini destekleyen ve birbirine alternatif sistemler.

Tekne rüzgarı ve güneşi kullanıyor. Gündüz güneş enerjisini, gece de rüzgarı... Ayrıca rüzgar karşısında aşağı yukarı 250 metrekarelik bir yelkenin performansına sahip. Bir de 150 metrekarelik güneş panelimiz var. Bu, güneş ve rüzgar beraberken çok daha iyi performans veriyor. Ama rüzgarın olduğu güneşin olmadığı bir havada birini, tersi durumda da diğerini kullanıyoruz.  

Teknede iki adet motor bulunuyor. Bu motorlar gövdenin dışında, kanatların üzerinde yer alıyor ve limana girerken kapanabiliyor. Ayrıca Volitan sadece 14 metre olan düşük direk boyu nedeniyle diğer teknelere göre beş katı daha dengeli. Tamamen kapalı olduğu için, dalgaya girip çıkabiliyor ve nokta dönüşü yapabiliyor.

DENİZ SUYUNU ARITIYOR

Volitan’ın başka bir özelliği de “reverse osmos” dediğimiz teknikle deniz suyunu arıtabilmesi... Yani Volitan limana girmeden, yiyecek desteği dışında sonsuz yolculuk yapacak bir tekne olma özelliği taşıyor. Uzun yolculuklarda sadece panelleri yıkamak gerekiyor. Bu, deniz suyu buharlaştığı zaman kalan tuzun temizlenmesi için gerekli. Bütün güneş enerjisi sistemlerinde, panel temizliği performansı birinci derecede etkiler.

ÜÇ ÖDÜLLÜ TEK ULAŞIM ARACI

Biz, 12 kişilik bir tekne yaptık. Son derece çevreci, sıfır karbondioksit emisyonuyla denizcilik yapılabileceğini gösteren bir tekne tasarladık. Daha önce dünyanın en iyi tekne tasarımı ödülünü ve dünyanın en iyi ulaşım aracı ödülünü almıştık, bu sene de dünyanın en çevreci ulaşım aracı ödülünü aldık. Anlayacağınız Volitan üç ödüllü bir tekne ve dünyada üç ödül alan başka bir ulaşım aracı yok.

YAKINDA SATIN ALABİLECEKSİNİZ

Volitan’ı bugünkü teknolojik imkanlarla üretmek mümkün. Teknenin boyu 32 metre... Bizim amacımız bu ölçüyü 18 metreye indirebilmek ve rahatlıkla satın alınabilecek bir ulaşım aracı haline getirmek. Ancak günümüz imkanlarıyla bu mümkün değil. Güneş panellerinin performansı yükseldiği zaman teknenin boyutları da yarı yarıya küçülecek dolayısıyla fiyat düşecek. Bu gerçekleştiği zaman , 8-10 bin tane üretilebilecek. Böylece Volitan pek çok kişinin ulaşabileceği bir tekne olacak. Bunun dışında, Volitan’ın farklı varyasyonlarını da yapmayı düşünüyoruz. Örneğin turistlik amaçlı bir modelin ilgi çekeceğini umuyoruz. Bu hem çevreye, hem de turizme önemli katkı sağlayacaktır.

Volitan için şimdiden bazı teklifler aldık ancak şu anda değerlendirme aşamasındayız. Örneğin Fransız hükümetinin yeni bir projesi var; Hint Okyanusu’nun ortasında bir ada yapıyorlar. Deniz aracı olarak da Volitan’ı düşünüyorlar.

2) AQUA TRAP: KURAKLIĞA ÇÖZÜM

Aqua Trap’i hazırlarken mantık şuydu: Gündüz toprak ısıyı emer, gece soğurken de suyu geri verir. Örneğin bir naylon torbayı yere koyduğunuzda, sabah üzerinde damlacıklar olduğunu görürsünüz. Biz bir örtüyle bu suyu topladık ve sistemin kuraklığa çözüm olacağını düşündük. Özellikle kara ikliminin çok kurak olduğu yerlerde bitki yetiştirebilmek için modüler bir sistem geliştirdik. 

Yeni dikilen ağaçlar, yeterli ölçüde köklerinden su alamadıkları için çok çabuk kuruyabiliyor. Ancak su doğrudan köklere verildiğinde bu önlenebiliyor. Biz ise zemine bir örtü seriyoruz (Bu çok özel bir örtü değil). Bu örtü sayesinde hem topraktan çıkan suyu tutarak kullanabiliyoruz, hem de dışarıdan gelen suyu doğrudan bitkinin köküne verebiliyoruz. Örtü de üzerine düşen suyu alıyor, su bunun üzerine köklere iletiliyor. Sonuçta 25-30 dakika çalıştıracağınız bir fıskiye sistemini 3 dakika çalıştırarak bitkileri sulayabiliyorsunuz. Aqua Trap ile çok daha az su kullanarak, bitkilerin gelişimini sağlayabiliyorsunuz.

UCUZ VE ETKİN

Sistemimiz ucuz maliyetli ve etkin olduğu için çok beğenildi. Kuraklığın önemli bir sorun olduğu günümüzde önemli bir alternatif olacağı düşünüldü. Kuraklık çeken üçüncü dünya ülkelerinde rahatlıkla kullanılacağı ifade edildi.

3) FIRE KNIGHT: YANGINA SUSUZ MÜDAHALE

Fire Knight’a 6x6 bir hibrit araç. Dizel jeneratörle elektrik üretiyor. Altı tekerlekte altı motor bulunuyor. 32 ton ya da 10 metreküp toprağı yerden alabiliyor ve toprağı havalı basınç yardımıyla 120 metre menzile püskürtebiliyor. Dolayısıyla yanan ağaçların üzerini toprakla kapatarak hem sönmelerini sağlıyor hem de soğutma işlemini aynı anda yapıyor. 

Orman Bakanlığı’nın verilerine göre arabalardan atılan izmaritler yüzünden çıkan orman yangınlarının oranı yüzde 30-40 civarında. ‘Fire Knight’ sadece çıkan yangını söndürmekle kalmıyor, izmaritlerden kaynaklanan yangınları da önlüyor. Bunu da şöyle yapıyor: Ormanlarda bir çeşit devriye aracı gibi dolaşıyor, zemini toprakla örtüyor. Dolayısıyla, izmaritlerden kaynaklanan yangınlara karşı önlem almada da yararlı oluyor. Ayrıca rüzgara karşı çalışabiliyor ve altı emaye kaplı olduğu için yanmıyor.

KOMPLE ORMAN ARACI

Fire Knight, yalnızca yangın sırasında değil, sonrasında da kullanılabiliyor. Yangına müdahale için toprağı kazıyor, bu özelliği yangın sonrasında ağaç dikiminde de aktif olarak kullanılabilmesini sağlıyor. Bunların dışında aracın püskürtme özelliği sayesinde tohum ekimi de yapılabiliyor. Dolayısıyla Fire Knight çevreci komple bir orman aracı.

EKİBİN TASARIMCILARI ANLATIYOR

Sözüm Doğan:

Şu an master öğrencisiyim. 2006’dan yani işin başından beri ekipteyim. Hocamızdan sonra ilk ekibe katılan bendim Ödüllü üç projede de yer aldım. Projelerin özellikle görselleştirme kısmında katkıda bulundum. Hakan hocayla beraber, fikirler ortaya konulurken beraber kritik ve değerlendirme sürecinde de bulundum. Burada projeleri nasıl yaparız, bunları nasıl tartışıyoruz ve bu bütün ekibe yayılıyor.

İşi ortaya koymaya gelince daha çok projelerin görsel, biraz da mekanik, teknik yönünden katkılarım oldu. Ben hazırlanan projelere kişisel olarak bakmıyorum. İşe başlarken hocayla kafa kafaya verdik, beraber yola çıktık.

Tolga Çağlar:

2006’dan beri ekipteyim. Sözüm’den sonra ekibe katılan ikinci eleman da benim. Sözüm’le benzer çalışmalarda bulunduk. Daha çok görsel ve grafik aşamasında çalıştım. Bu Haziran’da ODTÜ endüstri tasarımı bölümünden mezun oldum, şu an öğrenci değilim. Buradaki çalışmalarıma devam etmeyi planlıyorum.

 

Editör: TE Bilişim