Kızıldeniz'deki Thistlegorm, muhteşem bir batık hazinesi...

Şimdilerde Kızıldeniz dalış turizminin en önemli batığına dönüşen Thistlegorm’a dalanlar, 32 metre derinlikte bir tarihe tanıklık ediyor. Rengârenk canlılar lokomotiflerin, askeri kıyafetlerin, ciplerin, motosikletlerin üzerinde yaşıyor. 130 metre uzunluğundaki dev gemi ve üzerindeki askeri malzemeler sürrealist bir tabloyu andırıyor.. Orada bir hazine var derinde...


KIZIL DERİNLİKLERDE BİR TARİH

Denizin derinliklerinde lokomotifler… Rengârenk deniz canlılarının süzüldüğü sularda sağa sola saçılmış motosikletler ve askeri kıyafetler. Kızıldeniz’deki Thistlegorm Batığı, dalış tutkunlarına sürrealist bir tablonun içine düştüğü hissini yaşatıyor.

Yerkürede birbirlerini etkilemeyen, birbirlerini yaşamla beslemeyen neredeyse hiçbir deniz yok gibi. Daracık su koridorları, bazen doğal yollarla bazen insan eliyle açılıyor; iki yabancı su dünyası arasında bir geçit oluşuyor. Karşılıklı yaşam akışı, önceleri yavaş sonra giderek ivmesi artan bir hızla iki yönde akmaya başlıyor.

ŞARM EL ŞEYH BATIKLARININ EN ÜNLÜSÜ

Süveyş Kanalı’nın 1800’lerin sonunda açılmasıyla benzeri bir göç, Akdeniz’le Kızıldeniz arasında da başladı ve hâlâ devam ediyor. Kızıldeniz’in seviyesinin Akdeniz’e göre 1.2 metre daha yüksek olması nedeniyle Süveyş Kanalı Üzerinde Kızıldeniz’den Akdeniz’e doğru sürekli bir akış söz konusu.

130 metre uzunluğunda, 18 metre genişliğindeki Thistlegorm, 32 metre derinlikte.

Sha’ab Ali bölgesi bizlere cömertçe sunduğu yaşamla yüreğimizde alkışlar kopartıyor. Ünlü Thistlegorm Batığı, Şarm el Şeyh batıkları denince ilk akla gelen nokta. İlk dalışımızı ambarların ve iç mekânın görüntülenmesine, ikinci dalışımızı ise dış mekânın görüntülenmesine ayırıyoruz.

Her gün yaklaşık 4.000 civarında dalıcı Kızıldeniz kıyılarında dalış yapıyor. Yetkililer bu sayının sürekli arttığını ifade ediyor.

6 Ekim 1941’de Girit’ten kalkan Alman uçakları tarafından batırılan gemi, 1956’da keşfedildi. İlk dalışı gerçekleştiren Jacques Cousteau ile Calypso ekibiydi. Rehberimizin verdiği bilgilere göre, Alman uçakları İngiliz savaş gemisi Queen Mary’yi batırdıklarını sanarak Thistlegorm’u bombalamıştı.

Tahsin Ceylan, fotoğraf makinesiyle Thistlegorm efsanesini çekti.

32 metre derinlikte yatan, 130 metre uzunluğunda, 18 metre genişliğindeki Thistlegorm, 1940’ın nisan ayında yapıldı. İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz askeri malzemelerini Güney Afrika’ya ulaştırmak üzere yola çıktı. Afrika kıyılarında gerçekleştirdiği son yolculuğuysa yalnızca dördüncü seferiydi. 49 kişilik mürettebatından dokuzunu yüksek rütbeli İngiliz askerlerinin oluşturduğu Thistlegorm, son yolcuğu için Haziran 1941’de Glasgow’dan demir alarak İskenderiye’ye ulaştı. Süveyş Kanalı’nı geçip güvenli bir barınakta demirliyken Girit’ten kalkan Alman uçakları Thistlegorm’u 6 Ekim 1941, saat 01:30’da sulara gömdü.

MÜZEDEN DAHA FAZLASI

Bir savaş gemisi batığı olmasının yanı sıra milli parktaki korunaklı yerleşimiyle özgün bir su altı müzesi de denebilir Thistlegorm için. Hatta bir müzede bulabileceğinizden fazlasını görebiliyorsunuz. Askeri kargo gemisi olmasından ötürü, yükünün çoğunu askeri malzemeler ve araçlar oluşturuyor. Tanklar, torpidolar, cipler, tüfekler, çöl koşullarına uygun BSA ve Norton marka motosikletler, üniformalar... Yani bir ordunun ihtiyaç duyacağı tüm malzemelerle dolu bir gemi.

En ilginci, batığın her iki yanına savrulmuş duran lokomotifler. Su altında bir lokomotif görmek Thistlegorm’un sunduğu bir ayrıcalık. Ters dönmüş tankların görünümü de Thistlegorm’un muhteşem atmosferine renk katıyor. Sahip olduğu kargonun görsel zenginliğinin yanı sıra canlı popülasyonuyla da görülmeye değer.

Uçaksavarların üzerinde oluşan mercanlar, batığın farklı yerlerinde yuva yapmış boy boy rengârenk balıklar, Thistlegorm’un zenginlikleri. İki dalışla bitmeyecek kadar büyük boyutlardaki 9.000 tonluk bu batığın iç kısımlarında yer alan, kamyonların, motosikletlerin bulunduğu bölmelere girmek için hem yeterli deneyime sahip olmak, hem de birtakım teknik ayrıntıları atlamamak gerekli; kılavuz ipi, yedek fener kullanmak gibi. Ben kılavuz ipi yerine rehberimiz, Serhat, Jun ve Oğuz’la birlikte alt ambarlara doğru süzülüyorum. Askeri zırhlı araçların tekerlek çapları tam rehberimin boyunda kadrajıma giriyor. İnanılması güç, bir dönemin sessiz tanıkları şimdi tarihe düşülen bir dipnot gibi karşımızdalar.

DÜNYANIN EN DURU SUYU

Avustralya ve Papua’dan kayıtlı ‘Tiger Sole’ Kızıldeniz’de ilk kez Tahsin Ceylan tarafından görüntülendi.

Yıl boyu 20 derecenin altına düşmeyen su sıcaklığı, binde 40 tuzluluk, diplerdeki magmanın besleyici etkisi ve dünyanın en duru suları Kızıldeniz’de tür patlamasına yol açıyor. Bölge bu yüzden dalış turizmine gönül verenler için gökten yere inmiş bir cennet değerinde…

KIZILDENİZ GELECEĞİN OKYANUSU

Kızıldeniz’in tropikal suları 200 yıldan fazla süredir Akdeniz’e karışırken, Afrika ve Arap Yarımadası arasında yeni bir okyanus oluşuyor. Dünyanın en duru suyu Kızıldeniz, kendini geleceğin okyanusu olmaya hazırlıyor. Oysa o bugün bile okyanusları kıskandıracak kadar zengin ve derin...

Kızıldeniz’de omurgasızlar ve algler dışında 1.200 tür balık yaşıyor.

Kızıldeniz’de denizin ruhuna uzanan yolculuğumuzda rotamızı iki turluk, toplamda 15 günlük Kuzey Safari oluşturuyor. Kuzey Safari, Sina Yarımadası’nın güney uç noktalarından Şarm el-Şeyh’i de içine alan mükemmel bir rota. Yerleşim birimi, Şarm El Maya ve Na’ama adlı iki koydan oluşuyor.

KAPTAN COUSTEAU'YA SELAM

Burası, Kaptan Cousteau’nun ‘Sessiz Dünya’ belgeselleriyle tanımaya başladığımız bölgelerin başında gelen bir turizm merkezi. Her gün yaklaşık 4.000 civarında dalıcının Mısır’a ait Kızıldeniz kıyılarında dalış yaptığı ve bu sayının sürekli arttığı ifade ediliyor.

Bölgedeki türlerin yaklaşık 600’ü endemik.

Kızıldeniz’in 2.350 kilometre uzunluğuyla dünyanın en duru su yapısına sahip. Görüş kabiliyetinin hemen hemen her mevsim kabul edilebilir görüntü oluşturması, Kızıldeniz’in su altı fotoğrafçıları için de cazibe noktası olmasına kaynak teşkil ediyor. Bab-ül Mendep Boğazı’yla Hint Okyanusu’na, Süveyş Kanalı’yla da Akdeniz’e bağlanan Kızıldeniz’de omurgasızlar ve algler dışında 1.200 tür balığın yaşadığı ve yaklaşık 600 türün endemik olduğu belirtiliyor.
Yıl boyu 20 derecenin altına düşmeyen üremeye elverişli su sıcaklığı, binde 40 oranındaki tuzluluk ve diplerdeki magmanın neden olduğu yoğun besleyici elementler, biyo çeşitliliğin sürekli artmasını sağlıyor. Dalışlarımızı VIPSCUBA ayrıcalığıyla gerçekleştiriyoruz.

MUHTEŞEM AKVARYUMLAR

Dalış noktaları açısından oldukça zengin bir mönüye sahip Sharm el-Şeyh. Jakson, Laguna, Shark Yolanda, Anemon City, Thomas ve Gordon resifleri bölgenin tür çeşitliliği açısından en çok tercih edilen noktaları.
Dalıcıların dikkat etmeleri gerekli kurallar, her dalış öncesi deneyimli eğitmenlerimiz, Volkan Kiracı, Serhat Sadıkoğlu ve Yaman Arnavutoğlu tarafından anlatılıyor. Dalışlarımıza yerel rehberlerimiz Şerif Kotla ve Asia Rychwalska eşlik ediyor.

Bazı günler 5 olmakla beraber gece dalışı dahil günde ortalama 4 dalış gerçekleştiriyoruz. Artakalan zamandaysa sonraki günün erken dalışına hazırlık yapıyor, kaydedilenleri izliyor, yorumluyor ve de devamında kısa bir uyku çekiyoruz.

Sharm el-Sheikh bölgesindeki, doğanın muhteşem akvaryumu olarak da tanımlayabileceğimiz Ras Muhammed Deniz Milli Parkı’nda bölgedeki akıntıların kesişme noktası olması nedeniyle tür çeşitliliği daha da fazla. Devasa mürenler geniş açı görüntülerimize mükemmel kadraj oluştururken, bir gece dalışında daha önce görmediğimiz sıra dışı bir canlıyı görüntülemek heyecanımızı artırıyor.

TÜR ÇEŞİTLİLİĞİ ÇOK FAZLA

Yüzeye ulaşmanın akabinde hemen fotoğrafları Sevgili Baki Yokeş Hocamıza gönderiyoruz. Heyecanlı bekleyişimizin cevabı sonraki gün geliyor: ‘Tiger Sole’ (Soleichthys heterorhinos). Avustralya ve Papua’dan kaydıyla birlikte. Ama Kızıldeniz’den kaydı yok. Sanırım bu da bize kısmet...

SADECE BAKIN
Kızıldeniz’e dalış amaçlı gidiyorsanız tekne konaklamalı turlar daha ideal.
Tropik sularda bir şeylere dokunmamaya özen gösterin.
Mümkünse bütün vücudunuzu saracak dalış kıyafetleri kullanmayı tercih edin.
Kızıldeniz’de sualtı yaşamının korunması için birçok yasak var. Yalnız tekneler değil, dalıcıların da belli kurallara uyması gerekiyor.
Dalıcıların bıçak kullanması, zıpkınla avcılık yasakların başında geliyor. Dalış teknelerinin suya çapa atarak demirlemesi de yasak.

NASIL GİDİLİR?
THY, Şarm el Şeyh’e direkt uçuyor. Ağustos sonunda gidiş dönüş bilet fiyatı yaklaşık 1000 TL.

Editör: TE Bilişim