Arkas Holding’in Başkanı Lucien Arkas, “Yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Cumhuriyet 100 yaşına girecek, 60 yılını ben patron olarak yaşadım, ben neler gördüm. Türkiye’ye güvendim ve hep kazançlı çıktım” dedi.

Türk denizcilik filosunda en fazla Türk bayraklı gemiye sahip olan Arkas Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, konteyner gemi filosu sahibi armatörler listesinde dünyada ilk 30 arasında yer aldıklarını hatırlatarak, “Benim görevim tahmin etmek, öngörmek. Grup olarak Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz. Yatırımlarımızı ve gelecek planlarımızı bu potansiyeli dikkate alarak yapıyoruz. Cumhuriyet 100 yaşına girecek, 60 yılını ben patron olarak yaşadım, ben; neler gördüm. Türkiye’ye güvendim ve hep kazançlı çıktım” dedi.

Arkas, sözlerine “Coğrafi konumumuzu denizcilik ve lojistiğin ihtiyaç duyduğu yatırımlarla desteklersek ülkemizin bir üretim üssü haline gelir. Dünya bir geçiş dönemi içine girdi. Ama krizlerin fırsatları da beraberinde getirdiğini biliyoruz. Kriz dönemlerinde dik durmak ve cesur olmak lazım” ifadelerini de ekledi.

‘Ciro değil maliyet’

Akdeniz, Karadeniz, Kuzey Avrupa ve Batı Afrika’ya düzenli hat taşımacılığı yaparken servis ağlarını genişletecek her türlü fırsatı değerlendirmek istediklerini belirten Arkas, şunları söyledi:

“Ciro bazlı hedefler koymak yerine en uygun navlunla en fazla yükü en az maliyetle taşımaya odaklanıyoruz. Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz sektörlerdeki deneyimimiz nedeniyle yabancı ortaklarımız bizi bölgenin en güçlü oyuncusu olarak tercih ediyor.”whatsapp-image-2023-04-24-at-14.01.07.jpeg

Gemide kırılan şişe ve ‘Arkas’

Günümüzde paketli ticaretin yüzde 85’inin konteynerla taşındığına değinen Lucien Arkas, bu işe girdiği ilk günleri şu anektodla aktardı:

“27 yaşımda 1972’de İstanbul’da şube açtım. 1978’de konteyner işi çıktı. Baktım bu işin geleceği burada ve o işe girdim, öğrendim. Gittim Şişecam’a ‘siz Yunanistan’a kola şişesi, su şişesi gönderiyorsunuz orada şişeliyorlar. Gemide kırılıyor yarısı’... Rahmetli İbrahim Bey’e (İbrahim Bodur) Çanakkale Seramik’e gittim. ‘İbrahim Bey habire kırıyorlar sizin seramikleri’ dedim. Ben taşıyayım kırık olmadan Rotterdam’a. Sonra Ülker, Arabistan’ bisküvi gönderiyordu yarısı tuz oluyordu. Ona da gittim... Daha sonra Boyner’e gittim, Osman Bey’e. Hollanda’dan yünü buraya kamyonla geliyordu. Ben ‘Yeni Zelanda’dan konteyner koyacağım getireceğim kapınıza kadar’ dedim. ‘Tamam’ dedi anlaştık... Bugün 48 konteyner gemimiz var. Yılda 1.5 milyon konteyner taşıyoruz. Arkas Line, 27 ülkede 68 limanda acente hizmetleri verirken yılda 8 binden fazla uğrak yapıyor.”

Demiryollarında stratejik hamle

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas, lojistikte demiryolunun önemine değinirken, şunları söyledi: “Bütün sanayi kıyıda çünkü limana yakın olması lazım. İçeriye demiryolu ile ulaşım lazım. O zaman sanayi de iç bölgelere gelebilir. Türkiye’nin dağıtımını uzun mesafelerde demiryolu ve karayolunu birleştirerek yapmak lazım. 38.5 milyon euro’luk yatırımla lokomotif siparişi verdik. Böylece halihazırda demiryolu ile taşımalarını gerçekleştirdiğimiz Kayseri, Konya, Ankara, Gaziantep, Eskişehir gibi Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden yine Türkiye’nin en büyük limanlarına ithalat-ihracat konteynerlerini tarifeli seferler ile taşıyacağız.”

Denizciliğin son 10 yılının kendi içinde krizlerle geçirdiğine dikkat çeken Bernard Arkas, “Dünyanın trafiğinin ilk 5 büyük şirket, yüzde 60’ını, ilk 10 yüzde 80’ini kontrol eder hale geldi. Büyükler arasındaki savaş tüm sektörü etkiledi. Bu nedenle reflekslerimiz krize hazırdı. Pandemide çok etkilenmedik” dedi.

Kaynak:Milliyet

Editör: Nermin İstikbal