Limanın İzmir’e katkısı yok

SOCAR Türkiye’nin CEO’su, Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, Alsancak Limanı’nın misyonunu tamamladığını söyledi, “Konteyner değil, kruvaziyer limanı olmalı” dedi.

YILLARDIR Ege Bölgesi’nin ihraç kapısı olarak nitelendirilen Alsancak Limanı’yla ilgili son günlerde tartışma başladı. Fitilini SOCAR Türkiye Başkanı (CEO) ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz’un ateşlediği tartışmanın çıkış noktası ise limanın konteyner bölümünün artık görevini tamamladığı yönünde.
 
‘Alsancak Konteyner Limanı olmazsa İzmir biter’ gibi bir algının varlığına dikkat çeken Yavuz, limanın kente artık bir katkısı olmadığı görüşünde. 
 
Nemrut Körfezi’nde limancılık alanında önemli bir kümelenme oluştuğuna dikkat çeken Yavuz, “Gerek Petkim Yarımadası, gerek Nemrut Körfezi ve Çandarlı Liman Projesi, gerekse Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ni düşündüğünüzde olağanüstü bir hareketlilik var. Hem lojistik, hem de üretim anlamında bir kümelenme yaşanıyor. İzmir’in buraya sahip çıkması gerekiyor. Sahiplenici bakması, kendisinden bir parça gibi görmesi şart. İzmir sadece kent merkezi sınırlarından ibaret değil.
 
Çiğli ve Balçova sınırlarından oluşmuyor. Nemrut Körfezi’ndeki limanların İzmir’e, ekonomiye olan katkısına bütünsel bakmak gerekiyor. Şu anda tartışmaların ruhunda bir sahip çıkmama seziyorum” diye konuştu. 

Alternatif yer var
 
Alsancak Konteyner Limanı’nın olmaması halinde İzmir’in biteceği gibi bir algının varlığından söz eden Yavuz, limanın kente hiçbir katkısı olmadığını dile getirdi. Yavuz, şöyle devam etti:
 
“Bu kadar kamyonu kente sokmanın İzmir’e ne katkısı olabilir anlamış değilim. Sonuçta, burasının üstlendiği görevi daha uygun atmosferde yapacak bir yer var. Alsancak’ın alternatifi var ve şu anda buradan daha çok iş yapıyor. Rakamlar bunu gösteriyor. Doğal bir liman oluşmuş. Ve orada limancılık dışında başka bir şey yapmanız imkansız. Ben konteyner gemilerine aşık olan birini, onların fotoğrafını çeken kimseyi görmedim. Alsancak Limanı’nın konteyner dışında başka alternatifleri var.
 
Buna yoğunlaşmak gerekiyor. Artık orasını İzmir’in geleceğiyle bütünleşik düşünerek hareket etmek gerekiyor. Kruvaziyer ve yat limanı yapılabilir. Bunun yanında oteller, AVM’ler, rezidanslar yapılarak turizmde bir çekim merkezi yaratılabilir. İzmir’in artık limanın geleceğini tartışması gerekiyor. Bugün İzmir halkına, konteyner mı yoksa kruvaziyer gemisi mi istersiniz diye soralım. Yanıt bellidir. “

İZMİRLİ BUNU İSTER
 
Alsancak Limanı ile ilgili görüşlerinin yatırımı devam eden Petkim Limanı’ndan bağımsız olduğunu ifade eden Yavuz, “Bir dönem sivil toplum örgütlerinde görev almış biri olarak böyle konuşuyorum. Sonuçta İzmir’in gelecek vizyonu için bu şart. 2020 EXPO hedefleri için gerekli. İzmir için en hayırlısının bu olduğunu düşünüyorum. Alsancak Limanı’nın konteyner kısmı artık misyonun tamamladı. İlerde hem bizim, hem de Çandarlı’nın devreye girmesiyle zaten buradaki gemi sayısı azalacak. Burada derinlik 9 metre, bizim orada 16 olacak” diye konuştu.

İLK FAZ 2015’TE

Petkim’in liman yatırımının devam ettiğini de aktaran Kenan Yavuz, şu bilgileri verdi: “Şubat ayında alanında bir dünya devi olan APM Terminals ile anlaşma imzaladık. Ege’nin en büyük entegre limanı olacak Petkim Konteyner Limanı’nı, 28 yıllığına onlar işletecek. Limanın ilk fazı 2015, ikinci fazı ise 2016’da tamamlanacak. Başlangıçta yıllık 1.5 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesine sahip olacak. Bu kapasite 4 milyon TEU’ya kadar çıkabilecek. 16 metre derinlik olacak ve 11 bin TEU konteyner taşıyan büyük gemiler limana yanaşabilecek. Böylece Ege’nin 2025 yılına kadar konteynır elleçleme ihtiyacını karşılamış olacağız.” 

HERKES MÜDÜR OLMAK İSTİYOR

SOCAR’ın Türkiye’de eğitim ciddi yatırım yaptığına dikkat çeken Yavuz, “Şu ana kadar Türkiye’ye kazandırılan okullar için 50 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı. Aliağa’ya çok güzel bir meslek lisesi yaptırdık. 10 milyon dolar değerindeki okul, ilçenin simgesi oldu. Biz bir yandan bunu yaparken, öte yanda Türkiye’nin en büyük sıkıntısı ar iş gücünde karşımıza çıkıyor.
 
Bu noktada büyük bir sıkıntı var. Nitelikli eleman yok. İş arayan çok, ama işe uygun kimseyi bulamıyorsunuz. Artık üniversitelerimiz, genel müdür mezun ediyor. Herkes genel müdür oluyor. Bilgisayarın başında oturup, tuşa basınca yazıcıdan yeşil yeşil dolarların çıkacağını düşünüyorlar. Böyle bir şey olmaz. İş-Kur kayıtlarında 10 bin garson aranıyor, kimse yok. Ama herkes müdür olmak istiyor” dedi.
Editör: TE Bilişim