KG Grubu şirketlerinden Ertuğ Balık A.Ş., yıllık 7 bin tonluk üretim kapasitesiyle dünyanın önde gelen firmalarına levrek ve çipura gönderiyor. More Aquaculture markasıyla levrek ve çipura üreten Ertuğ Balık, öte yandan Türkiye’de ikinci, İzmir’de ise tek kara midye çiftliğiyle de sektöre farklı bir soluk katmış durumda. Ertuğ Balık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, hem su ürünleri yetiştiriciliği alanında yürüttükleri çalışmaları hem de sektörün durumu hakkında bilgi verdi.<br /> <br /> AKG Grubu’nun inşaat ve turizm sektöründeki güçlü yatırımlarına 2002’de su ürünleri yetiştiriciliğini de eklediğini hatırlatan Levent Akgerman, şöyle devam etti: Balıkçılıkta da iddialı 7 bin ton kapasite “Mordoğan Su Ürünleri iştirakiyle sektöre adım attık. Daha sonra Ertuğ Balık A.Ş.’ yi de bünyemize kattık. Bu iki firmayı 2008’de Ertuğ Balık A.Ş. adı altında birleştirdik. Ve More Aquaculture markasıyla satışlarımıza devam ediyoruz. Mordoğan’da 550 ton, Çandarlı’da ise 2 bin 800 ton olmak üzere toplam 3.350 ton/yıl kapasiteli 4 adet su ürünleri yetiştiricilik belgeli çiftliğimiz bulunuyor. 2008’de yatırımını tamamladığımız ve faaliyete geçirdiğimiz 7 bin ton/yıl üretim kapasiteli işleme ve paketleme tesisimizle, bugün dünyanın önde gelen firmalarına levrek ve çipura ihraç ediyoruz.”<br /> <br /> <strong>TÜRKİYE’DE İKİNCİ İZMİR’DE İSE TEK</strong><br /> <br /> Şirketin 2014’te midye üretimi üzerine hazırladığı projenin TÜBİTAK desteği aldığını belirten Levent Akgerman, bu yatırımının 2015 sonunda tamamlandığını belirterek, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verilen 300 ton/ yıllık üretim izin belgesini alan More, bugün Türkiye’de bu belgeye sahip ikinci, İzmir’ de ise tek firma durumuna geldi” bilgisini paylaştı. Balıkçılıkta da iddialı<br /> <br /> <strong>ÖNYARGILARI KIRIYORUZ</strong><br /> <br /> Levent Akgerman, More’nin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescillenmiş yetiştiricilik belgesiyle pek çok insanın midye tüketimi konusunda yaşadığı ön yargıyı kırma adına yeri bir misyon oluşturduklarını ifade ederek, “Midyelerin deniz suyunu süzerek ve içerisindeki besin maddelerini alarak büyüme ve gelişmesini sağlıyor olması tüketicilerin zihninde önemli soru işaretleri oluşturuyor. Şirketimizin midye tesisinin yer aldığı bölge belirli bir akıntı hızında ve derinliğinde olduğundan midyelerinde sağlıklı ve temiz bir su ortamından beslenmesine olanak sağlıyoruz. Midye yetiştiricilik tesisimiz, uzun halat sistemi olarak adlandırılan yatay konumdaki ana beden halatlarının şamandıralar yardımıyla yüzdürüldüğü ve bu ana beden halatlarına monte edilen 8 metrelik dikey besi kollektörleriyle üretim gerçekleştiriyoruz” dedi.<br /> <br /> <strong>AMERİKA'DAN İSVİÇRE'YE</strong><br /> <br /> Levent Akgerman, “Tesisimiz her şeyden önce bir gıda kuruluşu olmanın hassasiyetiyle, üretim koşulları, kalite standartlarına uygunluğu, temizlik ve hijyene verdiği önemle tüm denetimlerinden en yüksek puanları alarak belgelendiriliyor. Ayrıca işletmemizdeki 195 çalışanın 125’i kadın. Kadın iş gücüne özel önem veriyoruz. Şirketimiz üretiminin yüzde 95’lik kısmını ihracata yönlendiriyor. Başta İngiltere olmak üzere İtalya, Fransa, İsviçre, Amerika ve daha birçok ülkeye işlenmiş levrek ve çipura ürünlerini gönderiyor. İhracatın yüzde 90’lık kısmı da donuk levrek ve çipura filetosundan oluşuyor” bilgisini paylaştı.<br /> <br /> <strong>NORVEÇ GİBİ OLABİLİRİZ </strong><br /> <br /> Levent Akgerman, avcılık yoluyla avlanan 98 milyon tonun yaklaşık yüzde 20’sinin kültür balıkçılığına yem olduğuna dikkat çekerek, “FAO’nun 2014 yılında açıklamış olduğu rapora göre yıllık çiftlik balığı tüketimi yüzde 4,4 artarak 10.3 kg’ye ulaşmış ve 9.7 kg olarak gerçekleşen avcılık balığı tüketimini geçti. Norveç’te somon çiftliklerine lisanslar devlet tarafından süresiz olarak veriliyor. Sadece kurallara uyulmaması durumunda lisanslara el konulmakta ve tesis değişimi yapılıyor. Ayrıca 2012’den itibaren yeni lisans verimi durduruldu. Ülke yaptığı her ihracattan devlete yüzde 0,9 oranında vergi ödüyor. Buradan gelen gelir de reklam ve tanıtım amaçlı kullanılıyor. Yaklaşık 100 milyon euro civarında olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’nin de su ürünleri yetiştiriciliğinde bu stratejiyi izlemesi büyük kazanç olur” ifadesini kullandı.