Kılavuz Kaptanları diğer mesleklerin birçoğundan ayıran, gururlandıkları bir husus da çıktıkları her gemide onlar için bir sancağın toka edilmesidir. Denizcilerin kullandığı işaret sancakları içinde ikisi kılavuz kaptanlarla ilgilidir. Birincisi geminin kılavuz kaptan istediğini gösteren G (Golf) sancağı, ikincisi ise “gemimde kılavuz kaptan var” anlamına gelen H (Hotel) sancağıdır. Bu işaret sancakları yıllar içinde değişiklik göstermişlerdir. Golf sancağının artan telsiz haberleşme imkanları nedeniyle kılavuz kaptan talebi amacıyla kullanımı neredeyse unutulmuş ve terkedilmiştir. Hotel sancağı ise eski yıllara göre şekil değiştirmiş ve son halini almıştır. Hotel sancağının ilk şeklinin Venedik bayrağı olduğu söylenir. Venedik’e giden gemilerin oranın bayrağını çekerek kılavuz kaptan istemelerinden doğan alışkanlıkla bu adetin dünyaya yayıldığı söylenir. Son haline gelmeden önce üstte beyaz, altta kırmızı olan Hotel sancağı Polonya bayrağına benzemekteydi. Ters toka edilirse de Endonezya ve Monako bayraklarıyla karıştırılabilirdi. Belki de bu nedenle son halinde kırmızı ve beyaz renkler yan döndürülerek uçkur tarafı beyaz olmak üzere dikine yapılmış, mevcut Hotel sancağı oluşturulmuştur.

İşaret sancakları kapsamında bilinen kılavuz kaptan sancakları olan Golf ve Hotel sancaklarının dışında birçok denizci ülke, kılavuz kaptanları ve kılavuzluk hizmetlerini simgeleyen ulusal bir sancak tespit etmiş ve kullanmıştır. İngiliz kılavuz kaptanlar yakalarına hala üstte beyaz altta kırmızı renkli rozetler takarlar. Hatta bir tanesi de bana hediye edilmişti, hala saklarım. Bu tür değerlere karşı muhafazakarlıkları ile ünlü İngilizlere; “Hala yatay sancağı mı kullanıyorsunuz?” diye sorduğumda tabii ki, “Eski sembolü koruyoruz” demişlerdi. İngilizlere bu renklerin anlamını sorarsanız size, bazıları şaka yollu, “beyaz saç, kırmızı burun, kılavuz kaptan geliyor...” derler.

Türk kılavuz kaptanların da böyle bir sancağı vardı ve aslında halen de var. Fakat maalesef neredeyse unutulup, kaybolmaya yüz tutacak gibi görünüyor. Türk kılavuz kaptanları tarafından uzun yıllar her kılavuzluk istasyonunda ve her kılavuz kaptan (pilot) motorunda kullanılan bu sancak, özelleştirmeler sonucunda sanki eskiden kılavuzluk hizmetlerinin bağlı olduğu TDİ A.Ş.’nin bir simgesi gibi düşünülüp bir çok yerde terk edilmiş. Bu sancağın yok oluşu, bende başka bazı değerlerin de yok oluşunu çağrıştırdığı için ilgili bir kanun, mevzuat, kural varsa bulmak amacıyla araştırdım, soruşturdum... Bulduklarımla da bu yazıyı hazırladım. TDİ A.Ş. Müze ve Sanat Galerisinin Müdürü Sayın Ali Bozoğlu, bu noktada bazı ipuçları konusunda bana yardımcı oldu, bu sancağın aynısının bir dönem kılavuz kaptanların rütbesi olarak kullanıldığını gösteren kılık kıyafet mevzuatının ilgili resimlerini gönderdi. Bu resimler de bu sancağın ulusal bir işaret olarak kullanıldığını doğruluyordu. 1951 yılında yayınlanan Denizcilere Mahsus Kıyafet Yönetmeliği’nin yayınlandığı Bakanlar Kurulu kararının 10. sayfası; kıyafetler ve kıyafetlere konulacak apoletler hakkında bilgileri içeriyor. Bu Yönetmelikteki Şekil 33’te verilen apolette sancağın rengi ve şekli kullanılmış.

Yerli kaynaklardan fazla bir bilgiye ulaşamayınca internette yabancı kaynakları taramaya çalıştık. Bayrağın internette arşivlenmiş resmi çok ilginçtir ki, yabancı bir araştırmacıya ait. Željko Heimer tarafından temin edilmiş resim doğru boyutlarla sancağı gösteriyor. Adına da “Turkish Pilot Flag” (Türk Kılavuz Kaptan Sancağı) denilmiş. Kaynak olarak “Album des Pavillons, Flaggenbuch (1939), Pedersen (1971)” gösterilmiş. Demek ki, bu sancağın tarihi en azından 1939’a kadar uzanıyor. Kaynaklarda sancağın tanımı “dikdörtgen, yatay olarak ikiye ayrılmış üstte kırmızı altta beyaz zeminde, ortada halat dolanmış sarı çıpa” olarak verilmiş. Flaggenbuch (1939) kaynağında sarı çıpanın boyutu yüksekliğin ½’si genişliğin ise 1/3’ü olarak tanımlanmış. Sanırım bu boyut bugün kullanılandan biraz daha geniş. Aynı kaynaklarda yürürlükte olanın yanında eski “Türk Kılavuz Kaptan Sancağı” da verilmiş. Željko Heimer tarafından temin edilmiş bir diğer resim eski sancağı gösteriyor. Flaggenbuch (1926) kalın kırmızı çerçeveli bir beyaz bayrak göstermiş. Çerçevenin görünür oranı 5/7. Bu sancağı gösteren, bu konudaki daha eski kaynaklar 1917 yılında yayınlanan National Geographic Dergisi ve 1924 tarihinde yayınlanan “Webster’s New International Dictionary” isimli sözlük. Bu kaynaklardan anladığımıza göre Osmanlı döneminden başlayıp Cumhuriyetin ilk yıllarında kullanılan eski sancaktan sonra bu günkü Türk Kılavuz Kaptan Sancağı 1939 veya daha eski bir tarihten bu yana kullanılmakta. Bu konuda araştırma yapacaklara bir başlangıç noktası vermek amacıyla bulup öğrendiklerimi yazdım. Umarım ülkemizde de bir Kılavuzluk Kanunu çıkar ve o kanunda devlet bu sancağı tanımlar ve kanuna her kılavuzluk istasyonunda, her pilot motorunda Türk Kılavuz Kaptan Sancağı, Türk Bayrağının yanında dalgalanır hükmünü koyar. O güne kadar bu sancağın korunması ve kullanılmaya devam edilmesi Hopa’dan İskenderun’a tüm limanlardaki kılavuz kaptan meslektaşlarımıza düşüyor.

 

Dr. Kapt. Ali Cömert
Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

 

Editör: TE Bilişim