Ülkemizin karasularında giderek artan petrol arama faaliyetleri hem göğsümüzü kabartmakta, hem de geleceğe umutla bakmamıza vesile olmaktadır. Giderek artan petrol fiyatları ve enerji ihtiyaçları doğrultusunda offshore sondaj çalışmalarının sayısı da dünya genelinde artış göstermiştir
 
Ülkemizde daha önceden bu faaliyetlerde bulunulmadığından veya bunlarla ilgilenen Türk firması olmadığından Türk denizcilerimizin konuyla ilgili tecrübeleri ve tecrübe kazanma şansı yok denecek kadar azdır.
 
2010 senesinde Karadeniz’e gelen Leiv Eiriksson platformuyla beraber az sayıda denizci için çalışma imkânı doğdu, şu an yaklaşık 20 kadar Türk denizcisi burada ancak alt görevlerde çalışmaktadır. Ben de burada 1 ay süreyle depocu olarak çalıştım, platformu ve yapılan operasyonları az da olsa görebilmek için.
 
Bu eğitimlerin arasında da en belirgin ve bize uzak olan eğitim pozisyon sabitleme diyebileceğimiz DP (Dynamic Positioning) en başta geliyor. Belgelendirme İngiltere’deki Nautical Institute tarafından yapılıyor, kombine olarak kurs ve staj süreçleri gerektiriyor. Türkiye’de herhangi bir firmada DP sınıfı gemi bulunmamaktadır. Bu yüzden 2 seneyi geçkin süredir stajımı tamamlayabileceğim, bana şans verebilecek bir firmayı bütün dünyada arıyorum, yeri geliyor ofislerine gidip kapı kapı dolaşıyorum. Her türlü şartlarda rütbe ve maaş gerekmeksizin sadece stajımı yapabilmek için çalışabileceğimi belirtmeme rağmen olumlu bir cevap alamıyorum. En temel neden olarak hep çalışılan bölgenin yerel kuralları gereğince, beni istihdam edemeyecekleri cevabını alıyorum.
 
Petrolün aranması önce sismik gemilerin yaptığı surveylerle başlıyor ve ne mutlu ki devletimizin MTA bünyesinde kendi modern sismik gemisini yaptıracağını bilmek çok sevindirici. Ama büyük ihtimalle bu gemi de DP sınıf bir gemi olacak ve Türkiye de henüz DP ehliyeti olan bir denizci yok.
 
Sismik gemilerin ardından oil riglerin gelmesi, sonrasında petrolün bulunması ve bulunduktan sonra üretim ve depolamanın yapılacağı FPSO ve bütün bunların çalışmalarında bunlara hizmet veren gemiler; Anchor Handling Tugs, Platform Supply Vessels, Offhsore Service Vessels ve benzerleri…
 
Brezilya karasularında yaklaşık 4 sene önce bulunan petrol sahalarında şu an farklı tipte birçok gemi çalışmaktadır. Ama Brezilya devleti bu işlere katılan firmalara personel kotası koydu. Yani o bölgede çalışan bir PSV dediğimiz hizmet gemisinde bile çalışanların %50si Brezilyalı olmalı. Bundaki amaç kendi ülke vatandaşlarına kendi offshore sahasındaki işlerde tecrübe kazandırılması ve istihdam sağlanmasıdır. Leiv Eiriksson platformunda çalışırken orada konuştuğum güverte zabitleri de konuyu doğruladılar, bu kota zabit ve personel olarak ayrı uygulanıyor ki sadece alt personelin yerel olmasıyla firmalar işin kolayına kaçmasın diye
 
Bugün Brezilyalı denizciler bu kota vesilesiyle hızla offshore üzerine olan eğitim ve stajlarını tamamladılar ve dünya çapındaki büyük firmalarının gemilerinde, platformlarında önemli konumlara geldiler.
 
Umarım ki bizim ülke sularımızda da petrol arama çalışmaları daha da artar ve sonunda petrol de bulunur. Ama en önemlisi, inşallah bu süreçte Türk denizcileri de unutulmaz ve istihdam sağlanır, bunun oluşması için gereken kurallar ve kanunlar geç kalınmadan hazırlanır.
Editör: TE Bilişim