İnciraltı deniz müzesine yoğun ilgi

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı arasında imzalanan protokolle 2007 yılında Kabotaj Bayramı'nın kutlandığı 1 Temmuz'da açılan İzmir'deki Deniz Müzesi, Türk denizcilik kültürünün öğretilmesi ve denizciliğinin tanıtılmasına destek veriyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlarda fiili görevlerini tamamladıktan sonra orijinal halleri korunarak müze gemi şeklinde düzenlenen ''TCG Ege Fırkateyni'' ve ''TCG Piri Reis Denizaltısı''ndan oluşan Deniz Müzesi, Türk denizciliği hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler tarafından ziyaret ediliyor.

Açıldığı günden bu yana geçen yaklaşık 1.5 yılda 180 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği Deniz Müzesi'nde, ziyaretçiler, gruplar halinde önce ''TCG Ege'', ardından da ''TCG Piri Reis'' gemilerini görevliler eşliğinde gezerek su üstü ve su altı denizciliğini tanıma fırsatı buluyor. Tüm yaşam ve görev alanları ile sistemleri orijinal olarak korunmuş gemilerde, denizciliğin inceliklerini ve denizde yaşam koşullarını bir ölçüde de olsa yaşayarak öğrenen ziyaretçiler, gezide Türk Deniz Kuvvetleri tarafından yüz yıllardır sürdürülen Türk denizcilik geleneklerini de öğreniyor.

HER PAZARTESİ KURU FASULYE GELENEĞİ

Ziyaretçiler, müze gezisi sırasında en çok ilgi çeken bölümlerden Türk Denizcilik gelenekleri ve kurallarına ilişkin panolarla bilgilendirmenin yapıldığı salonda, Türk savaş gemilerinin hepsinin direğinde Kur'an-ı Kerim asılı bulunduğunu, gemi komutanının tüm emirlerinin ''Bismillah'' ile başladığını öğreniyor. Dünyada sadece Türk Deniz Kuvvetlerine özgü gelenekler hakkında ziyaretçiler bilgi sahibi oluyor. Türkçe rüzgar isimlerinin nereden geldiği, gemilerde neden her pazartesi kuru fasulye yendiği, gemilerin isminin başında neden ''TCG'' ibaresinin yer aldığı ve denizci kıyafetlerinde neden 8 düğme bulunduğu gibi ilginç denizcilik bilgileri de ziyaretçilere anlatılıyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının üstlendiği sorumluluklar, imkan ve kabiliyetleri ile öğrenci ziyaretçiler için askeri deniz okullarının tanıtımının yer aldığı video sunumlarının da yapıldığı Deniz Müzesi'nde, ziyaretçileri en etkileyen unsur ise özellikle denizaltı gezisi sırasında yaşam alanlarının kısıtlı olması nedeniyle denizciliğin zorluklarını bizzat görmek oluyor.

Ziyaretçiler, müze ziyaretlerinde, gemi ve denizaltının nasıl sevk, idare edildiği, ne tür görevler yapıldığı hakkında bilgilenmenin yanında, yeterli istirahat alanı olmadığı için denizaltılarda uygulanan ''sıcak yatak'' uygulaması gibi ilginç bilgileri de bu geziyle öğreniyor.

DENİZCİLİK TÜRK'ÜN BÜYÜK ÜLKÜSÜ

Deniz Müzesi Müdürü Yüzbaşı Hüseyin Kılınç, müze gemilere ilişkin yaptığı açıklamada, TCG Ege Fırkateyni ve TCG Piri Reis Denizaltısının donanmadaki aktif görevlerini tamamlanmalarının ardından orijinal alanları, mevcut sistem ve cihazları muhafaza edilerek yapılan düzenlemelerle birinci sınıf askeri müze gemilerine dönüştürülerek halkın hizmetine açıldığını söyledi.

Deniz müzelerinin, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Denizciliği Türk'ün büyük ülküsü yapma'' direktifinden hareketle kurulduğunu ifade eden Yüzbaşı Kılınç, şöyle dedi: ''Deniz Kuvvetlerinin, kendisine misyon olarak edindiği, denizciliği tanıtma, sevdirme, yaygınlaştırma faaliyetleri kapsamında açmış olduğu müze gemiler, ziyaretçilerimize denizciliği tanıma, görev alanlarını, yaşam mahallerini onlara yerinde izleme olanağını sağlamıştır'' diye konuştu. Yüzbaşı Kılınç, müze gemilere hizmete açıldığı günden bu yana halkın büyük bir ilgi gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Müze gemilerimiz, İzmir bölgesinin bir cazibe merkezi haline geldi. 7'den 70'e burada her yaş grubu, çok güzel duygularla müzemize geliyor. Bu müze gemilerimiz, adeta Silahlı Kuvvetlerin halka açılan bir penceresi konumunda bulunmaktadır. Günde 500-700 kişi müze gemilerimizi ziyaret etmekte, bu sayı hafta sonları bin 500 kişiye yaklaşıyor. Bugüne kadar toplam 180 bini aşkın kişi müze gemilerimizi ziyaret etti.''

 

 

 

Editör: TE Bilişim