İMEAK Deniz Ticaret Odası Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 9 Eylül 2021 Perşembe günü saat 14.00'da hem meclis salonunda fiziki olarak hem de video konferans sistemi üzerinden gerçekleştirildi. Olağan Meclis toplantısı aynı zamanda odanın resmi Youtube kanalı tarafından canlı yayınlandı.

Toplantı İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır'ın açılış konuşması ile başladı.

Salih Zeki Çakır açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı; ‘’Öncelikle bugün 9 Eylül. 9 Eylül güzel İzmir’imizin Kurtuluşu kutlu olsun. Bu tarih benim için de özel bir tarih. Rahmetli dedem İzmir’e ilk giren alayın sancaktarıydı. Harp gazisiydi. Bu nedenle 9 Eylül İzmir Kurtuluşu kutlu olsun.

Balık sezonunun açıldı!

Eylül ayı her yıl olduğu gibi balık sezonunun açılışı oldu. Balıkçı üyelerimize bol kazançlı, kazasız bir sezon ve kolaylıklar diliyorum.

Meslek gruplarının sorunlarını gündeme taşınıyor!

Meclis Başkanlığı olarak meslek gruplarının sorunlarını gündeme taşımak üzere özgün bir çalışma şeklinde üyelerimizle kamuoyuna paylaşmak üzere bir çalışma başlattık. Meslek komitesi numarası itibariyle 1'den başlayarak meslekleri gruplayarak sunumlar yapılacaktır. Bugün de 1 ve 2 numaralı meslek komitelerimizin sorunlarını, son durumlarını, gelişmelerinin sunumu gerçekleştirecektir.

Size de duyurumuzu yapmıştık. Hazine ve Maliye Bakanımız toplantıya katılacaktı ancak katılamadı. Odaya ziyaret şeklinde ya da toplantıya katılım şeklinde daha sonra bir araya geleceğiz.

Armatörler Birliği Genel Kurulu yapıldı!

Yine Armatörler Birliği Genel Kurulu bu salonda yapıldı. Bayrak değişimi gerçekleşti. Meclis üyemiz sayın Cihan Ergenç Bey yeni yönetim kurulu başkanı seçildi. Kendisine ve yönetim kurulunda yer alan arkadaşlara başarılar diliyorum. Bir dahaki toplantıda 3, 4, 5, 6 ve 7 numaralı meslek komitelerinin faaliyetleriyle ilgili sunum yapılacağını düşünüyoruz’’

Toplantı gündem maddelerinin konuşulması ve onaylanmasının ardından Aygün Özgen'in 2021 Temmuz ayı mizanı ve fasıllar arası aktarımın görüşülmesi ve onaylanması ile devam etti.

‘’Kâbus gibi bir ayı geride bıraktık!’’

Yönetim Kurulu Ağustos Ayı Faaliyetleri gösteriminin ardından İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran söz aldı. Tamer Kıran şu ifadeleri kullandı;

Bugünkü meclis toplantımızda Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Lütfi Elvan aramızda olacaktı ancak son dakika ortaya çıkan bir mazereti nedeniyle katılamayacağını bildirdi. İnşallah önümüzdeki meclis toplantılarımızdan birinde kendisini aramızda görmeyi arzu ediyoruz.

Tüm dünyada kâbus gibi bir ayı geride bıraktık. Ağustos ayında küresel ısınma sonucu iklimde meydana gelen değişiklikler nedeniyle pek görülmemiş yangınlar ve sellere tanık olduk. Son bir ayda ülkemizde, Yunanistan’da, ABD’de, Kanada’da yaşanan yangınlar, Avrupa ve Çin’de meydana gelen sellerde iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarını üzülerek izledik. Ülkemizde önce Manavgat Bodrum ve Marmaris’te geniş alanlarda etkili olan orman yangınlarını yaşadık, ardından Kastamonu, Sinop ve Bartın’da hasara yol açan sel felaketi ile karşılaştık. Afetlerde can kayıplarımız oldu. Özellikle benzeri afetlerle bir daha karşılaşmamayı Allahtan niyaz ediyor, hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.

‘’Pozitif büyümeyi asgari düzeyde de olsa başardık!’’

Ekonomide küresel ve yerel olarak çok önemli dönemleri yaşıyoruz. Birçok ülkenin ciddi daralmalar yaşadığı 2020 yılında Türkiye’nin pozitif büyümeyi asgari düzeyde de olsa başardığını gördük. 2021 yılı ilk yarısı itibariyle güçlü bir toparlanmaya şahit olduk. Son dönemde ülkemizde açıklanan en önemli makro ekonomik verilerden birisi 2. çeyrek büyüme rakamları oldu. Yılın 2. çeyreğinde gayri safi yurt içi hasılamız yüzde 21,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme alınan önlemler ve kararların doğru yönde olduğuna ilişkin önemli sinyaller vermiştir. Özellikle de sanayi, hizmetler ve ihracattaki büyümeler dikkat çekici. Öncü göstergeler pandemi ile ilgili risklerde büyük bir olumsuzluk olmazsa büyümenin yıl sonunda yüzde 9’lar civarında olabileceğine işaret ediyor. Önümüzdeki yıllarda yüzde 5 ve üzerinde sürdürülebilir büyüme görebilmemiz için enflasyon ile kararlı mücadele ve cari açık sorununun yapısal olarak çözülmesinin önemi daha da artmış bulunuyor. Bu hafta başında açıklanan ve 2022/2024 yıllarını kapsayan orta vadeli program da önümüzdeki dönem ekonomik politikalarına ilişkin önemli ipuçları vermektedir. Programın temel amaçları arasında belirtilen enflasyon ve cari açık yaratmayan ağırlıklı olarak yurtiçi tasarruflar ve doğudan yatırımlarla finanse edilen ihracata dayalı, yeşil dönüşümü dikkate alan gelir adaletini gözeten bir büyüme yapısının tesis edilmesini doğru bir çerçeve olarak görüyor ve destekliyoruz.

Deniz taşımacılığı konusu eksik!

Ancak programda ulaşım ve deniz taşımacılığı konularının eksik kaldığını da üzülerek görüyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi ilgili tüm merciler nezdinde bıkmadan usanmadan pes etmeden sektörümüzün ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu anlatmaya ve taleplerinizi iletmeye devam edeceğiz.  

Konteynerde talep artışı gemi kiralamalarını rekor seviyelere taşıdı!

Dünya denizcilik piyasalarında talep tarafında yıllık 11,5 milyar ton seviyesinde olan deniz taşımacılığında gemi filo büyüklüğü DWT bazında 2 milyar 70 milyon DWT olarak 2020 yılını kapatmıştır. 2020 yılının özellikle 2. yarısından itibaren hızla artan talep karşısında birçok piyasamızda fiyatlarda hızlı artış yaşandı. Önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerde de talebin arza göre birçok segmentte daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği yönünde oluşmaktadır. Nitekim 2021 Ağustos itibariyle yeni gemi siparişinin mevcut filoya oranı dökmecilerde yüzde 6’ya, tankerlerde yüzde 8’e konteynerlerde yüzde 22’ye, LNG’lerde yüzde 5’e, LPG’lerde ise yüzde 23’e ulaştı. Konteyner tarafında talep artışının devamı navlunlar ve gemi kiralamalarını rekor seviyelere taşıdı. Lojistik aksaklıkta önemli bir etki de dünyanın en yoğun 3. Çin’in ise en yoğun 2. limanı olan Ningbo Meishan konteyner terminalinin 11 Ağustos’ta 2 hafta kapanması oldu. Ayrıca temmuz ayında Çin’deki büyük bir tayfun ve Avrupa’da konteyner zincirlerini etkileyen sel felaketi de kesintilere yol açtı. Bu arada Güney Afrika limanlarının ana operatörü Transnet’in 22 Temmuz’da liman ve demiryolu bilgi teknolojisi altyapısının bir siber saldırıya uğraması nedeniyle normal operasyonlar 30 temmuza kadar devam edemedi. Bu çerçevede navlunlar artmaya devam etti. Son dönemde konteynere yönelik talebin arzı aşmasıyla birlikte özellikle kuru yük gemilerinin de artık konteyner taşımaya başladığını görmeye başladık. Global filonun 2021 yılında DWT bazında yüzde 3,05 artarak 2 milyar 130 milyon DWT büyüklüğüne, TEU bazında ise yüzde 2,5 artarak 25 milyon 910 bin TEU’ya ulaşması beklenmekte. Yine aynı kaynak verilerine göre 2020 yılında 48,7 milyar dolar olan yeni gemi inşa yatırım sözleşmesinin 2021 yılı temmuz sonu itibariyle 67,2 milyar dolar olduğu biliniyor.

Gemi siparişlerinde özellikle 2021 yıl başından itibaren verilen gemi siparişlerindeki korkunç yükselişi anlattıktan sonra bu rakamları, bu sayıları değerlendirdiğimizde dünya deniz ticaretinde taşların yerinden oynadığını, bir nevi kartların yeniden dağıtıldığını, bu pastadan daha fazla pay almak için tüm ülkelerin tam yol ileri dediğini dolayısıyla bizim de şu anda 30 milyon DWT olan Türk sahipli taşımacılık filomuzun, 50 milyon DWT’ye ulaştırılmasının milli hedefimiz haline getirilmesini dile getiriyoruz.’’

Toplantı şube başkanları, meslek komite başkanları ve meclis üyelerinin bölgesel ve sektörel görüş ve önerileri ile yangın sonra durum hakkındaki açıklamalarıyla devam etti.

''Kıyı Emniyeti’nden hiç memnun değiliz. Herkes işini düzgün yapacak!''

İMEAK DTO Meclis Üyesi ve 26 No’lu Brokerlik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Alev Tunç yaptığı konuşmasında Kıyı Emniyeti’ne yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Kaptan Alev Tunç şu ifadeleri kullandı; ''Kıyı Emniyeti’nden hiç memnun değiliz. Kıyı Emniyeti’nin kuruluş amacı çevre, kıyılar ve dolayısıyla gemilerdir. Fakat gemilere, armatörlere yanlış ve umursamaz davranışları var. Bunları özellikle söylemek istiyorum. Bugüne kadar biz bu işleri idare ettik. Bundan sonra yok. Herkes kendi işini düzgün yapacak. Buraya konmuş bir 4 mil kuralı var. Hangi bilimsel temele dayanarak bunu koymuşlar, bunu bir kere bilelim. İkincisi, 10 senedir söylüyorum. Bir tane sensörü yok. Sen akıntıyı nerden biliyorsun? Geçen geminin verdiği sürat beyanından mı? Yoksa kafadan mı? İki tane sensör koymuyorlar. Bunlar böyle ezbere yapılacak işler değil.


 

''Ben her şeyi göze aldım!''

Ben başıma gelen olayı da anlatayım. Çanakkale’den girmişiz 4 mil, 4 mil altına düşmüşüz 3.9. Römorkör verme talebine olumlu cevap vedik, aldık. Gemi Nara’yı dönmüş, 6.5 knot’a çıkmış, römorkör halatı bırakmış, ondan sonra bir fatura geldi. Hesap ediyorum, adamın geri dönüş yerine 2 deniz mili hızla gitmesi lazım. Sonra itiraz yaptık. İtirazımıza çok uzun zaman sonra cevap geldi. Çanakkale’den sonra Mehmetçik’e kadar gelmiş. Gemi çıkmış, süratı çıkmış, sen geri dön. Yok dönmemiş. Ona da itiraz ettik. Ona da daha cevap alamadım. Belki yazdılar, göndermediler. Bilmiyorum. Sorduumuz da ise; ''Mahkemeye git.'' dediler. İnşallah mahkemeye gideceğim. Bunu arkadaşlarla konuşmaya başladığımda bir baktım ki herkesin derdi var. 4-5 tanesi mahkemeye vermiş, kazanmış. Davalık olmayan kimse yok. Arif Bey bu konuda yıllardır dertli. Mecburen biz de tabi, hiç istemememize rağmen böyle bir kurumumuzla mahkemelik olma durumundayız. Bundan sonra da derdi olan varsa, gelsin, saklamasın. Neticede bir kamu kuruluşudur. Gücü kuvveti vardır. Artık biz de başımıza gelenlere razı olmayacağız. Ne yapacaklar, ne gösterecekler? Cevap da alamıyorsun. Mantıklı bir açıklama da yok. Ne yapacağız, bilmiyorum. Başında sevdiğimiz arkadaşlarımız da var ama onların da ne hikmetse doğrunun yanında olma gibi bir durumu yok. Bu tür kamu kuruluşları muhatap olduğu vatandaşla bu duruma gelmemeli, gelemez. Memur yazdıysa, amir olarak senin orada işin ne? Sen oturacaksı ve inceleyeceksin bu iş doğru mu yoksa yanlış mı? Sen, vatandaşla kamu kuruluşunu neden karşı karşıya getiriyorsun? Adamın neden hakkını yiyorsun? Rakamlar rakam değil. Bu arada konuştuğumuzun temeli de bu işin prensibidir.

Ayrıca arkadaşlardan dinlediklerimi aktarıyorum, kılavuz kaptan alıyorsun sana öncülük etsin diye ancak manyetik pusula ile cayro arasındaki 2 derecelik fark nedeniyle demirleme komutu veriyorlar. Ne işin var gemide? Senin işin bu. Sen gemiyi alıp götüreceksin.Boğaz’ın ortasına kadar gelmişin, geri döndürüyorsun. Yok canım ya. Ayıp denen bir şey var. Bu mesleği bilmiyorsa arkadaşlar, o zaman bu işi yapmayacak. Yapanlar gelecek.

Bu bugüne kadar bu konuyu gündeme getirmedik. Birçok arkadaş da getirmemiş ama gerçekten bu sıkıntılar çok büyük. Ben her şeyi göze aldım, bu işle uğraşacağım. Derdi olan gelsin, devam edelim.”

Kaptan Alev Tunç'un konuşmasından sonra toplantı şube başkanları, meslek komite başkanları ve meclis üyelerinin bölgesel ve sektörel görüş, değerlendirme ve önerileri ile devam etti.

Editör: TE Bilişim