"Türkler Hz. Muhammed'in Mesajını Kavramadı"

Fener Rum Patriği Bartholomeos'un söyleşisi daha önce CBS'in internet sitesindeki bir haberde yer almış ve Patrik'in, Türkiye'de "ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini" ileri sürerek, "(Türkiye) Kudüs'ün devamı, bizim için onun kadar kutsal ve mübarek bir toprak. Bazen çarmıha geriliyor olsak da burada kalmayı tercih ederiz" dediği ifade edilmişti.

Dün akşam yayınlanan programın tamamı ise şöyle...

"60 Dakika" programına katılan ve programın muhabirlerinden Bob Simon'ın sorularını yanıtlayan Patrik Bartholomeos, "Dünyadaki bir çok kişi merak ediyor. Milyonlarca Ortodoks'un lideri neden yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede yaşıyor?" sorusu üzerine, "Biz bu ülke Müslüman olmadan önce de buradaydık, kilisemizin kuruluşundan beri buradayız" dedi.

Türkiye'de "ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini" ileri süren Barthelomeos, "Türk vatandaşlarına tanınan haklardan tam olarak yararlanmadığımızı hissediyoruz" diye konuştu.

Barthelomeos, "İkinci sınıf vatandaş muamelesi görüyorsanız, bir Rum olarak, neden Yunanistan'a gitmiyorsunuz?" sorusu üzerine de, "Çünkü biz ülkemizi seviyoruz. Burada doğduk, burada ölmek istiyoruz. 17 asırdır olduğu gibi misyonumuzun burada olduğunu hissediyoruz. Bizim ülkemizin yetkililerinin bu tarihe neden saygı göstermediğini merak ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Utanç verici ve suç"

Bartholomeos, programın Heybeli Ada Ruhban Okulu'nun kapalı olmasıyla ilgili olarak "Hiçbir gerekçe gösterilmeden kapalı tutulması yazık, utanç verici ve bir suç. Niçin?" ifadesini kullandı. Okulun, "sevgi, barış ve birlik telkininde bulunan kişileri yetiştirdiğini" ifade eden Bartholomeos, "kiliseye, bu insanları yetiştirme fırsatı tanınmayarak insanlık onurunun rencide edildiğini" savundu.

Bartholomeos, "Başbakan ile defalarca görüştüm, somut sorunlarımızı ilettim, ondan yardım istedim. Hiçbir zaman cevap almadım" dedi. "Cemaatinizin bir gün yok olacağından korkuyor musunuz?" sorusu üzerine Bartholomeos, "Hayır, biz kurtulduk. Biz mucizelere inanırız" diye konuştu.

Bartholomeos, Türkiye için, "Kudüs'ün bir devamı, bizim için onun kadar kutsal ve mübarek bir toprak. Biz burada kalmayı tercih ederiz. Bazen çarmıha geriliyor olsak da burada kalmayı tercih ederiz. Çünkü İncil'de, İncil'in bize sadece İsa Peygamber'e inanmamız için değil, İsa Peygamber için acı çekmemiz için verildiği yazıyor" ifadesini kullandı.

Bartholomeos, "çarmıha gerilme" sözünün tekrar hatırlatılması üzerine, Hz. İsa'nın tekrar dünyaya döneceğine inandıklarını belirterek, "Çarmıha gerildikten sonra yeniden diriliş başlar" dedi.

Bartholomeos, "Kendinizi bazen çarmıha gerilmiş mi hissediyorsunuz? sorusuna da "Evet öyle" yanıtını verdi.


"Zorla çıkarılmaktan korkuyorlar"


Programın başlangıcında Simon, Bartholomeos'un "Yeni Roma'nın ve Konstantinapol'ün Başpiskoposu ve Ekümenik Patriği unvanının çok etkileyici olduğunu" belirterek, "300 milyon Ortodoks'un patriği. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, İstanbul'da yaşıyor. İsa'nın ölümünü takip eden yüzyıllardan beri, daha Türkiye ortada yokken, İstanbul'a yerleşen patriklerin en sonuncusu" ifadesi kullanıldı.

İstanbul'un daha önceleri "Konstantinapol" olarak adlandırıldığı ve Hırıstiyanlığın en önemli kenti olduğu belirtilen programda,  "Zaman değişti. Modern Müslüman Türkiye'de Patrik, sıcak karşılanmadığını hissediyor. Türk yetkililer, Hırıstiyan mülklerine el koydular, Hırıstiyan kiliselerini, manastırlarını ve okullarını kapattılar. Cemaati, Türk yetkililerin, Patrik Bartholomeos'u kiliselerin en eskisi olan kilisesini Türkiye'nin dışına zorla çıkarmasından korkuyor" ifadeleri yer aldı.


"Patrik Bartholomeos'a ölüm tehdidi"


Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin tanıtıldığı programda, "patrikhanenin çevresinde eskiden Rum ve Hırıstiyanların, şimdi ise çoğunlukla Müslümanların yaşadığı" belirtildi.

Muhabir Simon, "yaptıkları çekimin sonuna doğru bir Türk polisinin Patrik Bartholomeos'u kendisine yönelik ölüm tehdidi olduğuna dair uyardığını, ancak daha sonra ihbarın asılsız çıktığını" ileri sürerek, "kilise yetkililerinin, kendilerine yönelik önceki tehditlerin ciddiyetini dile getirerek, bu nedenle kilisenin etrafının kamera ve dikenli tellerle kaplandığını, ayrıca Patrik'in 24 saat korunduğunu söylediklerini" aktardı.

İstanbul'un "doğunun batıyla buluştuğu Boğaziçindeki antik kent" olarak tanımlandığı programda, İstanbul'un siluetinin "minarelerle dolduğu, şehrin en zengin ve en ünlü kiliselerinin ise bugün müze olduğu" ifadeleri kullanıldı.

Ayasofya Müzesi'nin de tanıtıldığı programda Simon, "İstanbul'da bugün bir Hıristiyan bulmanın zor olduğunu" belirterek, "gezdikleri kiliselerin Pazar ayinlerinde bile boş olduğuna" değindi.

Programda, "geçen yüzyılın sonunda Türkiye'de yaşayan yaklaşık 2 milyon Ortodoks Hıristiyanın 1,5 milyonunun 1923 yılında ülkeden sürüldüğü, 150 binin de 1955'teki İstanbul'daki olaylardan sonra ülkeyi terk ettiği ve şu anda Türkiye'de sadece 400 bin Ortodoks'un kaldığı" öne sürüldü.


"Hz. Muhammed'in hoşgörü mesajı Türk yetkililerce kavranmadı"


Simon, "Patrik, duyduğu hayalkırıklığını daha iyi anlamamız için, kendi misyonumuza çıkarak, Kapadokya'ya gitmemizi önerdi" diyerek, programında, balonla seyahat ettikleri Kapadokya'yı ve Kapadokya'daki Hıristiyanlığa dair izleri tanıttı.

Programda, Mısır'ın Sina Dağı'ndaki St Catherine Manastırı'nda Hz. Muhammed'e ait olduğu belirtilen bir el yazması gösterilerek, bunun, "1400 yıl kadar önce, Hz.Muhammed'in kendi el damgasıyla imzalanmış ve mühürlenmiş, manastırın Hıristiyanlarına dini özgürlük ve koruma öneren bir mektup" olduğu belirtildi.

Mektubun, "Hz. Muhammed'in farklı dinlere mensup insanlar arasında hoşgörü ve barışa öncelik verdiğinin bir örneği" olarak nitelendiği programda Simon, "Patrik Bartholomeos, bize Hz. Muhammed'in hoşgörü mesajının Türk yetkililer tarafından pek kavranmadığını göstermek istedi ve bizi Heybeliada'ya götürdü" ifadesini kullandı.

Programda Simon, Heybeliada Ruhban Okulu'nu Patrik Bartholomeos ile birlikte gezerek, okulu tanıttı.

Editör: TE Bilişim