Türk Boğazları Çalıştayı'na yoğun ilgi

İTÜ Denizcilik Fakültesi  Tuzla Yerleşkesi’nde İTÜBOA tarafından Türk Boğazları Çalıştayı gerçekleştirildi.

YOĞUN KATILIM

Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen çalıştayda birbirinden önemli sunumlar ve konuşmalar yapıldı. Sunum ve konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ile de kafalardaki soru işaretleri cevaplarını buldu.

KURUMAHMUT: BOĞAZLAR MEVZUATINA HAKİM DEĞİLİZ

Açılış konuşmalarının ardından ilk oturumda Danıştay Emekli Üyesi, Deniz Hukukçusu-Araştırmacı Yazar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Özel Danışmanı Ali Kurumahmut, ‘Türk Boğazlarının Hukuki Statüsü’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

TÜRK BOĞAZLARI VE KARADENİZ’İN HUKUKİ STATÜSÜ/MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ

Birinci oturumda Danıştay Emekli Üyesi, Deniz Hukukçusu-Araştırmacı Yazar Kurumahmut sunumunda şu bilgilere yer verdi: “Osmanlı Devleti’nin ve onun denizcilik gücünün zayıflamasına paralel olarak ya başlı başına veya Ortadoğu’daki gelişmelere bağlı olarak bir Boğazlar meselesi, bir Karadeniz-Akdeniz hâkimiyet meselesi, önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Fakat değişmeyen gerçek şudur ki; Boğazlara sahip olan Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel silahlı anlaşmazlıkların sonucu üzerine etkisi daima büyük olmuştur.

BOĞAZLAR TÜRKİYE’NİN YÜREĞİ, ROMANYA’NIN CİĞERİDİR

Romanya Dışişleri Bakanı N. Titulesco; Boğazlar Türkiye’nin yüreği, Romanya’nın ciğeridir. SSCB Dışişleri Halk Komiseri Maksime Litvinof; Boğazlar SSCB’yi yalnız dış dünyaya bağlayan değil, aynı zamanda ülkenin çeşitli parçalarını da birbirine bağlayan bir can damarı niteliğindedir.

MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ

Bu sözleşme ülkemiz denizcilik tarihi açısından son derece önemlşidir. 20 Temmuz 1936’da imzalanmıştır. 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girmiştir. Başlangıç yürürlük süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir. 29 Madde, 4 Lahika ve 1 Protokolden oluşmaktadır. Lozan Barış Andlaşması’ndan sonra Türkiye’nin en önemli ikinci siyasal belgesi olarak kabul edilmektedir. XX. Yüzyılın önemli siyasal andlaşmalarından biri, bir istikrar ve denge belgesidir. Başlangıç yürürlük süresinin dolduğu 20 Kasım 1956’dan günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan Türkiye’nin gözetiminde 83 yıldır yürürlüktedir. Boğazlarda denizden geçiş ve ulaşım serbestisi prensibinin sonsuz bir süresi olacağı kabul edilmiştir. (Madde 1/1, 28/2)

TÜRK BOĞAZLARI’NDA SEYRİ OLUMSUZ ETKİLEYEN AKINTI SİSTEMLERİ

Güneyli yüzey akıntısı, Kuzeyli dip akıntısı, Bölgesel ters akıntılar, Orkoz akıntısı

TÜRK BOĞAZLARI VE KARADENİZ’İN HUKUKİ STATÜSÜ

Kanal ve boğaz kavramları, Türk Boğazları’nın genel coğrafi konumu, fiziki yapısı ve sui generis özellikleri, Tarihi gelişim içerisinde Türk Boğazları’ndan geçişin tabi olduğu kurallar... Uluslararası deniz ulaştırması için kullanılan boğazlardan geçiş rejimleri

TARİHİ GELİŞİM İÇERİSİNDE TÜRK BOĞAZLARI’NDAN GEÇİŞİN TABİ OLDUĞU KURALLARBirinci Dönem 1453 – 1774 (321 Yıllık Dönem) (Mutlak Egemenlik Devresi), İmparatorluğun kadim kaidesi, Boğazların ve Karadeniz’in yabancı devletlerin ticaret ve savaş gemilerine kapalı olması, İkinci Dönem 1774 – 1841 (67 Yıllık Dönem) (İkili Andlaşmalar Devresi), Üçüncü Dönem 1841 – 2019 (178 Yıllık Dönem) (Çok Taraflı Andlaşmalar Devresi, 1841-1914      Boğazların barış zamanında bütün devletlerin ticaret gemilerine açıklığı,   savaş gemilerine kapalılığı…

SEVR

Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Karadeniz Boğazı’nı kapsayan Boğazlar, barış ve savaş zamanında, bayrak farkı gözetmeksizin, bütün devletlerin ticaret ve savaş gemileri ile askerî ve sivil uçaklarına açık olacaktı. Andlaşma ile kurulan serbest geçişi düzenlemek ve denetlemek için geniş yetkilerle donatılmış “Boğazlar Komisyonu” kurulacaktı. Çanakkale Boğazı’nın Avrupa kıyıları Yunanistan’a verildiğinden, Yunanistan ve Osmanlı Devleti Boğazlar üzerindeki denetim yetkilerini bu komisyona devredecekti.

LOZAN BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ

Türk Boğazları’ndan barışta ve savaşta, denizden ve havadan geçiş ve ulaşım serbestliği ilkesini kabul etmiştir. Lozan rejimi Boğazlar’dan geçişte herhangi bir sınırlama getirmezken, Karadeniz’e geçmek isteyen savaş gemileri için tonaj sınırlaması getirmiştir. Lozan Boğazlar Sözleşmesi hükümleriyle Boğazlar’ın askerden arındırılmış olması ve tahkim edilemez bulunması nedeniyle; Türk Boğazları Bölgesi’nde, Türkiye’nin egemenlik hakları açıkça Sınırlandırılmış, Türkiye güvenliği için tedbir alma hakkından mahrum bırakılmıştır.

TÜRK BOĞAZLARI VE KARADENİZ’İN HUKUKİ STATÜSÜ

Kanal ve boğaz kavramları, Türk Boğazları’nın genel coğrafi konumu, fiziki yapısı ve sui generis özellikleri, tarihi gelişim içerisinde Türk Boğazları’ndan geçişin tabi olduğu kurallar, Uluslararası deniz ulaştırması için kullanılan boğazlardan geçiş rejimleri, Kanal ve boğaz kavramları, Türk Boğazları’nın genel coğrafi konumu, fiziki yapısı ve sui generis özellikleri, tarihi gelişim içerisinde Türk Boğazları’ndan geçişin tabi olduğu kurallar, uluslararası deniz ulaştırması için kullanılan boğazlardan geçiş rejimleri...”

Kurumahmut’un ardından Prof. Dr Alper Ünal “Türk Boğazlarında Gemilerden Kaynaklanan Hava Kirliliği” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

ÜNAL: TÜRK BOĞAZLARINDA GEMİLERDEN KAYNAKLANAN HAVA KİRLİLİĞİ

Prof. Dr Alper Ünal “Türk Boğazlarında Gemilerden Kaynaklanan Hava Kirliliği” konulu bir sunumda karşılaştırmalı olarak hem dünya hem de Türkiye’deki kirliliklere değindi. Ünal İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını da kıyasladı. Kirliliğin temel nedenleri üzerinde duran Ünal, geçmişten günümüze yaşanan önemli kazalara da değindi.

HAVA KİRLİLİĞİNDE BİLİNÇLENME

Hava kirliliğinde bilinçlenme konusuna da değinen Ünal, bilinçlenmenin olmazsa olmazlar arasında olduğunu sözlerine ekledi. Ünal, hava kirliliği konusunda son dönemlerde önemli çalışmaların da gerçekleştirildiğini ve bu çalışmaların artarak devam etmesinin beklendiğinin altını çizdi.

Prof. Dr Alper Ünal’ın ardından ikinci oturuma geçildi. Dr. Muhsin Kadıoğlu’nun oturum yöneticisi olarak yönettiği ikinci oturumda Prof. Dr. İsmail Hakkı Helvacıoğlu, ‘Türk Boğazlarında kıyı ve yüzey yapılar’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

HELVACIOĞLU: ‘TÜRK BOĞAZLARINDA KIYI VE YÜZEY YAPILAR’

İkinci oturumda Prof. Dr. İsmail Hakkı Helvacıoğlu, ‘Türk boğazlarında kıyı ve yüzey yapılar’ başlıklı sunumunda kıyı yapıları, yüzey yapılar,İstanbul ve Çanakkale boğazlarında kıyılar, yüzer iskeleler, boğazlarımızda bulunan deniz yapıları, marinalar, balıkçı barınakları, mevcut kablo geçişleri, açık deniz mühendisliği, yüzer deniz yapılarında yükleme-boşaltma sistemleri, LPG Dolum tesisleri, Türk mühendisliği örnekleri, İstan bul boğazı ve İzmit körfezlerinde sabit deniz yapıları, 1915 Çanakkale Köprüsü, yeni yapıların gemi-deniz trafiğine etkileri, kıyı yapıları planlama tasarım teknik esasları, performansa dayalı tasarım, hidrodinamik, hidrolik tasarım, planlama, ekonomik etkiler, deniz taşımacılığı, balıkçılık, deniz üretim çiftlikleri, kıyı turizmi, gemi inşaat, bakım, onarım, petrol, doğalgaz, limanlar, terminaller, MAVİ EKONOMİ, dünya bankasının bakış açısı,çevresel etkiler konularında etraflıca bilgi verdi.

CINCIK: TÜRK BOĞAZLARINDA GEMİ TRAFİK VE ACİL DURUM YÖNETİMİ

Prof. Dr. İsmail Hakkı Helvacıoğlu’nun ardından Kılavuz Kaptan Okan Cıncık, Türk Boğazlarında Gemi Trafik Ve Acil Durum Yönetimi başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Kaptan Cıncık, Türk Boğazlarında gemi trafik ve acil durum yönetimi, deniz emniyetne yönelik faaliyetler, Türk boğazları ve yoğun gemi trafiği, can ve mal güvenliği, kıyı emniyetinde önleyici faaliyetler, eğitimli kalifiye insan gücü, seyir yardımcıları hizmetleri, kurtarma, römorkörcülük hizmetleri, gemi trafik ve acil yönetimi, kurtarma yardım hizmetleri, gemi trafik hizmetleri alanı, HAVELSAN ve ASELSAN ile yürütülen ortak projeler, milli yazılım, Türk boğazları gemi trafik hizmetleri alanı, taşınabilir eğitim simülatörleri, İstanbul ve Çanakkale GTH Sistemleri ve entegrasyonu, sistem verileri, denizcilik sektöründe digitalleşme, Türk boğazları geçiş istatistikleri, gemi trafiğindeki riskler, gemi trafik organizasyon süreci, İstanbul ve Çanakkale Boğazı gemi trafiklerinin planlanması protokolü, acil durum süreci, boğazlardaki kazaların kritik risk yönetimi, kılavuzluk sistemleri, acil durum müdahale, gemi kurtarma hizmetleri, ulusal deniz emniyeti ve acil durum müdahale merkezi(UDEM) konularında bilgiler verdi. 

AHMET DOĞAN-DENİZHABER

Editör: TE Bilişim