Kızıldeniz kıyılarında çürümeye terk edilmiş Safer isimli FSO (yüzer depolama ve boşaltma gemisi)  bölgeyi devasa bir çevresel felaketle tehdit ediyor.

Geminin boşaltılması üzere BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) kontrolündeki müzakereler aylardır devam ediyor olsa da şu anda hala bir çözüm bulunabilmiş değil.

28 milyon insanın geçim kaynağını doğrudan tehdit ediyor!

Safer isimli yüzer depolama ve boşaltma gemisinin (FSO) Yemen iç savaşının başlangıcında Husi isyancılarının kontrolüne geçtiği 2015 yılından bu yana gerektiği şekilde bakım görmediği biliniyor. Biyoçeşitlilik açısından oldukça zengin olan Kızıldeniz ve dolayısıyla dünya için potansiyel bir petrol sızıntısı ile önemli bir çevresel tehdit oluşturuyor. Petrol sızıntısı durumu bölgedeki tahmini 28 milyon insanın geçim kaynağını doğrudan tehdit edecek.

Gemi 1,1 milyon varil hafif ham petrol içeriyor. Miktar açısından kıyaslanacak olursa bugüne kadar gerçekleşmiş en büyük çevre felaketlerinden biri olan 1989'da Alaska'da Exxon Valdez isimli gemiden sızan 260.000 varil petrolün yaklaşık dört katına denk geliyor.

BM Güvenlik Konseyi, tankerin teknik değerlendirmesini geciktirdikleri için Husi isyancıları suçluyor. İran bağlantılı Husi isyancılar, tankerin de içerisinde demirlemiş olduğu, Yemen'in batı Kızıldeniz limanlarını kontrol ediyor.

Muazzam çevresel ve ekonomik etkiler doğuracak!

Pazartesi günü yayınlanan bir araştırma makalesi çürüyen gemi tarafından yayılacak potansiyel bir sızıntının muazzam çevresel ve ekonomik etkilerini modelledi. Harvard, Stanford ve UC Berkeley'den araştırmacılardan oluşan ekip, Kızıldeniz bölgesinde beklenen sızıntıyı simüle etti.

Dokuz milyon insanın temiz su tedariki tehdit altında!

Ekip, Yemen'in Kızıl Deniz balıkçılığının yüzde 93'üne ek olarak, önemli Kızıldeniz limanları olan Hudaydah ve Salif aracılığıyla ithal edilen tüm yakıtın kesintiye uğrayacağını belirtti. Böylesine büyük bir petrol sızıntısının arıtma tesislerinin kirlenmesi yoluyla yaklaşık dokuz milyon insanın temiz su tedarikini de tehdit edeceği vurgulandı.

Raporda; "Sızıntı üç hafta boyunca devam ederse petrol muhtemelen Aden Körfezi boyunca geçişi engelleyecek, buna ek olarak Eritre ve Suudi Arabistan'daki limanlara kadar ulaşacak." ifadeleri yer aldı.

Ciddi yakıt fiyatı artışı yaratabilir!

Bunun yanında araştırmacılar Kızıldeniz limanının kapatıldığı her ay Yemen'e yapılan 200.000 ton yakıt teslimatının kesintiye uğrayacağını tahmin ediyor. Bu, ülkenin yakıt ihtiyacının yaklaşık yüzde 38'ine denk gelmekle birlikte ülkenin uzun süredir devam eden insani krizini daha da kötüleştirebilecek bir yakıt fiyatı artışı yaratabilir.

Ayrıca Kızıldeniz'deki limanların kapanması gıda yardımlarında ciddi kesintilere yol açacaktır. Bunun, Yemen'de şu anda gıda yardımına ihtiyaç duyan 5,7 milyon insanı etkileyebileceği değerlendiriliyor. Potansiyel bir sızıntının uzun vadeli ve küresel etkilerini modellemek her ne kadar zor olsa da yaban hayatı tehlikeye girecek, kıyı şeridi kirlenecek ve böylece felaketin ekolojik ve çevresel etkileri yıllarca veya on yıllar boyunca devam etme potansiyeline sahip olacak.

Diğer yandan mayıs ayında, terk edilmiş FSO’nun makine dairesine deniz suyu sızmış ve bir dalgıç ekibi tarafından yama yapılmıştı. TankerTrackers'ın Planet Labs'den uydu görüntülerini kullanarak yaptığı araştırma, yaşlanan gemiden yamadan önce bir petrol sızıntısı meydana geldiğini göstermişti.

Editör: TE Bilişim