'Sayın' Deme Telkiniyle Özgürlük

Kuzey Irak'taki Mahmur Kampı ve Kandil'den gelen 34 kişilik gruptan 5 kişinin sorgusunda "Sayın Öcalan" krizi yaşandı. Habur Sınır Kapısı'ndan giriş yapan "Barış Grubu" önceki akşam, özel yetkili cumhuriyet savcıları tarafından sorgulandı. Gece saat 22.00'de başlayan sorgu saat 02.00'ye kadar sürdü.

ÜÇ SORU SORULDU

SABAH'ın edindiği bilgilere göre, özellikle Kandil'den gelen şüphelilere 3 soru soruldu: "Ne zaman örgüte katıldınız?", "Nerelerde bulundunuz?" ve "Türkiye'ye niçin geldiniz?"

Gruptakilerden 29'u, bu soruya "Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine geldik" yanıtını verdi ve savcılık tarafından serbest bırakıldı. 3'ü Kandil'den, 2'si de Mahmur'dan gelen 5 kişi ise, "Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine barışa katkı sunmak üzere Türkiye'ye giriş yaptım" ifadesinde bulundu. Savcılık da bu cümleyi kullanan Hüseyin İpek, Vilayet Yakut, Elif Uludağ, Musa Tokmak ve Nurettin Turgut'u, "örgüt üyeliği" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi hâkimliğe sevk etti.

Dün sabah, Silopi'den giden Sulh Ceza Hâkimi'nin önüne şüphelilerin savcılıkta verdiği ifadeler gitti. Hâkim bunun üzerine şüphelilerin avukatları ile görüştü. Hâkim, özellikle "Kürt halk önderi", "önderimiz" ve "sayın" sözcüklerinin kendi huzurunda söylenmemesini, tutanaklara geçirmeyeceğini bildirdi.

Bu durum, hâkimliğe çıkarılmak üzere bekletilen şüphelilere iletildi. Şüpheliler, hâkimin karşısına çıktıklarında "Kürt halk önderi" ve "önderimiz" ifadelerini kullanmadılar ancak "Sayın Öcalan" dediler.

Hâkim bunu da tutanağa geçirmeyeceğini söyledi. Bu sırada şüpheliler ve avukatları ile hâkim arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Şüpheliler daha sonra "sayın" sözcüğünü de kullanmaktan vazgeçerek, "Türkiye'ye niçin geldiniz?" sorusuna "Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla barışa katkı sunmak üzere Türkiye'ye giriş yaptım" cevabını verdiler. Yani bu soruya verdikleri cevap tutanaklara bu şekilde yansıdı.

Hâkim bu yönde ifade vermeyi kabul eden şüphelileri peş peşe serbest bıraktı.

Kamuoyuna 34 kişilik grupta yer alanların, TCK'nın 221'nci maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediği yönünde bilgiler yansımıştı. Oysa ki ifade alma işlemi sırasında şüphelilerin böyle bir talepte bulunmadığı, savcı ve hâkimlerin de bu maddenin uygulanmasını isteyip istemediklerini sormadığı ortaya çıktı. Hakimin salıverme kararlarında da, "Sanığın, etkin pişmanlık hükümlerinden de yararlanma ihtimali bulunduğundan mağdur edilmemesi için salıverilmesine karar verildi" denildi.

GIYABİ TUTUKLULUK KALKTI

Türkiye'ye gelen grupta bazı kişilerin daha önceki soruşturmalar nedeniyle gıyabi tutuklu olarak arandıkları da ortaya çıktı. Ancak bu sorun, şüphelilerin daha önceki soruşturmalar nedeniyle ifadeleri alınarak aşıldı. Diyarbakır'dan giden hâkim, bu durumdaki şüphelilerin ifade vermiş olmalarını gerekçe göstererek daha önceki gıyabi tutukluluk kararlarını kaldırdı.

Gühbahar Çiçekçi isimli şüpheli de daha önce 560 TL para cezasına çevrilmiş mahkumiyeti nedeniyle aranıyordu. Çiçekçi'nin cezası da nakit ödenince hakkındaki arama kararı kalktı.

Editör: TE Bilişim