İMEAK DTO 2021 yılı ilk Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Covid-19 tedbirleri kapsamında video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantı Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır'ın kamuoyu açıklaması ile başladı.

Açılış konuşmasını yapan Salih Zeki Çakır herkesin yeni yılını kutlayarak ''Hepimiz için sağlıklı ve huzurlu yeni bir yıl diliyorum.'' dedi. Gündem dışı maddeleri oylara sunduktan sonra sözü vefat haberlerini vermesi için Barış Türkmen'e bıraktı. Vefat haberlerinin ardından merhumlara Allah'tan rahmet ve denizcilik camiasına başsağlığı dilendi.

Seçime ve seçenlere saygımdan dolayı bu açıklamayı yapıyorum!

Sözü tekrar alan Salih Zeki Çakır Kamuoyu açıklaması yaptı. Basın açıklamasında meclis üyelerini bilgilendirme zorunluluğu doğduğuna işaret eden Zeki Çakır şu şekilde konuştu; ''Şahsımı, meclis başkanlığı görevimi ve dolayısıyla sizleri de ilgilendireceğini düşündüğüm bir konuda meclis üyelerimizi bilgilendirme zaruretinin doğduğuna inanıyorum. Sizler, bizler seçilerek meclis üyesi olduk. 9. dönem ilk oturumunda bulunan 114 meclis üyesinin tamamının oyunu alarak meclis başkanı seçildim. Aynı zamanda seçime ve seçenlere saygımdan dolayı, bizi seçenlere karşı sorumluluğumuzun gereği olarak da bu açıklamayı yapıyorum. Bir kısmınızın malumu olacağı üzere, bir whatsapp grubunda hakkımda sosyal medya mahkemesi kurulu benim hapse gönderileceğime ve meclis başkanlığımdan ayrılmam gerektiğine hükmedilmiş. Bu kara propagandayı sosyal medya platformlarında bilinçli bir şekilde yayarak, hakkımda linç kampanyası başlatılmıştır. Bu alçakça girişimi avukatım aracılığıyla mahkemeye taşımış bulunmaktayım.

İftira ve karalamanın sınırı olmamaktadır!

Malumunuz, insanlık var olduğundan beri, kadın cinayetleri, tecavüzcüler, iftiracılar, istismarcılar ve diğer organize suç şebekelerinin beslendiği bataklıklar dünya üzerinde her zaman var ola gelmiştir. Bu bataklıktan beslenen böylesi habis ruhlular, kendi fıtratlarına uygun olarak tetikçilik yapabilmektedirler. Hele de arkalarına kendilerini besleyen azmettiricilerini alınca, iftira ve karalamanın sınırı olmamaktadır. Beş paralık dünya menfaati için toplum önündeki insanları hedef gösterip itibar suikastı yapmakta, verdikleri maddi manevi zararı ağababalarının hürmetine hiç dikkate almamaktadırlar.

Tük adaletinin hak ettikleri cezayı vereceklerine inancım tam!

Milli manevi ve insani değerlerden zerrece nasibi olanların yapmaması gereken ve uzunca bir süre şahsımı hedef alan bu ve benzeri alçaklıkları yapanlar hukuk önünde hesap vereceklerdir. Sabrımı ve suskunluğumu koktuğuma yorup iftira ve çarpıtmalarının dozunu artıranlara Türk adaletinin, hak ettikleri, layık oldukları cezayı vereceğine inancım tamdır. Sayın meclis üyelerim; Müsaadenizle acı bir gerçeğe de vurgu yapmak istiyorum. Organize suç örgütü gibi çalışan bu şahısların hangi motivasyon ile bunları yaptığını az çok tahmin edebilmekteyiz. Avukatım da savcılık şikâyet dilekçesinde bunların çok az kısmını ifade etmiştir. Fakat anlamakta zorlandığım, bulunmuş olduğum makamdan dolayı böylesi insaf ve izana sığmayan ve hiçbir değerle izah edilemeyecek bu saldırıları yapan ve yaptıranlara iş adamı sorumluluğu ile bağdaştıramadığım o whatsapp grubundaki bazı üyelerimizin hiç ses çıkartmamasıdır. Hatta o çıkar grubuna desteklerini devam ettirmelerini büyük bir esefle kınıyorum. Bu şekilde, şahsımı yıpratacağını varsayıp, devre dışı bırakabileceklerini ve kendilerine alan açılacağını zanneden bu zavallıların hayal kırıklığına uğrayacaklarını ifade etmek istiyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.'' ifadelerini kullandı.

Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır'ın kamuoyu açıklamasının ardından gündem maddelerine geçilen toplantı, zabıtların görüşülmesi ve onaylanmasıyla devam etti.

Ele alınan faaliyetlerden sonra sözü Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran aldı. 2021 yılının ilk meclis toplantısı konuşmasını yapan Kıran, 100 yılda bir karşılaşılan küresel salgının vurduğu 2020'yi geride bırakırken yeni yıla devralınan bu büyük sorunla girildiğini vurguladı. Kıran 2020 değerlendirmesi ve 2021 tahminlerine yer verdiği konuşmasında şunları söyledi; ''Hayatımızın tüm alanlarını hala salgın belirlemeye devam ediyor. Sağlık yine bir numaralı gündem maddemiz ve bir müddet daha da gündem maddesi olmaya devam edecek gibi görünüyor. 2020'ye salgın damgasını vurdu fakat bulunan aşılar da umutlarımızı artırıyor. Aşının önemi çok büyük çünkü dünyanın kaderi kullanılmaya başlanan aşıların başarısına bağlı. Eğer bu aşılar insanlığı küresel salgın tehdidinden korumayı başarırsa dünyanın hızla normalleşmeye gideceğini görebileceğiz. Halen yoğun bir şekilde yaşadığımız pandemi maalesef dünya genelinde büyük can kayıplarına yol açtı ve açmaya da devam ediyor. Hayatımızın her alanını etkileyen bu gelişme en çok da ekonomi alanında hissediliyor.

Hem arz hem talep yönlü bir şok ile karşılaştık!

2020 yılı bir önceki yıl başlayan ihracat ve turizmdeki ivmenin devam ettiği, toparlayan iç talep ile birlikte yüzde 4 üzerinde büyüme beklenen bir yıldı. Mart ayı ile beraber yoğun etkisine girdiğimiz pandemiye rağmen ilk çeyreği ülke olarak yüzde 4,5 gibi bir büyüme oranı ile kapattık. Ancak pandemi ile beraber hem arz hem talep yönlü bir şok ile karşılaştık ve yılın 2. çeyreğinde yüzde 9,9 daraldık. Bu daralmanın etkisini telafi etmek için ekonomi yönetiminin kamu bankaları önderliğinde başlattığı kredi büyümesi ile yılın 3. çeyreğinde ekonomimiz yüzde 6,7 büyüme gösterdi. Turizm ve ihracat gelirlerinin düştüğü, finansman tarafında sorunalar yaşadığımız bir dönemde artan büyüme ile cari işletmeler açığı artmaya ve döviz kurmalarına baskı yapmaya başladı. Döviz kurlarındaki artış, enflasyonu, enflasyon da faizleri artırmaya başlayınca, ekonomimiz son çeyrekte tekrar yavaşlama dönemine girdi. Kasım ayı başında ekonomi yönetimindeki değişim ile birlikte merkez bankasının güçlü bir faiz artırımlarına başladığı ve enflasyonun ekonomi politikasında tekrar öncelikli olduğu bir döneme girdik. İçinde bulunduğumuz 2021 yılının ilk çeyreğinde gerek pandeminin getirdiği kapanmalar gerek yükselen faizlerin etkisi ile ekonomide önemli bir yavaşlama içerisindeyiz.

İmalat sanayi ürünlerine talep arttı, hizmet sektörleri kötü ekilendi!

Son 9 ayda oldukça inişli çıkışlı bir seyir olmasına rağmen sektörler arasında ayrışmalar da gördük. Evlerde geçen hayatın getirdiği ihtiyaçla imalat sanayi ürünlerine talep artarken pandemi etkisiyle başta turizm olmak üzere hizmet sektörleri olumsuz etkilendi. İmalat sanayindeki toparlanma, ağırlıklı bu ürünleri ihraç eden ülkemiz için ihracat da zaman içerisinde olumlu etkilenmeye başladı.

Pandeminin seyri ekonominin seyrini belirlemeye devam edecek!

Tüm dünyada aşıların devreye girmeye başlaması yaz aylarına doğru pandeminin kontrol altına almasına ilişkin umutlarımızı artırıyor. Bu başarılabilirse yılın 2. yarısından itibaren küresel ekonomide bir toparlanma beklemek yanlış olamayacaktır. Fakat o noktaya ulaşana kadar hem türkiye ekonomisi hem dünya ekonomisi için zorlu bir sürecin bizleri beklediğini unutmamak gerekiyor. Geçtiğimiz haftalarda İngiltere'de ortaya çıkan mutasyon pandemiye ilişkin belirsizliklerin ve risklerin hala yüksek olduğunu bize göstermektedir. Nitekim İngiltere başbakanı Boris Johnson hafta başında yeni koronavirüs varyantının bir önceki dalgaya göre yüzde 50 ila 70 arasında daha hızlı yayıldığını belirterek, ülkede artış gösteren vakaları kontrol altına almak için 3. kez ulusal düzeyde sokağa çıkma kısıtlaması ilan edildiğini duyurdu. Önümüzdeki aylarda ekonomilerin bir yavaşlama ve daralma sürecinde olacağını ve birçok sektörün bundan etkileneceğini tahmin edebiliriz. Bu süreçte yaşanabilecek olumsuzları azaltmak açısından, maliye politikasının ağırlıklı olarak negatif ayrışan sektör firmalarına ve çalışanlarına doğrudan gelir desteleri vermesi büyük önem taşıyacaktır. Merkez bankasının son dönemdeki sıkı para politikası reformlarla desteklenirse Türk Lirasında istikrarı sağama ve enflasyon ile mücadele konusunda ilerleme şansımız da artacaktır. Bunun başarılması durumunda yılın 2. yarısında daha sürdürülebilir bir büyüme trendine geçme olasılığımız var. Başta hisse senetleri olmak üzere küresel finansal piyasalardaki fiyatlamalar ağırlıklı olarak yılın 2. yarısındaki toparlanma beklentisini yansıtıyor. Küresel ekonomideki toparlanma beklentisi emtia fiyatlarını yukarı taşımakta, ekonomideki yatırım olanaklarının artacağı beklentisi, Amerikan Dolarını zayıflatmaktadır. Bununla birlikte pandeminin seyrindeki değişimler finansal piyasalarda da ciddi dalgalanmalar yaratabilir.

Pandemi süreci denizcilik sektörü açısından önemli değişimleri getirdi!

İçinde bulunduğumuz yılın ilk yarısı hem Türkiye AB hem de Türkiye ABD ilişkileri açısından önem arz etmektedir. Gerek ABD Biden başkanlığındaki yeni yönetim gerek AB ile farklı platformlarda yapılacak görüşmeler önümüzdeki dönemin jeopolitik gelişmeleri açısından belirleyici olamaya aday görünüyor. Sorunların diplomasi yoluyla çözülmesinin ekonomimize olumlu yansımaları da olacaktır. Brexit sürecinin tamamlanması ve yıl bitmeden Türkiye İngiltere arasında serbest ticaret anlaşmasının bitirilmesi de olası ekonomik kayıplarımızı engelleyen ve önümüzdeki dönemde kazançları artırmaya yönelik çok önemli bir gelişme olmuştur. 2020 yılında pandemi süreci ile yaşananlar denizcilik sektörü açısından önemli değişimleri getirmektedir. Tedarik zincirleri ve lojistik merkezlerindeki değişim eğilimi artmaktadır. Tüketicilerin daha çok online alışverişe yönelmesi, daha hızlı ve kısa mesafelerde tedarik ihtiyacını artırmaya aday görünmektedir. Teknolojiye yönelim ve dijitalleşme çok daha hızlanmış durumdadır. İş yapma biçimlerinde iklim çevre ve sürdürülebilirlik kaygıları gittikçe ön plana çıkmaktadır. Ticaret savaşları ve korumacılığın farklı boyutlarda da olsa devam etme ihtimali yüksektir. Tüm bu gelişmelerin denizcilik sektörünü doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyebileceğini düşünerek, strateji ve planların oluşturulması gereken bir dönem içerisindeyiz.

Denizciliğin kesintiye uğramasının hayatı durduracağı anlaşıldı!

Değerli üyeler, pandemi dönemi denizciliğin önemini çok net bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Bu sayede ekonomiler ayakta kalmış, toplumsal ihtiyaçlar temin edilmiş, tedarik zinciri kesintisiz sürdürülmüştür. Denizciliğin olmaması veya kesintiye uğraması halinde hayatın duracağı anlaşılmıştır. İşte bu nedenle Birleşmiş Milletler genel kurulunda 1 Aralık 2020 tarihinde alınan bir karar ile deniz çalışanları kilit çalışanalar olarak kabul edilmiş, Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün gemi personeli değişimi protokollerinin uygulanması çağrısında bulunulmuştur. Oda olarak bu karardan hareketle Covid-19'a karşı aşılamada, Türk gemi çalışanlarına toplumun işleyişi için gerekli sektörler ve kritik işlerde çalışan kişileri kapsayan 2. grupta yer verilerek öncelikle aşılanmalarının sağlanması ve gemi personeli değişimlerinin sorunsuz yapılması hususundaki taleplerimizi Sağlık ve Ulaştırma Bakanlıklarımıza iletmiştik. Ulaştırma Bakanlığımızda bakanımız sayın Adil Karaismailoğlu'nun imzasıyla, 3 Aralık tarihinde yaptığı duyuruda gemi adamlarının deniz lojistiği ve tedarik zincirinde kilit çalışan olarak kabul edildiğini ve Türkiye'ye deniz yolu ile giriş yapacak deniz çalışanlarının PCR test ve karantina uygulamasından muaf olacağını duyurdu. Bu nedenle deniz çalışanlarımıza pandemi dönemindeki özverili çalışmaları sebebiyle sizin huzurunuzda takdir, şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.''

Tamer Kıran'ın konuşmasının ardından toplantı 4. gündem maddesi olarak Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Profesör Doktor Erhan Aslanoğlu'nun Türkiye ve Dünya Ekonomisi Göstergeler ve Gelişmeler hakkındaki sunumuyla devam etti.

Editör: TE Bilişim