Meclis'teki Pankartlı Eylemler
TBMM Başkanlığı, daha önce Mecliste yapılan ve İçtüzüğe aykırı olduğu kabul edilen eylemlere ne tür cezalar verildiğine ilişkin bir araştırma yaptırdı. 1984-1999 yılları arasında Genel Kurulda İçtüzüğe aykırı hareket eden milletvekillerine 60 kez ceza verildiği belirlendi.
Alınan bilgiye göre Araştırmada, Başkanlık Divanının 7 Temmuz 1993 tarihli toplantısına yer verildi. Buna göre, RP millettekilerinin 6 Mayıs 1993'te Mecliste pankartlı eylem yapmaları konusu toplantıda ele alındı.
Divanın bu konuyla ilgili kararında, ''6 Mayıs 1993 günü RP grubuna mensup bir kısım milletvekilinin Meclis kulislerinde ve diğer salonlarında pankart açarak gösteride bulunmaları konusu üzerinde görüşmeler yapılarak, sayın milletvekillerinin yaptığı işlemin (dönemin) İçtüzüğün 137. (yeni içtüzükte 161. madde) maddesi 6. fıkrasında yazılı yasak bir eylem olduğuna ancak, TBMM Başkanından özür diledikleri dikkate alınarak bir başka işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verildi'' denildi.
İçtüzüğün söz konusu fıkrası ''Meclis yapıları yahut eklentileri içinde yasak bir eylemde bulunmanın'' Meclisten geçici çıkarma cezası verilmesini düzenliyor.
TBMM Genel Kurulunun 10 Kasımda ''demokratik açılım' konusunda yapılan genel görüşmenin öngörüşmeleri sırasında CHP'li bazı milletvekillerin pankart açması konusunun da 16 Kasım Pazartesi günü yapılacak Başkanlık Divanında ele alınacağı öğrenildi.
Toplantıda, Meclis Başkanlığının, İçtüzüğe aykırı hareket edenlere karşı 10 yıldır uygulanmayan disiplin cezalarının uygulanması yönünde görüş bildirmesi bekleniyor.
DAHA ÖNCE VERİLEN CEZALAR
1984-1999 yılları arasında Genel Kurulda İçtüzüğe aykırı hakaret eden milletvekillerine 60 kez ceza verildi. Milletvekilleri 33 kez uyarma cezası alırken, bunu kınama, Meclis birleşiminden çıkarma, görüşülen konunun bitimine kadar konuşmaktan men cezaları izledi. Milletvekilleri bu cezaları, kaba ve yaralayıcı söz, sükuneti bozmak, çanta atmak, hatibi taciz ve hakaret gibi fiillerden aldı.
TBMM İÇTÜZÜK HÜKÜMLERİ
İçtüzüğe göre, milletvekillerine verilebilecek disiplin cezaları; uyarı, kınama Meclisten geçici olarak çıkarma olmak üzere üç ana başlıkta toplanıyor.
Bu cezaların verileceği durumlar şöyle sıralanıyor:
-Uyarı: Söz kesmek, sükuneti ve çalışma düzenini bozmak ve şahsiyetle uğraşmak.
Uyarma cezası verilmesinin gereğini takdir ve yerine getirme yetkisi, Başkana aittir.
Uyarma cezası alan milletvekili kendisini savunmak için söz isterse, bu üyeye oturumun veya birleşimin sonunda söz verilir. Başkan, gerekirse, daha önce söz verebilir.
Başkan, milletvekilinin açıklamasını yeterli görmezse, uyarma cezasını kaldırmaz; yeterli görürse, uyarma cezasını kaldırdığını bildirir.
Bir milletvekili aynı birleşimde iki defa uyarma cezası alırsa, durum, tutanak özetinde belirtilir.
Aynı birleşimde iki defa uyarma cezası alan milletvekilinin o birleşimin sonuna kadar söz söylemesi Başkanın teklifi üzerine, Genel Kurulca görüşmesiz ve işaret oyu ile yasaklanabilir.
-Kınama: Aynı birleşimde iki kere uyarma cezası aldığı halde bunu gerektiren hareketten vazgeçmemek,bir ay içinde üç kere uyarma cezasına uğramış olmak, kaba ve yaralayıcı sözler sarf etmek ve hareketler yapmak, saldırıda bulunmak, Mecliste gürültü ve kavgaya sebep olmak veya Meclisin görevini yerine getirmesini önlemek için toplu bir harekete girişilmesine önayak olmak.
-Meclisten geçici çıkarma: Aynı birleşim sırasında üç kere kınama cezasına uğramak, bir ay içinde beş kere kınama cezası almak, görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına, Başkanlık görevini yerine getiren Başkanvekiline hakarette bulunmak, sövmek veya onları tehdit etmek yahut Türkiye Cumhuriyetine veya onun Anayasa düzenine sövmek, görüşmeler sırasında halkı veya Devlet kuvvetlerini yahut kamu organ, kuruluş ve görevlilerini kanun dışı hareketlere, ayaklanmaya veya Anayasa hükümlerini bozmaya teşvik veya tahrik etmek, Türkiye Büyük Millet Meclisi bina, bahçe ve arsaları içine silahlı olarak girmek, Meclis yapıları yahut eklentileri içinde yasak bir eylemde bulunmak.
