Kriz Bitti mi, Bitmedi mi?

Herkes krizin bitip bitmediğini merak ediyor. Peki kriz bitti mi, bitmedi mi?
Herkes krizin bitip bitmediğini merak ediyor. Cevap için en çok kullanılan yöntemlerden biri de geçmiş krizlerle karşılaştırmalar. 1929 yılında patlak veren Büyük Buhran’da da durum hiç de farklı değildi
Gazeteler Dow Jones’taki hareketi 1920-1921 yıllarıyla karşılaştırıyor. Değişen sadece rakamlar, insanlar ve renklenen fotoğraflar...
İnsanların geleceğe yönelik umut dolu sözler duymak istediği zamanlardır kriz dönemleri. Milyonlarca insan işsizler ordusuna katılmış, yıllarca çalışıp biriktirdiği parasını değerlendirmek için hisse senedine yatırım yapanlar milyarlarca dolar kaybetmiştir. İşsiz kalan ne zaman iş bulacağını, tasarrufları eriyen yatırımcılar ise zararını ne zaman kapatacağını merak eder. Bir dönem 1929 yılında yaşanan Büyük Buhran’la karşılaştırılan son yaşadığımız kriz de tüm dünyada çok sayıda insanın canını yaktı. Borsalar Mart ayından itibaren “en kötüsü geride kaldı” ümidiyle tırmanışa geçti. İMKB, 5 ayda yüzde 85, Wall Street’te endeksler yüzde 50’ye yakın yükseldi. Ancak hâlâ 2007 zirvelerinden uzaktalar...

Şaşırtan benzerlik

Kriz öncesinde hisse alanlar zararlarının sadece bir kısmını geri alabildi. Wall Street’te işler böyleyken sokaktaki vatandaşı anlatan Main Street’te ise bir düzelme olmadı. İşsizlik tüm dünyanın en büyük sorunu olmaya devam ediyor. İstihdam oranlarının artmasının kısa vadede zor olduğu görüşü hala en çok taraftar toplayanı.
Peki piyasalarda yaşananlar gerçek mi yoksa yalancı bir bahar mı? İşler gerçekten düzeliyor mu?
İşte bu sorunun cevabını aramak için geçmiş krizlerde neler yaşandığını araştırmaya karar verdik, ’geçmiş, geleceğin aynasıdır’ diyerek...
İnternette araştırma yaparken bulduğumuz bir grafik dikkatimizi çekti. Grafik, Mart ayından bu yana S&P 500 Endeksi’nin gösterdiği performans ile Dow Jones’un Kasım 1929 ile Nisan 1930 yılları arasındaki performansı karşılaştırılıyordu.
1929 yılının Ekim ayında patlak veren Büyük Buhran’la Dow Jones 1 haftada yüzde 30 değer kaybetmişti. Sert düşüşün ardından toparlanmaya çalışan Dow Jones, 147 günde yüzde 46 yükselmiş. Grafikte 6 Mart’tan bu yana S&P 500’ün de 144 günde yüzde 46 arttığı belirtilerek iki dönem arasındaki ilginç benzerliğe dikkat çekiliyor. Söz konusu benzerlik ile ilgili olarak da şu yorum yapılıyor: “Şampanya patlatmak için çok erken. Dow Jones’da da Büyük Buhran zamanın hızlı yükselişler oldu ama ardından çöküşün ne kadar derin olduğunu unutmayın!”
Grafiğin altında okuyucuların görüşlerine de yer veriliyor. Bazıları son yaşanan yükselişin neden Büyük Buhran’daki ayı piyasası (uzun vadeli düşüş trendi) rallisi yerine 1933’de başlayan boğa piyasası rallisiyle karşılaştırılmadığını soruyor. Bazıları da 1929 yılındaki durum ile 2009 yılındaki şartların çok farklı olduğunu ve bu karşılaştırmayla elma ile armudun aynı kefeye konulduğunu düşünüyor. Bir okuyucu da Barack Obama gibi kriz dönemin göreve gelen Başkan Hoover’ın Mart 1930’da söylediği şu sözlerini hatırlatıyor: “Refah köşeyi hemen döndükten sonra.”
Obama ise dün yaptığı açıklamada, “Kimsenin öngöremediği kadar derin olan bu resesyondan çıkış aylar alacak” uyarısında bulundu.

Yaşananlar tekrarlanırsa...

Büyük Buhran’ın ne kadar büyük olacağının bilinmediği o günlerde, gazetelerde Dow Jones’ta yaşanan yükselişin nasıl yorumlandığını merak ettik. İnternette bir sayfadan bir diğer sayfaya geçerken New York Times gazetesinde yer alan bir haberde, Dow Jones’ta yaşanan ralli, boğa piyasasının başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Times dergisinin 1930 yılının ilk çeyreğini mercek altına aldığı haberinde de hızlı düşen Dow Jones’un toparlanma çabasından bahsediliyor. Ama The Independent gazetesindeki bir haber bizi tam anlamıyla şok etti. 30 Haziran 1930 tarihinde yayınlanan The Independent gazetesindeki haberde 1929-1930 arasında Dow Jones’ta yaşanan hareketle 1920-1921’deki hareket karşılaştırılıyor. Haberin başlığında iki dönem arasındaki benzerliğin çok dikkat çekici olduğu vurgulanıyor. Bundan tam 79 yıl önce Büyük Buhran’ın ilk ayları ve gazeteler geçmişe bakarak nelerin yaşanabileceğini okurlarına aktarmaya çalışıyor.
The Independent’ta yayınlanan haberi yazan gazeteci, o satırları yazarken Büyük Buhran’ın daha başında olunduğunu ve krizin ne kadar derinleşeceğini çok sonra öğrenecekti. Bugüne geldiğimizde de pek değişen birşeyin olmadığı görülüyor. Yaşananlar 1929 kriziyle karşılaştırılıyor. Belki de bundan sonra olacak krizler bugünküyle karşılaştırılacak. Hem şimdi yapılan karşılaştırmalara hem de 1930’daki haberlere bakarak umarız tarih tekerrür etmez. Eğer ederse dünyayı daha kötü günler bekliyor olabilir. (Vatan)

Editör: TE Bilişim