Erdoğan'dan 'Başkanlık' Süprizi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişiklik paketi ve başkanlık sistemi konularında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Başbakan, yarın (19.04.2010) Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak paketten geri dönüşün söz konusu olmadığını söylerken, CHP’nin getirdiği teklifi ise işi sulandırma girişimi ve "şark kurnazlığı" olarak niteledi.
Erdoğan, "Yani bundan sonra yapılacak olan iş Parlamento’da hakikaten dürüstçe, samimi bir yaklaşımla bunların oylamasına katılalım. Madem ki ’halka götürelim’ diyorlar, o maddeleri halka götürme noktasında da tasarrufu Sayın Cumhurbaşkanımıza bırakalım ki zaten başından itibaren Sayın Genel Başkanın yaklaşımı direkt Cumhurbaşkanını bu işin içine bulaştırmak olmuştu" diye konuştu.
"Türkiye’nin Gündemine Başkanlık Sistemi Gelebilir"
Başbakan Erdoğan, daha sonraki dönemde, Türkiye’nin gündemine yeniden başkanlık sisteminin gelebileceğini, buna kendisinin de olumlu baktığını açıkladı.
Erdoğan, "Yıllarca biliyorsunuz Rahmetli Özal zamanında bu çok konuşuldu. Ve yepyeni bir anayasayla eğer halkımız bize bu yetkiyi verirse bunlar gündeme gelebilir ve bunlar tartışılabilir, konuşulabilir" dedi.
Sistemin rahat çalışması açısından bu olaya sıcak baktığını bildiren Başbakan, "Hem sistem rahat çalışıyor, daha verimli neticeler alma noktasında, çok daha seri neticeler alma noktasında. İşte görüyoruz şu anda Amerika’da çok çok verimli neticeler alıyorlar" diye konuştu.
"Mevcut Yapıda Zaten Yarı Başkanlık Var"
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin başkanlık sistemine geçiş için bir alıştırma olduğunu söyledi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: p> "Mevcut yapıda zaten o yarı başkanlık var, orada bir değişiklik olmadı. Sadece parlamento seçerken, biz burada aslında yani başkanlık sistemine geçişin bu bir alıştırmasıdır. Yani başkanlık sisteminde başkanı halk seçiyor. Burada da diyoruz ki ’Cumhurbaşkanını halk seçsin.’ Bu, yıllar yılı zaten halkımızın bir talebiydi. Ama neydi yedi yıl olmasın beş artı ikinci kez de seçilebilme şansı olsun. Bunu getirmiş olduk ve bunu da başardık. Halkımızın katkısının da yaklaşık yüzde 70’lere ulaştığını gördük."
