Erdoğan: ''Yargısız İnfaz Yapmayalım''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon davasıyla ilgili ''Yargısız infaz yapmayalım. Suç sabit olmadıkça kimseye 'suçlu' deme hakkımız yok, bunu bilmemiz lazım ama bırakalım süreç işlesin, suçlu ile suçsuz birbirinden ayrılsın'' dedi.
     Başbakan Erdoğan, TOBB'un genel kurulunda yaptığı konuşmada, bir kısım anayasal düzenlemeler yapmanın kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, yapılacak düzenlemeleri görmeden, ''hayır biz yokuz'' anlayışı sergilemenin uzlaşı ve mutabakat zemini olmadığını kaydetti.
     Türkiye'nin 3 Kasım 2002 seçimleriyle değişim, dönüşüm, ilerleme, kalkınma, refah ve huzura kavuşma iradesini ortaya koyduğunu ve bugün de bunun muhafaza edildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
     ''Bütün kurumlarımızla, demokrasinin tüm unsurlarıyla, sivil toplum örgütlerimizle, bizzat milletimizin kendisiyle el ele, omuz omuza tam bir mutabakat zemininde geleceğe doğru ilerliyoruz, ilerleyeceğiz; bundan hiç endişemiz yok.
     Türkiye'de mutabakat zemini asla ve asla bozulmamıştır. Birtakım çıkar çevrelerinin şahsi kayıplarından dolayı bir kaos manzarası çizmeye çalıştıklarını görüyoruz. Ancak Türkiye, azimle, kararlılıkla ve mutabakat zemininde yoluna devam ediyor. Türkiye'de on yılların ardından nihayet oluşan mutabakat zeminini tahrip etmeye yönelik girişimler olduğunu, teşebbüslerde bulunduğunu biliyoruz. Onun için 'hukuk, demokrasi' diyorum. İstikrara, güven ortamına kastedenler, Türkiye'nin mutabakat zeminini bozmaya çalışanlar, huzur ortamını provoke etmeye çalışanlar, demokrasi ve hukuk içinde gereken cevabı buluyorlar, bulmalılar. Bunu engellemeye çalışmak, Türkiye'nin ilerlemesini, istikrarını engellemeye çalışmaktır. Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir, demokratik olgunluğa erişmiştir, hukuk sağlam zeminde görevini yapmaktadır. Her bir ferde, vatandaşa düşen, demokrasi ve hukukun tüm boyutlarıyla işlemesine yardımcı olmaktır. Süreçle ilgili sorunlar, aksaklıklar, noksanlar olabilir fakat tüm bu sorunlar da bizzat hukuk tarafından çözüme kavuşturulmalıdır. Hukuka dil uzatmak, hakimlerimizi, savcılarımızı, töhmet altında bırakmak toplumsal mutabakatı bozmaya çalışarak buradan rant elde etme gayretine girmek, hiç kimseye fayda sağlamaz.''
     Siyasetçinin faaliyet alanının belli olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, ''Nasıl ki sanayicinin, tüccarın, borsacının, çiftçinin, işçinin, memurun ilgi alanı belliyse siyasetçinin de hakimin de savcının da faaliyet alanı bellidir'' dedi.
     Erdoğan, şöyle devam etti:
     ''Ortada son derece vahim iddialar var. Her hafta bir yerlerde içi, nereden geldiği belli olmayan silahlarla dolu çukurlar açılıyor. Her gün tarihimizin karanlık bir noktasını aydınlatmaya yönelik iddialar ortaya atılıyor. Bu iddialar sadece benim hükümetime, partime, benim arkadaşlarıma yönelik saldırıları dile getiren iddialar değil. Bu iddialar Türkiye ekonomisinin, siyasetinin, istikrarının, huzurun, barışın, kardeşliğin hedef alındığına yönelik iddialardır. Bırakalım hukuk işlesin, bırakalım ak ile kara ortaya çıksın. Yargısız infaz yapmayalım. Suç sabit olmadıkça kimseye 'suçlu' deme hakkımız yok, bunu bilmemiz lazım ama bırakalım süreç işlesin, suçlu ile suçsuz birbirinden ayrılsın. Kimseye de suçlu nazarıyla nihai karar verilmeden bakmayalım, sürece yardım edelim, süreç içinde sorumluluklarımızı yerine getirelim, susmak gerekiyorsa susalım.
     Bu iddialara destek vermek taraf olmak değildir. Bu meseleyi taraftarlık meselesi olarak değil, hukuk meselesi olarak görerek, hukuki süreçlerin sağlıklı işlemesine destek olmaktır. Ne geçmişin karanlık notlarına ışık tutabilir, ne de geleceğimiz aydınlatabiliriz ''(aa)

Editör: TE Bilişim