Dünyanın merak ettiği soru! Havalar ısınınca virüs ölecek mi?

ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsünde baş araştırmacı olarak çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Derya Unutmaz, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ölüm oranının, 2000’li yıllardaki SARS salgını kadar yüksek olmadığını ancak bu virüsün bulaşma hızının daha yüksek olduğunu söyledi.

Washington merkezli Türk Miras Vakfı (THO) tarafından "Koronavirüsün Küresel Etkileri" başlıklı panel, telekonferans yöntemiyle düzenlendi. Unutmaz, panelde, Kovid-19 salgını ve virüse yönelik aşı çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kovid-19'un, aslında 2000’li yıllarda ortaya çıkan SARS virüslerine benzediğini ancak farklı bir şekilde işlediğini belirten Unutmaz, "Bu virüs, SARS ve daha sonra ortaya çıkan MERS kadar ölümcül değil. Bunların ölüm oranları, yüzde 30 civarındaydı. Ancak bu virüs (Kovid-19), oldukça bulaşıcıdır ve halen ne olduğunu, nasıl bulaştığını öğrenmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Unutmaz, havaların ısınmasının Kovid-19 salgınını etkileyeceğine dair spekülasyonlar olduğuna işaret ederek, henüz bunu destekleyen bir veri bulunmadığını vurguladı. Kovid-19'la ilgili aşı çalışmalarına değinen Unutmaz, birçok ülkenin bu virüsü yeterince ciddiye almadığının ve bu nedenle aşı çalışmalarında geç davranıldığının altını çizdi.

Unutmaz, şu anda süper bilgisayarlarla on binlerce test yapıldığını, kullanılabilir bir aşı için en iyimser sürenin bir yıl olduğunu vurgulayarak, "Virüs, şu anda çok düşük ölçeklerde mutasyona uğruyor. Bu da aşı çalışmaları için iyi bir haber." dedi.

"ÇİN, SARS’TAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİ AMA BURADA BİRAZ GECİKTİ" 

Aynı panelde konuşan, Yale Üniversitesi İnovatif Sağlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kaveh Khoshnood, Kovid-19 pandemisinin tahmin edilebilir olduğunu ancak virüsle mücadele konusunda geç kalındığını söyledi. Khoshnood, Çin'in SARS’tan çok şey öğrendiğini belirterek, "Ama burada biraz, birkaç gün geciktiler. Salgın, Çin’in yeni yılına denk geldi. Buna o süreçte müdahale etmede isteksiz davrandılar ancak daha sonra tüm bilgileri derhal paylaştılar. Almanya ve birçok ülkenin test kiti geliştirmesine bu bilgiler olanak sağladı. Bu, Çin'in daha önce yaptığı bir şey değil." diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim