The Mission to Seafarers en son Denizcilerin Mutluluk Endeksi'ne göre, COVID-19 salgını ve mürettebat değişikliği krizi denizcilik çalışanlarını karanlık bir noktaya sürüklüyor. 

Rapora eklenen bireysel yanıtlara göre; ağır iş yükü, uzatılmış sözleşmeler, stres ve belirsizlik denizcilerde istifa etme isteği ve mesleğe karşı bir antipati duygusu doğuruyor.

Denizcilerin tasarlanan sistemlere inançları kalmadı!

Mission to Seafarers'a göre, ankete katılan denizcilerin çoğu iç ofis tarafından takdir edilmediklerini veya anlaşıldıklarını hissetmediklerini ve refahlarını korumak için tasarlanan tüm sistemlere karşı inançlarını yitirdiklerini belirtiyor. Birçok gemideki yerleşik kültürün işlerin daha da kötüye gideceği beklentisiyle alaycı hale geldiği anlaşılıyor. Büyük bir kısmı işlerini kaybetme korkusuyla açıkça konuşmaktan çekinirken, diğerleri hayal kırıklığı nedeniyle sektörü tamamen bıraktıklarını ya da bırakacaklarını bildiriyor.

''Kelimeler ucuz, eve gitmeye ihtiyacımız var''

Salgının başlamasından bir yıl sonra, bazı katılımcılar sektörün mürettebat değişikliğine yönelik retorik ve eylemleri arasındaki dengesizlikten bıktığını ifade etti. Bir denizci, "Kelimeler ucuz, eve gitmeye ihtiyacımız var." diye yazdı.

Diğer bir denizci; “Şu anda hiç kimse mutlu görünmüyor, zaten nasıl olabilirler? Gemimde mahsur kaldım, denizde geçen 30 senemden sonra söyleyebilirim ki şimdiye kadar gördüğüm en zor zaman. Ne zaman rahatlayıp eve gidebileceğimizi veya eve döndükten sonra ne kadar süre işsiz kalacağımızı bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Önlemler standartların altında, sinir bozucu ve aşağılayıcı muamelelere yol açıyor!

Anket ayrıca Covid-19 döneminde getirilen seyahat ve karantina önlemleri hakkında olumsuz yanıtlar aldı. Denizciler özellikle seyahat kısıtlamalarından etkilendi ve birçok ülke hareketleri için özel testler ve seyahat öncesi karantina gereksinimleri oluşturdu. Bazı denizciler, bu önlemlerin standartların altında, sinir bozucu ve "aşağılayıcı" muamelelere yol açtığını bildirdi.

Ek olarak, birçok denizci, uzun çalışma saatlerinden şikayet ediyor ve bunun evrak işlerinde örtbas edildiğini vurguluyor. Bir denizci; "Bizim için bu normal. Herkes neler olup bittiğini bilir. Liman Devleti hiçbir zaman gerçekten kontrol etmez ve ne yazdığımızı asla takip etmez, bu nedenle sistem böylece devam eder." diye yazdı.

''Gemideki yaşam kalitesini iyileştiren şirketler, mürettebattan büyük bir saygı görüyor''

Bunun tersi durumların da olduğu bildirilmekte. Bazı gemi operatörlerinin, mürettebat değişikliği yapmak mümkün olmasa bile, gemideki yaşam kalitesini iyileştirmek için çaba sarfettiği görüldü. Bunların içinde; daha iyi uydu internet erişimi, daha iyi yemek ve mürettebatın refahı için ayrılan daha iyi bütçeler var. Bunlardan faydalanan denizciler ise operatörlerinden övgüyle bahsetti. Mission to Seafarers, "Küçük şeyler, özellikle zor koşullarda çok şey ifade eder. Yeni ekipman için bütçe bulan veya gemideki tesisleri iyileştirebilen şirketler, mürettebattan büyük bir saygı görüyor." diye yazdı.

Editör: TE Bilişim