"Benim Milletim Adam Gibi Adamı Başbakan Yapar"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, "İktidar olmuşsun; ama adam olamamışsın." sözlerine Gaziantep'ten yanıt verdi. Başbakan Erdoğan, "Benim milletim adam gibi adamı Başbakan yapar." diye cevap verdi.
Başbakan Erdoğan, Gaziantep'teki mitinginde İstasyon Meydanı'nda vatandaşlara seslendi. Başbakan, konuşmasının büyük bir bölümünde Deniz Baykal'a yüklendi.
Başbakan Erdoğan, "Baykal, dün Sinop'ta konuşuyor. Onun şahsımla ilgili kullandığı ifadeleri ben onun için kullanmayacağım. Çünkü benim aldığım edep ve terbiye dersinde bu tür bir siyasi partinin liderine, o dille konuşmak yok. Bulunduğum makam da zaten o dille konuşmaya müsaade etmez. Ama ben Sayın Baykal'a şunu söylüyorum; benim milletim adam gibi adamı Başbakan yapar. Bunu bilmesi lazım." diye konuştu.
Her ile göğüslerini gere gere gittiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Senin büyük hedeflerin var. Aydınlık yarınlara doğru emin adımlarla böyle yürüyeceğiz. Biliyorsunuz, ülkemizde çok mayınlı araziler vardı. Kastettiğim, sadece Suriye ile Türkiye arasındaki mayınlı araziler değil. 780 bin kilometrekarenin tamamını ürküten, korkutan, tedirgin eden, tehdit eden mayınlı araziler vardı.
Nereye adım atsak bizi mayınlarla engellemeye çalıştılar. AB meselesinde, Kıbrıs meselesinde, Cumhurbaşkanlığı meselesinde, her hayırlı adımda, önümüze engeller çıkarmanın gayreti içinde oldular. Çetelerle, mafyalarla, hukuk dışılıkla karanlık güç odaklarıyla mücadeleye soyunduk, Sayın Baykal avukatlığa soyundu. Her adımımızda önümüze mayınlı tarlalar çıkardılar. Hamdolsun, sizin desteğiniz, sizin iradenizle ile sizin gücünüz, tüm bu mayınlı arazileri temizliyoruz." ifadelerini kullandı.
Başbakan'ın Baykal'a yaptığı göndermelerin ardından alanda bulunanlar, "Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin" sloganları ile Başbakan'a destek verdi.
Erdoğan ise, "Gerek var mı? 29 Martta gereğini yapacaksınız." diyerek karşılık verdi.
Başbakan Erdoğan, bir vatandaşın kendisini Viranşehir'e davet etmesi üzerine, 67 vilayete gideceğini; seçimden sonra bu ilçeye gideceğine dair söz verdi.
Erdoğan, şöyle konuştu; "O mayınlar bugün artık çukurlardan çıkıyor. Provokasyonlar, karanlık planlar, kirli projeler çukurlardan çıkıyor. Dün Sinop'ta konuşuyor Sayın Baykal, onun şahsımla ilgili kullandığı ifadeleri ben onun için kullanmayacağım. Çünkü benim aldığım edep dersinde, terbiye dersinde bu tür bir siyasi partinin liderine, o dille konuşmak yok. Bulunduğum makam da zaten o dille konuşmaya müsaade etmez. Ama ben Sayın Baykal'a şunu söylüyorum: Benim milletim adam gibi adamı Başbakan yapar. Bunu bilmesi lazım. Ah Sayın Baykal ah! Televizyondan konuştuğunda zaman millet seyrediyor, sen milleti göremiyorsun. Gel burada konuş da bak millet ile göz göze gel de millet ne diyor. Aslolan o..."
Şahsı ile ilgili sözlerin, hukuk devletinde yargı meselesi olduğunu hatırlatan Başbakan, "Onu zaten ilgili arkadaşlarım gereğini yapacaktır; ama biz o yollarda değiliz. O kullandığı ifadelerin çok daha daniskasını kullanmasını çok iyi bilirim; ama bulunduğum makam buna müsaade etmez. Dedim ya, aldığım terbiye dersi de buna müsaade etmez, edep dersi de buna müsaade etmez." diye konuştu.
Erdoğan, Deniz Baykal'ın ekonomik krize yönelik bir takım öneri saydığını hatırlatarak, "Ama sen onları kendine sakla! Çünkü onların bedeli, faturası bizim bütçeye nedir? Onun farkında değilsin." ifadelerini kullandı.
"Milletin hayır duasıyla..."
Erdoğan, "milletin desteği ve hayır duasıyla AK Parti'nin bugünlere ulaştığını" söyledi.
"Bizler bu vatanı şehitlerimizden emanet aldık, bizler bu vatanı gazilerimizden emanet aldık; o emanete asla ve asla hıyanet edemeyiz. Biz bu emaneti asla ve asla yere düşürmeyiz, düşüremeyiz." ifadelerini kullanan Erdoğan, milletin başını asla önüne eğdirtmeyeceklerini belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Şehitlerimize, kahramanlarımıza mahcup olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Eğer bu milletin başını öne eğdirseydik, inanın, sizin karşınıza çıkmaya yüzümüz olmazdı. Eğer bu milleti küçümsemek isteyenlerin karşısında elpençe divan dursaydık, hani bir zamanlar vardı ya, Batılı liderlerin karşında Türkiye'nin Başbakanları gider, elpençe divan dururlardı. O zaman, biz de onlar gibi olsaydık, Şahinbey'in, Karayılan Mehmet Bey'in memleketine gelemezdik. Eğer bu milleti horlamak isteyenlere, bu milletin herhangi bir ferdine sesini yükseltmek isteyenlere, gereken cevabı veremeseydik bu Gaziantep'in huzuruna çıkamazdık.
Eğer 6.5 yıldır hükümette, 5 yıldır yerel yönetimlerde, Gaziantep'i geliştirecek, kalkındıracak hizmetleri ortaya koyamasaydık, bugün vicdanımız rahat bir şekilde karşınızda olamazdık. Bugün alnımız ak, başımız dik, bugün Gaziantep'in de Gazianteplilerin de şehitlerimizin de kahramanlarımızın da huzuruna onurla, gururla çıkıyoruz. Yıllar boyunca Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı düşmanlarla çevrili denildi, biz ise buna 'hayır' dedik. 6.5 yıl boyunca gönüller kırmamaya gayret ettik.
Komşu ve çevre ülkelerle geliştirdiğimiz ilişkiler sonucu bu ülkelerle ihracatı katladık. Suriye ile en olumlu dönemleri yaşıyoruz. Bunu Gaziantepliler çok daha iyi bilir. Bu ülke ile bir yandan her alanda ilişkileri güçlendirdik, diğer taraftan küresel meselelerde iki ülkenin birbirlerine destek olmasını sağladık.
2002 yılında, Suriye ile ihracat, 267 milyon dolar iken bugün rakam 1 milyar doları aştı. Irak'a ihracat 500 milyon dolar iken bugün 4 milyar doları aştı, İran'a yapılan ihracat ise 334 milyon dolar iken geçen yıl sonunda rakam 2 milyar dolara ulaştı. 79 yılda Türkiye'nin ulaşabildiği ihracat rakamı, bunu Sayın Baykal'a atfediyorum, iyi dinlesin- 36 milyar dolardı. 2008 itibariyle 132 milyar dolar oldu.
