Altınova Tersane Girişimcileri Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Fazıl Uzun, Türk tersaneciliğinin son yıllarda büyük ivme kazandığını belirterek, "Türkiye, gerek Tuzla gerekse Yalova-Altınova bölgesi olsun, balıkçı gemileri, römorkörler gibi özel tip gemi inşasında çok gelişmiştir. Bu tür gemilerle hakikaten marka haline gelmektedir" dedi.

Uzun, yaptığı açıklamada, İstanbul'dan sonra gemi ve yat sektöründe en çok dış satım gerçekleştiren ilin Yalova olduğunu hatırlatarak, buradaki tersanelerin çalışma kapasitesinin yüzde 35-40'ı bulduğunu söyledi.

Altınova'daki 42 tersaneden 24'ünün faal olduğunu anlatan Uzun, diğerlerinde ise yatırımlara devam edildiğini aktardı.

Bölgede, 2009-2013 yıllarında 136 gemi inşa edildiği bilgisini veren Uzun, "Bu gemilerin toplam ağırlığı 410 bin detveyt tondur. 2009-2013 yıllarında 488 milyon dolar ihracat bedeli vardır. 410 detveyt ton küçük gözüküyor ancak bunun nedeni; bölgemizde yapılan gemilerin çok özel gemiler olmasıdır. Gemiler, yük ve yakıt taşımadığı için küçük gözükmektedir" diye konuştu.

Şimdiye kadar bölgede bin 200 geminin bakım ve onarımının yapıldığını ve bunlardan da önemli gelir elde edildiğini bildiren Uzun, Altınova'da iki kuru havuz, 4 yüzer havuz bulunduğunu belirtti.

Gemi inşa sektörünün ağır bir iş kolu olduğunu ve bu alanda çok sayıda kişi istihdam edildiğini dile getiren Uzun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu istihdamın devlete, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve sosyal alanlara katkıları olumlu ve fazladır. En azından bu kadar çok sayıda insanın istihdam edilmesi ülkemiz açısından çok yararlı. 9 bin 200 insanımız burada çalışıyor. Bu, kısa sürede 40 binlere gelecektir. Hedef; 40 bin kişiye istihdam sağlamak. 40 bin hedefi abartılı değildir. 3-4 yıl evvel bu sayı Tuzla bölgesinde yakalanmıştı. Çeşitli nedenlerden dolayı bu sayı, Tuzla'da 4'te bire kadar düştü. Şimdi o bölgede de istihdam yükselmektedir. Altınova bölgesinde istihdamımız da hızla artmaktadır."

"Önümüzdeki dönemlerde hedefimiz yüzde sıfır kaza oranıdır"

Uzun, iş güvenliğine sektör olarak en iyi şekilde riayet ettiklerini anlattı.

Tersane sahipleri ve işletmecilerin, iş güvenliği konusunda çok hassasiyet gösterdiğini söyleyen Uzun, "Her türlü iş emniyet tedbirini tüm tersanelerimiz gerektiği şekilde almaktadır. Her tersanenin iş emniyetçisi, güvenlikçisi üst seviyede bulunmaktadır. Çok şükür ki bugüne kadar çok az, istenmeyen hadiseyle karşılaştık. Tabii ki bunların da olmasını istemezdik. Sektörümüz, iş kolumuz ağır sanayi kolu olduğundan tüm tedbirlere rağmen bazen üzücü hadiselerle karşı karşıya kalıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde hedefimiz yüzde sıfır kaza oranıdır" ifadesini kullandı.

Türkiye'de üretilen gemilerin özelliklerine işaret eden Uzun, dünyanın diğer ülkelerinde inşa edilenlere göre farklı olduğunu dile getirdi. Uzun, şöyle konuştu:

"Türkiye, gerek Tuzla gerekse Yalova-Altınova bölgesi olsun, balıkçı gemileri, römorkörler gibi özel tip gemi inşasında çok gelişmiştir. Bu tür gemilerle hakikaten marka haline gelmektedir. Uzakdoğu'da, Çin, Güney Kore ve Japonya'da inşa edilen gemiler çok büyük tonajlıdır. Türkiye olarak büyük tonajlı gemilerle şu yıllarda bu durumda rekabet etmemiz pek mümkün değil ve olmasına da gerek yok. Dünya, özel tip gemi inşasına kaymakta ve Türkiye de bu özel tip gemi inşası pastasından gereken payı her geçen gün fazlasıyla alıyor. Bölgemiz aynı zamanda tamir konusunda Türkiye'ye büyük döviz girdiği sağlayan bir bölgedir. Bu bakımdan ülkemize büyük bir katkı sunulmaktadır. Gemi inşa ve tamiri bakımından geleceğimiz çok parlak gözükmektedir. Türkiye, bu konuda odak ülkedir. Avrupa'da gemi sanayi inşası çeşitli nedenlerle çok azalmıştır. 2-3'ü dışındaki ülkeler, gemi inşa ve gemi tamirinden vazgeçmiştir. Bu işlerin büyük kısmı Türkiye'ye kaymıştır. Spesifik gemilerle Türkiye, Avrupalılar tarafından ilgi duyulan ülkedir. Türk tersanelerine fazlaca teveccüh gösterilmektedir. Bundan dolayı geleceğimiz güzel gözükmektedir."

Editör: TE Bilişim