Uluslararası sularda denizcileri korkutan güzergahlar

Uluslararası sularda denizcileri korkutan güzergahlar Uluslararası sulardaki gemiler için son yıllarda korsan saldırıları önemli tehdit olmaya başladı. 2019’un ilk 6 ayında 77 korsan saldırısı gerçekleşti. Deniz Ticaret Odası, riskli bölgelerde seyreden Türk gemilerine güvenlik önerilerinde bulunuyor.

Uluslararası sularda denizcileri korkutan güzergahlar

Günümüzde yerli yabancı birçok gemi uluslararası sularda sefer yaparak, lojistik hizmeti sağlıyor. Bu gemiler için son yıllarda en büyük tehlike, deniz haydutluğu…
Deniz korsanlarının sıklıkla gemilere saldırdığı noktalar, yaşanan benzer örneklere de bakılarak tespit edildi ve denizciler arasında ‘Riskli Bölge’ olarak anılıyor.

Peki bu riskli bölgeler neresi? Korsanlar ne için ve nasıl saldırıyor? Bu saldırılara karşı ne tür önlemler alınabilir? Bu soruların cevaplarını Deniz Ticaret Odası’ndan aldık.

6 ayda 77 deniz haydutluğu vakası

Özellikle son yıllarda sayısı artan saldırılar uluslararası suların güvenliğini tehdit ediyor.

Uluslararası Ticaret Odası ve Uluslararası Denizcilik Bürosu Deniz Haydutluğu ile Mücadele 2019 yılı ikinci çeyreği raporuna göre, 2019 Ocak-Haziran döneminde dünya genelinde 77 deniz haydutluğu vakası gerçekleşti. Bu olayların büyük bir bölümü 4 ülke çevresinde meydana geldi. 21 deniz haydutluğu vakasıyla Nijerya çevresi başı çekerken, diğer ülkeler arasında Endonezya'da 11, Venezuela'da 6, Peru'da 4 olay gerçekleşti.

Kıyılarda hırsızlık, açıklarda fidye saldırıları

Uluslararası sularda korsanların gerçekleştirdiği saldırı türleri amaçlarına göre değişiklik gösteriyor. Kıyıya yakın ve liman gibi noktalarda gerçekleştirilen saldırılar genellikle hırsızlık amacıyla yapılırken, gemi ve mürettebat daha az zarar görüyor.

Açıkta ve seyir halinde yapılan saldırılarda ise amaç genellikle mürettebatı kaçırıp fidye istemek ya da geminin taşıdığı yükü gasp etmek oluyor.

Ölüm ve yaralanmaların da gerçekleştiği bu tür saldırılarda korsanlar, genellikle daha uzun süre denizde kalmak ve kıyıdan daha uzak mesafelerde organize olabilmek için saldırılarını bir ana gemiden yürütüyor. Gemideki mürettebatı etkisiz hale getirdikten sonra yükün bir kısmını başka bir gemiye aktarıp gemi ve personelini serbest bırakıyor ya da mürettebatı kaçırarak fidye isteme yoluna gidiyor.

Çıkış noktalarına jiletli tel konulmalı

Özellikle riskli bölgelerde seyreden gemilerin bazı önlemlerle bu saldırıları önlemeleri ya da başarı oranını azaltmaları mümkün olabiliyor.
Deniz Ticaret Odası yetkililerinin, gemiler için güvenlik önerileri şunlar:

- Riskli bölgeden geçilirken ilgili kıyı istasyonlarıyla sürekli irtibat halinde kalmak.
- Riskli bölgeye girildiğinde tam yol hızda ve manevraya hazır durumda beklemek.
- Saldırılar genellikle gündüz saatlerinde ya da yarı aydınlık zamanlarda meydana geldiğinden o bölgedeki geçişi gece saatlerine denk getirmek.
- Transit esnasında yalnızca seyir fenerlerinin açık durumda olması, kamara ışıklarının dahi yakılmaması.
- Gemiye çıkış noktalarında dikenli tel yerine jiletli tel kullanılması.
- Saldırı sırasında geminin güvenlik alarmının (Ship Security Alert) çalıştırılması. (Böylece geminin şirketi de dâhil olmak üzere kara birimleri alarma geçecek.)

Tüm bu önlemlere karşın, gerçekleşecek bir saldırı durumunda mürettebatın direniş göstermemesi ve ateşli hiçbir araç kullanmaması da oldukça önemli. Bu önlemlere karşın riskli bölgelerde ayrıca silahlı özel güvenlik hizmeti ve güvenli koridor gibi önlemler de bulunuyor. Gemiler için zorunlu olmamakla beraber talep eden gemilere silahlı özel güvenlik ekipleri riskli bölge girişinde binip, bölge geçildikten sonra gemiyi terk ediyor. Güvenli geçiş koridoru ise Aden Körfezi’nde bulunuyor. Koridoru kullanmak isteyen gemiler kayıt yaptırıyor ve günün belli saatlerinde savaş gemileri eşliğinde Körfez’i geçebiliyor.

Editör: TE Bilişim