Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan Tuzla’da GİSBİR tesislerinde sektör buluşması gerçekleştirdi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda denizcilik alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi.

"2,5 saat sürdü"

İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan,Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın,GİSBİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bilgehan Bayramoğlu, Yönetim Kurulu Başkan Orhan Torlak, Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Orkun Kalkavan, Genel Sekreter Süheyl Demirtaş ve100’ü aşkın sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile basın mensubu tarafından karşılanan UDH Bakanı Lütfi Elvan, UDHB Müsteşar Yardımcısı Dr. Özkan Poyraz ve UDHB Tersane ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Mehmet Kırdağlı'nın katılımı ile yapılan sektör toplantısı 2,5 saat sürdü.

"Bilgi Kirliliğinin Önüne geçmeliyiz"
GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, açılış konuşmasına,1971 yılında kurulan GİSBİR’in, Türkiye’nin en eski sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu, ulusal ve uluslararası platformlarda Türk gemi inşa sanayini temsil ettiğini ifade ederek başladı. Türk tersaneleri için büyük önem arz eden ve sorun sahalarından olan yenileme imar planı, tekne imal ve çekek yerleri ve ecri misil ödemeleri konusunda yaşanan sorunların çözüme ulaştırılması için UDH Bakanlığı’ndan destek almayı umduklarını dile getirdi. GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, ayrıca Türk gemi inşa sanayindeki bilgi kirliliğinin önüne geçmek amacıyla UDHB ile imzalanan veri tabanı protokolü hakkında yürütülen çalışmaların olumlu seyretmesinin Türk gemi inşa sanayi için önem arz ettiğini ifade etti.

"Son iki ay içinde sektörle 3 toplantı gerçekleştirdik"
UDHB Müsteşar Yardımcısı Dr.Özkan Poyraz ise konuşmasına, UDHB olarak son 2 ay içinde denizcilik sektörüyle alakalı ve iş adamlarının katılımıyla 3 toplantı gerçekleştirdiklerini belirtterek başladı. UDH Bakanı Lütfi Elvan’ın talimatıyla sivil toplum kuruluşlarını da UDHB stratejileri içine dâhil etmek amacıyla GİSBİR’in ev sahipliğinde bu toplantıyı düzenlediklerini ve katılımcıların gruplandırılmış olarak, kooperatifler, kıyısal taşımacılık kuruluşları, su ürünleri ve balıkçılık birlikleri, meslek odaları ve dernekleri, işçi ve işveren sendikaları, gemi söküm ve yan sanayi, deniz turizm işletmecileri ve yat imalatçıları birlikleri, amatör denizciler ve yelken sporları federasyonu, öğrenci ve öğretim kurumları dernekleri, acente ve brokerlik dernekleri gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluştuğunu bildirdi.

"UDHB olarak denizciliği sadece ulaştırma olarak değil, mavi vatan olarak algılıyoruz"
Toplantıda sorulara geçilmeden önce ise UDH Bakanı Lütfi Elvan bir konuşma yaptı. Bakan Elvan konuşmasında dünya ticaretinin yüzde 80'inin deniz yoluyla yapıldığını hatırlattı. Sektörde faaliyet gösteren STK’ların sorunlarını dinleyip yapılanları ve yapılacaklarını anlatan Bakan Elvan “Denizcilik sektöründe bütün STK’ların sorunlarını ve önerileri dinleyeceğimiz çözüm yollarını birlikte değerlendireceğimiz bu toplantıda sizlerle olmaktan memnunum” dedi.

"Biz sizi aile olarak görüyoruz"
Bakanlık olarak denizciliği sadece bir sektör ya da ulaştırma türü olarak değil denizcilerin sahip olduğu kaynaklarla katma değer yaratan ve deniz etki alanlarımızda egemenlik alanlarımızı temsil eden bir alan olarak algıladıklarını söyleyen Elvan sözlerine şöyle devam etti: “Bir ülkenin deniz gücü sadece savunması değildir. Deniz ticaret filosu gemi adamları, limanlar, gemi sanayi, balıkçılarımız işte bu deniz gücümüzün göstergeleri. Biz sizi aile olarak görüyoruz ve denizciliğimizin lokomotifi olarak sizleri önemsiyoruz. Bakanlık olarak bir irade ortaya koyarken bu büyük ailenin tüm bireylerinin fikir ve öneri ve deneyimlerini önemsiyoruz ve bunların bizim için yol gösterici olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle toplantı yapıyoruz.”
Elvan konuşmasında toplam 400 milyar dolarlık Türk dış ticaretinin mal değeri olarak yüzde 55'lik bölümünün denizcilik yoluyla gerçekleştiğini söyledi. Türkiye denizciliğinin dünya ticaretinden daha fazla pay almak istediğini belirten Elvan, "Türkiye'nin dış ticarette navluna olan bağımlılığımız ortadadır, burada en kritik sektör de denizciliktir" ifadesini kullandı.

“Hedefimiz daha fazla Türk Bayraklı gemi”
Elvan, denizcilik alanında yapılması planlananlara değinerek, şunları kaydetti: "Hedefimiz daha fazla sayıda Türk bayraklı ve sahipli gemi işletmek ve dünya deniz ticaretinden daha fazla pay almak ve navlun açığımızı kapatmaktır. Bunun için sadece daha fazla gemi sahibi olmak, daha fazla gemi üretmek yetmez. Nitelikli gemi adamı yetiştirmek ve tüm dünyaya ihraç etmek son derece önemli ve gereklidir. Uluslararası örgütlerde kural takip eden değil, bir anlamda kural yazan nitelikte idareci ve mühendislere sahip olmak gerekir."

“Sektöre ÖTV’siz yakıtla 4 milyar 127 milyon liralık destek verdik.”
Elvan, hükümetleri döneminde balıkçılara ÖTV'siz yakıtla 4 milyar 127 milyon liralık destek verildiğini aktararak, "Limanlarımızdaki yük elleçlemesinde yüzde 103'e, konteyner elleçlemesinde yüzde 217'e, Ro-Ro taşımacılığında yüzde 98'e, kruvaziyer yolcu sayısında yüzde 285'e varan artışlar gerçekleşmiştir. Türk sahipli gemi filomuzun 2003 yılında 8,8 milyon detveit ton olan kapasitesi 2014'te 30,4 milyon tona ulaştı. Böylelikle dünya sıralamasında 19'unculuktan 13'üncülüğe yükselmiş bulunuyoruz. Tuzla bölgesine sıkışan tersaneciliğimizi yaygınlaştırdık ve gemi inşa kapasitemizi artırdık" bilgilerini verdi.

"Tüm denizlerimizdeki gemi hareketlerini Ankara'da tek bir resim üzerine toplayacağız"
Elvan, Türkiye'deki tersane sayısının 2 katından fazla arttığını belirterek, "Gemi inşa kapasitemiz 500 bin dedveyt tondan 3,5 milyon tona çıktı. Yat inşasında ülkemiz dünyanın parmakla gösterdiği bir marka haline gelmiş, sipariş temelli sıralamada dünya 3'üncülüğüne yükselmiştir. Dünya denizciliğinde her türlü hareketi anlık olarak izleyebiliyoruz. Pek yakında tüm denizlerimizdeki gemi hareketlerini Ankara'da tek bir resim üzerine toplayacağız" şeklinde konuştu.

Elvan, denizci kökenli personel sayısındaki uzmanlaşmaya dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Baktığımız zaman 2003'ten bu yana hükümetlerimiz şimdi de devam eden bir şekilde, Bakanlığımızın denizcilik faaliyetlerini denizci idarecilere teslim etmişlerdir. Bugün pek çok büyük liman başkanlığımız da dahil Bakanlığımızın denizcilik birimlerinde görev alan denizcilerin sayısı yüzde 40'ın üzerine çıkmıştır.
Böylece Türkiye, yaptığımız gemi ön denetimleriyle Beyaz Liste'ye geçmiştir. Bakanlığımızdaki denizci idareci ve sörvey sayısı 10 kat artmış, buna karşılık gemi tutulmalarımız 10 kat azalmıştır. Bu başarıda sivil toplum kuruluşları olarak sizin üyelerinizin büyük katkıları vardır. Bütün bunlar elbette bir başarıdır ve denizciliğimizin seyri açısından önemlidir. Ancak yeterli değildir. Elbette sorunlarımız var. Bunlar çözülmeyecek, üstesinden gelinemeyecek sorunlar değil."

"Ülkemizin durumu lehine çevirmesi açısından en kritik sektör denizcilik sektörüdür"
Elvan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine de değindi. Ödemeler dengesi bakımından, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefleyen bir ülke olarak Türkiye'nin dış ticarette navluna olan bağımlılığına dikkati çeken Elvan, "Ülkemizin bu durumu lehine çevirmesi açısından en kritik sektör denizcilik sektörüdür" dedi.
Elvan, bunun için gerekli yasal düzenleme, denetim, destek ve büyük altyapı yatırımlarını eş zamanlı olarak gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekledi.
Ulaştırma Denizcilik ve haberleşme bakanı Lütfi Elvan’ın konuşmasının ardından soru bölümüne geçildi ve 2 Dakika süreli sorular sorulması kararlaştırıldı.

İlk soruyu Türkiye Denizcilik Federasyonu adına Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Temur sordu.
Bülend Temur, Ukrayna'nın inşa edeceği LNG Terminali, Türk Boğazlarının üzerine yükleyeceği LNG tanker riskini sordu... Ayrıca Türk Boğazlarından geçen düşük standarttaki gemilerin, eksiklikleri görülmesin diye kılavuz kaptan almaktan çekindikleri bu sorunun nasıl çözülebileceğini sordu.

"Yıpranma Payı ne olacak"
 Türkiye Denizciler Sendikası başkanı Hasan Pekdemir soru sordu. Pekdemir 2008 yılında gemi adamlarının yıpranma hakkının kaldırıldığını, 2014 yılı Haziran ayında torba yasaya konularak, yıpranma haklarının iade edilmesi ile ilgili Nurettin Canikli’ye bir dosya sunduklarını belirterek bu konudaki gelişmeleri sordu. Ayrıca dünya limanlarında Türk gemi adamlarının sorunlarına değindi, bu sorunların çözümüne uğraştıklarını anlatan Pekdemir, çözüm için yardım istiyoruz öyle ki böyle giderse beyaz bayraktan gri bayrağa geçiş kaçınılmaz olacaktır dedi.

"İkmal limanı konseptine uygun çalışmalar yapılmalı"

Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Deniz Eraydın soru sordu. Daha önce bunkerlerde kılavuz kaptan alma sınırının 1000 Gross Tona çıkartıldığını kendilerinin buna göre yatırım yapıp 1000 Gros altı tanker aldıklarını ancak sonra tekrar bu sınırın 500 Gros Tona çekildiğini.. Bunun kendilerini mağdur ettiğini... Ayrıca İkmal Limanı konseptine uygun çalışmalar yapılmasını istedi..

"Karaot Projesi"
Fethiye Tekne Yat İmalat ve Çekekçileri İşletme Kooperatifi Başkanı Bülent Taşan ise Fethiye’de 15 yıldır süren ”karaot” isimli projelerin en son aşamasına geldiklerini belirterek, dosyamız tamamen hazır, Çevre koruma Müdürlüğünde 7 aydır hazırdır dedi ve hazır halde bekleyen bu dosya için bakanlığın desteğini istedi.

"Pendik Sulzer açılmalı"
Denizcilik Mensupları Derneği adına konuşan yetkili ise Pendik Sulzer Motor fabrikasının açılmasını istedi ve MİLGEM diyorsunuz üzüntü duyuyoruz, her şeyini dışardan temin ettiğimiz gemi nasıl Milli Gemi olur dedi.

"Yabancılardan satın alınan 2. el tekneler ne olacak"
Yat ve Tekne Endüstrisi Federasyon Başkanı Alp Aslan Sirkecioğlu ise en büyük sorunlarının Türk sahipli veya TC Vatandaşları tarafından sahiplenilen yabancı yat ve tekneler. Bu konu 2634 sayılı turizmi teşvik kanunu tarafından düzenlenmektedir. İthalatı yasak olduğu halde 2. el tekneler bu mevzuat kapsamında Türk pazarına sokulmaktadır. Bu durum yerli yat ve tekne üreticilerini zor duruma sokmuştur. Raporumuzu sunmuştuk. Bu konuda çalışma var mı? Dedi. Bir başka sorunlarının da, gezinti teknelerinin farklı limanlarda farklı uygulamalarla karşılaşıyor olması olduğunu belirtti.

"Limanlar konusunda bakanlık stratejisini öğrenmek isteriz"
Türk-Lim, Türkiye Liman İşletmecileri Derneği Başkan Yard. Hakan Genç , 2012 yılından beri liman yatırımlarının özel sektör tarafından yerine getirilemediğini belirterek, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Bakanlığınızca yerine getirilmek üzere, yap- işlet- devret modeli çerçevesinde yapılması usule bağlanmıştır. Bu konuda sektör olarak ortaya bir modelin konulmasını ve özel sektörün yeniden bu alanda faaliyet gösterir hale getirilmesini talep ediyoruz dedi. Genç ayrıca Çandarlı Filyos ve Mersin Limanları ile ilgili sektörümüzde bir algı noksanlığı var. Bu konudaki bakanlık stratejisini öğrenmek istiyoruz diye sorularını tamamladı.

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği başkanı Recep Düzgit ise kılavuz ve römorkörcülük teşkilat hizmetleri ilgili yönetmeliğinin çıkmasını beklediklerini belirtti.

"Yabancı Bayrakta bulunan hurda kosterlerin teşvik kapsamına alınması"
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Başkanı Salih Zeki Çakır, uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız koster filosunun yenilenmesine yönelik müspet yaklaşımlarınız malumumuzdur, bunu burada bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum dedi ve bir konuda sizin önerinizi almak ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum, o da şudur; bu projenin hayata geçmesi için teşviğin hayata geçmesi çözüm önerimiz, ufak bir nüans var, hurdaya gidebilecek konumda olan gemilerin çoğu yabancı bayrakta. Bir düzenleme yapılması durumunda bu konunun dikkate alınması gerekir dedi.

"Yerli teçhizat üretiminin envanteri yok"

İMEAK Gemi Sanayicileri derneği Başkanı Ziya Gökalp ise Gemi sanayinde teçhizat üretiminin önemli bir yer kapladığını söyledi. Ancak ülkemizde bu ürünlerin yurt dışından ithal edildiğini anlattı. Bu büyük üretim kümesinin doğru bir envanter tespiti yapılamamıştır. Detaylı bir tespit çalışması ile veri tabanı oluşturarak, üretilen bu teçhizatın, devlet, sektör ve üniversite işbirliği ile araştırma uygulama projesi olarak ele alınmalıdır dedi.

"Meslek odaları tarafsız ve bağımsız kalmalıdır"
Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Dedetaş ise TMMOB’un 60 yaşında bir örgüt olduğunu belirterek; “şu anda tek bir gündemimiz var; Torba Yasa. 450 bin üyemizle çok tedirginiz. 24 Aralık’ta bir tebliğ yayınlandı. Bu tebliğle meslek odaları idari ve mali yönden bakanlıklara bağlandı. 15 Ocak’ta da yürürlüğe girmesi beklenen torba yasa tasarısı var. Tarafsız ve bağımsız kurumlara her zaman ihtiyacımız oldu. Bunu hatırlatmak ve görüşünüzü öğrenmek istiyorum” dedi.

"Finansman için Eximbank'ı isteriz"
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, öncelikle teşekkür etmek istediğini belirtti, çok önemli bir sorunumuza parmak bastınız dedi. Tersaneler ile ilgili hazırlanan taslak sektörün görüşüne açıldı. Bu haliyle bile ciddi bir sorunumuzu çözümleyeceğimiz anlamına geldiğini düşünüyoruz. Bayrak ihracat artışlarından söz etti ve 2023 hedeflerinde Gemi ve yat İhracatının payı 10 milyar dolar. Buna ulaşmak zor görünüyor çünkü sermaye ve finansman yetersizliği var dedi. Finansman için Eximbank’ı daha fazla devreye sokmamız gerekiyor diyen Bayrak bu konuda sizin öncülüğünüzde diğer ülkelerdeki örneklerine göre bir çalışma yapmamız gerekiyor dedi.

"Eğitim ve sınav yönergesi istiyoruz"
Özel Denizcilik Kursları Derneği Başkanı İhsan Gönül ise gemi adamlarının eğitimi ile ilgilendiklerini anlattı. Önlerinde duran en önemli sorunun ise eğitim ve sınav yönergesidir dedi.

"Devlet bizi unuttu"
Su - Lim Başkanı Abbas Kolçalar bu çalıştaya davet edilmedik çok üzülüyoruz dedi. Devlet bizi unuttu biz varlığımızı anlatamıyoruz dedi. Liman inşaatı firmaları ile ilgili bir yönetmeliğin olmadığını belirten Kolçalar ben bunu ihbar sayıyorum ihbar kadar önemli dedi.

"Denizcilik endüstrisinin kurumsal bir hafızası yok"
Mühendis Erkan Dereli ’de denizcilik endüstrisinin kurumsal bir hafızasının olmadığını anlattı. Kurumsal bir arşivimiz yok diyen Dereli ne yazık ki denizcilik endüstrisinin getiri istihdamı ve ülkenin geleceğindeki yeri ile ilgili rakamsal veriler yoktur dedi. Dereli, deniz turizmi, marinaların geliştirilmesi, sualtı turizmi ki Mısır’ın sualtı turizminden elde ettiği gelir 10-15 milyar dolardır. Gemi inşamız, yat ihracatımız, gibi unsurları da göz önüne alırsak, buna uygun kanun yönetmelik ve tebliğler çıkarırsak ülkemizin 65-70 milyon cari açığının en az %50’sini denizcilik sektörü karşılayacaktır diye sözlerini bitirdi.

"İskele işletme izin belgelerimizi istiyoruz"
TURYOL Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can ise. Uzun yıllardan beri İstanbul’da denizde kent içi ulaşımda uğraş verdiklerini anlattı. Can, Marmaray devreye girdikten sonra deniz taşımacılığını düştüğünü, bunun kendilerine olan menfi etkilerinin azaltılması amacıyla yaptıkları iskelelerin işletme izin belgelerinin halen alınamadığını söyledi. Can ayrıca ÖTV’siz yakıt katkısından da mahrum olduklarını sözlerine ekledi.

"P&I sigorta bedelleri yüksek "
Mavi Marmara Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sina Şen İstanbul içerisinde yolcu taşımacılığı yaptıklarını, üzerlerine sürekli bazı yükler getirildiğini söyleyerek, bunlardan biri de P&I sigortasıdır dedi. Haftada bir iki sefer yapan motora bile 3 bin dolar civarında poliçe bedelleri çıkartılmakta dedi. Şen bu karşılaştıkları yüksek poliçe bedelleri ile ilgili destek beklediklerini belirtti.

"Deniz Yıldızı kafeteryası vakfımızın gelir kaynağıydı"
DEFAV 2. Başkanı Cengiz Karabüber ise 20 yıllık bir vakıf olarak birçok akademisyen ve öğrenci yetiştirmeye katkıları olduğunu anlattı. Vakfa gelir sağlayan ve 15 yıldır işlettikleri Kadıköy’deki Eminönü vapur iskelesi üzerindeki işletmekte oldukları Deniz Yıldızı isimli kafeteryadan çıkarıldıklarını anlatan Karabüber “mağdur kaldık, bizden yardım bekleyen akademisyen ve öğrenci kardeşlerimizde mağdur oldu” dedi. Çeşitli girişimlerde bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını ifade eden Karabüber “bu konuda ilginizi, yardımınızı ve desteğinizi istirham ediyoruz ”dedi.

"Sondaj platformlarını biz yapalım"
Son olarak istek ve sorularını söyleyen ise Türkiye DOK gemi-İş Sendikası Başkanı Necip Nalbantoğlu oldu. Denizciliği 2002 öncesi ve 2002 sonrası olarak değerlendirdiklerini söyledi. Nalbantoğlu ,2008 krizinden sonra tersane çalışanlarının 10 binlere kadar düştüğünü, bu 10 binlerin tersanelerin usta kadrosu, çekirdek kadrosu olarak adlandırdığımız eğer sektör böyle devam ederse kaybetmekle karşı karşıyayız. MİLGEM projesi piyasaya biraz can suyu verdi. Talebim şudur; sondaj platformu gemilerinin gerek Türkiye için gerek diğer ülkeler için, bunları biz tersanelerimizde rahatlıkla yapabiliriz. Bunu belirtmek isterim dedi.

Bakan Elvan tüm konuşma ve dilekleri soruları not aldı ve cevapladı.
Bakan Lütfi Elvan, gemi adamları için Gemi Adamlarının Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları (STCW) Sözleşmesi'nin gereklerinden ödün vermeden, Türkiye'deki denizcilik şartlarını gözeten bir değişikliğin yapılacağını söyledi. Elvan, tasarlanan yeni yönergenin Ocak ayının ilk haftasında yürürlüğe gireceğini bildirdi.
Gemi adamlarının yıpranma hakkına ilişkin taleplerini de değerlendiren Elvan, şunları kaydetti:
"Çalışma Bakanlığımızla benden önceki dönemlerde bu defalarca görüşülmüş. Ancak Bakanlık bu konuya sıcak bakmamış. Biz bu konuda hala görüşüyoruz, bir adım atmak istiyoruz ama uygun zaman ve zemini bekliyoruz. Bu konu aklımızdan hiç çıkmıyor. Açıkçası bununla ilgili teklifimiz de hazır. Gerekli çalışmaları arkadaşlarımız yaptı, hatta bakanlıktaki bazı arkadaşlarımızın da mağduriyetleri söz konusu ama gemi adamlarımız için yıpranma konusunda şu an söz veremiyorum, onu açık yüreklilikle ifade edeyim. Doğrudan bizim yetki alanımızda değil."

“Reformlar süratle hayata geçecek”
Bakanlığın denizcilik sektörünün gelişimi için gerekli yapısal reformları süratle hayata geçireceğini belirten Elvan, geçmiş dönemlerde yaşanan sıkıntıların aşılacağını kaydetti.
Bakanlığın balıkçı barınaklarını inşa ederek, teknelerini denetlediğini aktaran Elvan, "Bunların işletilmesi konusunda yetkiler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızda. Bizim bakanlığımıza devri hususunda bir öneri geldi. Bununla ilgili bir çalışma yapıyoruz, görüşmeler sürdürüyoruz" bilgisini verdi.

Bakan Elvan Tekirdağ- Erdek arasında sefer yapanların feribot rampalarına ilişkin talepleri de değerlendirerek şunları kaydetti: “Deniz Ticareti Genel Müdürlüğümüz 2015 yılı yatırım bütçesinde Güney ve Kuzey Marmara'da Ro-Ro terminali planlaması için çalışmaları yaptı. Planımız, Mudanya-Bandırma arasındaki bir veya birkaç lokasyonda, Ambarlı-Marmara Ereğlisi arasındaki başka bir lokasyona karayolu bağlantısı tarafımızdan da sağlanacak şekilde Ro-Ro terminalleri yapmak. Veya özel sektörce teklif edilmesi halinde olumlu değerlendirmek şeklinde olacaktır."

"Türk boğazlarında hem ölçüm hem de izleme faaliyetlerine başlıyoruz"
Boğazdan geçen gemilerin emisyonuna ilişkin bir soruya ise Elvan, "Şu anda bizim İspanya ile ortak yürüttüğümüz bir proje vardı, bunu tamamladık. Türk boğazlarında hem ölçüm hem de izleme faaliyetlerine başlıyoruz artık. 2015'ten itibaren başlıyoruz" yanıtını verdi.

"Küçük nakil vasıtaları için Yenikapı barınağını kontrollü olarak geçici barınmaya açabiliriz"
Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile bakanlık arasında denizcilik fakülteleri ve denizcilik yüksekokulları için çalışmalar yapıldığını hatırlatan Elvan, bunun önümüzdeki dönemde 2023 hedefleri kapsamında daha sağlıklı olarak yineleneceğini aktardı.

"İstanbul deniz ulaşımı için somut önerileri bekliyoruz"
İstanbul'da denizyolunun kullanımı teşvik edici bir mekanizma üzerinde çalıştıklarını anlatan Elvan, "Bu konuda gelecek somut önerileri de bizimle paylaşınız" dedi.
Bakan Elvan, "Güvenli bağlama yeri konusunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle küçük nakil vasıtaları için bir barınma yeri planlamamız mevcut. Şu an için Yenikapı barınağını da kontrollü olarak geçici barınmaya açabiliriz" bilgisini verdi.

"TÜLOMSAŞ'ı daha da galiştirmeliyiz"
Limanlar konusunda bir master plan yapılacağını belirten Elvan, yatırımcıların doğru bilgilenmesi ve kaynakların etkili kullanımı için gerekli gayretin gösterileceğini söyledi.
Gemi motoru üretimi için TÜLOMSAŞ'ın üretime kısmen başladığını ifade eden Elvan, "Bunu daha da geliştirmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

“Türk Bayraklı gemilerin artması için çalışma başlattık”
Türk bayraklı gemilerin artması için çalışma başlattıklarını bildiren Elvan, navlun açığına dikkati çekti. Elvan, "Navlun açığımız konusu son derece önemli. Cari açığımızı oldukça etkileyen bir faktör. Araştırmalarımıza göre 8 milyar dolarlık bir navlun açığımız var. Bu konuda gerekli tedbirleri almak durumundayız" dedi.
Elvan, milyonlarca İstanbullunun bitmesi için gün saydığı Marmaray'ın 2. etabına ilişkin bilgileri de paylaştı. Projeyi alan İspanyol OHL firmasının projeyi ağırdan aldığını belirten Elvan, "Biz de bakanlık olarak gerekli uyarıları yaptık, gerekli mekanizmalar işletildi. Şu aşamada firmanın bazı firmalarımızla görüşmesi devam ediyor, sanki devretme eğilimi var gibi söz konusu. Ama biz bunun takipçisiyiz" dedi.

"Yıpranma payı"

"Çalışma Bakanlığımızla benden önceki dönemlerde bu defalarca görüşülmüş. Ancak Bakanlık bu konuya sıcak bakmamış. Biz bu konuda hala görüşüyoruz, bir adım atmak istiyoruz ama uygun zaman ve zemini bekliyoruz. Bu konu aklımızdan hiç çıkmıyor. Açıkçası bununla ilgili teklifimiz de hazır. Gerekli çalışmaları arkadaşlarımız yaptı, hatta bakanlıktaki bazı arkadaşlarımızın da mağduriyetleri söz konusu ama gemi adamlarımız için yıpranma konusunda şu an söz veremiyorum, onu açık yüreklilikle ifade edeyim. Doğrudan bizim yetki alanımızda değil."

GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı  Murat Kıran,  toplantı sonrasında UDH Bakanı Lütfi Elvan’a anı olarak bir  hediye takdim etti.

 

Editör: TE Bilişim