Gürcistan'dan Türk Gemilerine Küstah Uygulama
 
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türk gemilerinin Gürcistan tarafından kıyılara çekildiğini söyleyerek tepki gösterdi.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, ''Gemilerimiz uluslararası sularda seyir halindeyken Abhazya ile ihracat yaptıkları ileri sürülerek, Uluslararası Hukuk ve Deniz Hukuku kuralları hiçe sayılarak Gürcistan tarafınca Poti Limanı'na çekilmişlerdir'' dedi.

Gürdoğan, düzenlediği basın toplantısında, ihracatçı firmaların kriz döneminde ülke ihracatını arttırmak için elinden geleni yaptığını ifade etti. İhracatçıların talep gelen bütün ülkelere ihraca gerçekleştirdiğini belirten Gürdoğan, şöyle devam etti:

''İhracatçılarımız bu bağlamda önemli bir yekün teşkil eden nakliye masraflarını biraz daha düşürebilmek için deniz nakliyesini kullanmakta ve gemi satın almaktadırlar. Bu yolla ihracatlarını sürdüren firmalarımız, özellikle Abhazya'dan gelen talep üzerine bölgeye ihracatlarını sürdürmekte, Birleşmiş Milletlerin de desteklediği biçimde özellikle gıda taşıması yapmaktadırlar. Fakat son yıllarda Gürcistan tarafıyla sorunlar yaşanmakta ve Abhazya'ya ihracat yaptıkları ileri sürülerek firmalarımızın gemilerine diplomatik kurallar dahi çiğnenerek el konulmaktadır. Yakın dönemde bu gerekçeyle adeta korsanlık yaparcasına el konulan ve Gürcistan tarafınca satışa çıkarılacağı duyurulan Buket ve Afrostar adlı gemiler de bahse konu sorunla karşı karşıya kalan Türk firmalarına ait gemilerdendir. Üç bin ton ağırlığında Buket gemisine 17 kişilik mürettebatıyla, bin 860 ton ağırlığındaki Afrostar gemisine ise 7 mürettebatıyla el konulmuştur.''

Gemilerin uluslararası sularda seyir halindeyken Abhazya ile ihracat yaptıkları ileri sürülerek, Uluslararası Hukuk ve Deniz Hukuku kuralları hiçe sayılarak Gürcistan tarafınca Poti Limanı'na çekildiğini söyleyen Gürdoğan, şunları kaydetti:

''Bununla birlikte gemi mürettebatı da apar topar çıkarıldıkları mahkemece 'sınır ihlali' gerekçesi ile tutuklanmıştır. Burada dikkati çeken husus 'sınır ihlali' gerekçesiyle el koyma işleminin Sinop açıklarındaki uluslararası sularda gerçekleştirilmesi ve gemilere el koyulduğu anda, uluslararası deniz hukuku kurallarına göre kapatılması yasak olan ve geminin yerinin tespit edilmesini sağlayan CSR cihazının kapatılarak ancak Gürcistan karasularına girildiğinde açılmasıdır. Ayrıca bu uygulamanın yalnızca Türk malı taşıyan veya sahibi Türk olan gemilere yapılması, dahası tutuklanan 24 gemi mürettebatının serbest bırakılması için Gürcistan hükümetince 150 bin dolar istenmesi de oldukça düşündürücüdür.''

Gürdoğan, son 16 yılda yaklaşık 100 Türk gemisine el koyan ve bunları geri iade etmektense parçalayan veya satışa çıkaran Gürcistan'ın bu tavrına Türk tarafınca gerekli tepkinin verilmediğini ileri sürerek, ''Firmalarımız mağdur olmaya devam etmektedir. Oysa Rus ve Amerikan gemileri Abhazya sularında rahatça seyretmekte fakat bu ülkelerin gemilerine karşı yapılacak en ufak bir harekette yaptırım uygulanması riski ile karşı karşıya kalacağından Gürcistan bu gemilere dokunamamaktadır'' diye konuştu.

Personelin serbest bırakılması için ayrı, geminin bırakılması için ayrı fidye istendiğini savunan Gürdoğan, şunları söyledi:

''Gürcü kolluk kuvvetleri bu fidyeler üzerinden ikramiye aldığından daha da baskıcı davranmaya başlamış ve Gürcistan toplamda milyonlarca doları bulan bu korsancılık oyununu ciddi bir biçimde ticarete dökmüştür. İhracatçılar olarak hükümetimizin, bu işi alenen para için yapan ve bütün hukuk kurallarını çiğneyen Gürcistan hükümetine karşı sessiz kalmasına bir anlam verememekteyiz. İhracat evrenseldir ve ülkeler arasındaki siyasi sorunlar ticareti engellememelidir. İhracat faaliyetlerimizi olumsuz etkileyen ve bölgeye ihracat yapan firmalarımızı mağdur eden bu denli sert bir uygulama için Gürcü hükümeti kati biçimde uyarılmalıdır.''

 

Editör: TE Bilişim