Rum Kesimi’nde patlama sonrasında elektrik santralinde meydana gelen zarardan sonra Türk tarafından elektrik istemesi, gözleri yine Türkiye’den getirilebilecek elektrik projesine çevirdi. Konu hakkında açıklama yapan İşadamı Ali Özmen Safa, “Deniz altından elektrik köprüsü kurulması projesinin en kısa zamanda uygulamaya geçilmesi için hazırız.

Hedefimiz ilk aşamada elektriği Kuzey Kıbrıs’a taşımak ancak, stratejik olarak Güney Kıbrıs’a da elektrik satabilecek durumda olacağız” dedi. Deniz üssünde meydana gelen patlama nedeniyle ana santralleri devre dışı kalan Güney Kıbrıs’la elektrik satışı anlaşmasında dün imzalar atıldı.

Ancak atılan imzalar beraberinde yeni bazı tartışmaları da getirdi. Şimdilik mevcut kapasitesinin sadece yüzde 40’ını kullandığı halde çevreye zehir saçan Kalecik Santrali, daha fazla enerji üretmek için etrafa daha çok çalışacak. Bu bölge halkı için daha fazla zehir solumak anlamına geliyor.

ÇEVRE KİRLİLİĞİ TEHDİTİ ARTABİLİR

Ülkemiz ve Güney dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Geçtiğimiz hafta içerisinde deniz üssünde patlama meydana gelen ve Vasiliko Santrali devre dışında kalan Güney, tarihinde ilk defa ülkemizden elektrik satın alacak. Yaklaşık 1 ay gibi bir süre için geçerli olacak anlaşma, yeni iş birliklerinin ve alışverişlerinde önünü açabilecek. Ancak söz konusu adımlar atılırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var:

1)Bilindiği üzere ülkemizde elektrik Kalecik ve Teknecik Santralleri’nden üretilmektedir. İki santralin ürettiği toplam enerjiden Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’un da ifade ettiği gibi Güney’e talebin yoğun olduğu saatlerde 60-70 megawat, talebin düşük olduğu saatlerde 120 megawat enerji verilebilecek.
2)Şu anda Kalecik Elektrik Santrali yüzde 40’lık bir kapasite ile çalışmaktadır. Mevcut enerji üretimini artırabilmek için yüzde yüzlük bir kapasiteye ulaşması gerekli.

3)Yüzde 40’lık bir enerji üretmesine rağmen bölgede bulunan pek çok köyü, bacalarından çıkan zehirli gazdan ötürü olumsuz şekilde etkileyen santralin bu kirliliğin önüne geçmesi için söz verdiği gibi 20 milyon dolarlık bir filtre kullanması gerekli.
4)Santral kapasitesini yüzde 100’e çıkardığı takdirde bölgeye daha fazla kirlilik ve zehirli gaz çıkışı olması kaçınılmazdır. Bu nedenle yetkililer tarafından gerekenler yapılmalı ve bölge halkının sağlığı daha fazla tehlikeye atılmamalıdır.

Star Kıbrıs Güney’e elektrik satışının gündeme getirilmesinden önce 8 Ocak 2008 tarihinde, ülkemiz için alternatif bir elektrik projesi yayınlamış, bu proje dönemin Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ilk onayı almış ancak söz konusu projenin hayata geçirilmesi dönemin Maliye Bakanı Ahmet Uzun engeline takılmıştı. İşte Safa Şirketler Grubu bünyesinde bulunan Turimex Teknoloji Şirketi’nin Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs arasında dostluğu getirecek ve sıfır çevre kirliliği politikasıyla hayata geçirilmeyi bekleyen projesi…

KISA VE UZUN VADELİ HEDEFLER

“Kıbrıs Barışının Sıfır Çevre Kirliliği ile Enerjilendirilmesi-Yüksek Gerilim Doğru Akım YDGA Denizaltı Kablo Projesi” olarak isimlendirilen söz konusu projenin bütününde, Silifke ve Girne’de “üçer adet 300 mega woltluk konventör istasyonu” kurulması var.

ÖNCE KUZEY, SONRA GÜNEY

Başta Türkiye olmak üzere İran ile Azerbaycan veya Türkiye’nin kara sınırı bulunan herhangi bir komşusundan sağlanacak elektrikle, ilk aşamada Kuzey Kıbrıs’ın ihtiyacını karşılaması, istendiği takdirde Güney Kıbrıs’a da satılması hedefleniyor. Proje, “Türk” elektriği almak istenmemesi durumunda Yunanistan’dan alınacak elektriğin doğrudan Güney Kıbrıs’a ulaştırılmasına da olanak sağlıyor.
Böylece çeşitli dönemlerde Güney Kıbrıs’tan elektrik almak zorunda kalan Kuzey Kıbrıs bu kez Güney’e elektrik sağlayabilecek bir pozisyona kavuşmuş olacak.

İngiltere ile Fransa ve İtalya ile Yunanistan arasında halen deniz altından döşenen kablolarla kurulan “elektrik köprüsü” sayesinde enerji alış-verişi yapılabiliyor.  Deniz altından elektrik taşıma köprüsünün ortalama 20 yıllık bir ömrü olduğu biliniyor.

HEM HESAPLI, HEM TEMİZ

Hazırlanan proje hayat bulursa taşınan elektrik, adanın her iki yarısında da üretilenden daha ucuza mal olacak. Yapılan anlaşmalarla sağlanan elektrik, Kuzey Kıbrıs’a taşınırken, maliyet fiyatlarına kilovat başına sadece “ekstra 2 centlik” bir artış getirilecek. Böylelikle elektrik enerjisinin, adaya fosil kaynaklı veya nükleer kaynaklı enerjiden çok daha ucuz ve temiz olarak ulaşması sağlanacak.

Fuel oil gibi yakıtlarla çalışan ve büyük hava kirliliği yaratan santrallerin hem KKTC’de hem de Güney Kıbrıs’ta tarihe karışmasını sağlayacak olan proje, uzun süreli çevre yıkımlarının önüne geçilmesine yardımcı olacak.

ELEKTRİK SORUNU TARİHE KARIŞSIN

Dev projeyle ilgili olarak bir açıklama yapan işadamı Ali Özmen Safa, KKTC’nin çok uzun yıllardır devam eden elektrik sorununu tarihe karıştırmak için kolları sıvadıklarına dikkati çekti. Ali Özmen Safa, şöyle devam etti: “Uzun zamandır TURİMEX Türkiye merkezi bu proje üzerinde çalışıyor. KKTC’li ve Türkiyeli yetkililerle yaptığımız görüşmelerde, onlar da ‘projeye sıcak baktıklarını’ söylediler.

Deniz altından elektrik köprüsü kurulması projesinin en kısa zamanda uygulamaya geçilmesi için hazırız. Hedefimiz ilk aşamada elektriği Kuzey Kıbrıs’a taşımak ancak, stratejik olarak Güney Kıbrıs’a da elektrik satabilecek durumda olacağız. Şirket olarak Kıbrıs’ın elektrik enerjisi kullanımında yaşadığı sorunların çözülmesine yardımcı olabilmek amacıyla, uzun ve kısa vadeli hedefler belirledik.”

PROJENİN TÜRKİYE VE KIBRIS’A KATKILARI

“Kıbrıs Barışının Sıfır Çevre Kirliliği ile Enerjilendirilmesi-Yüksek Gerilim Doğru Akım YDGA Denizaltı Kablo Projesi” olarak isimlendirilen bu katkılar şöyle sıralanıyor:

- Türkiye, Kıbrıs ve dolayısıyla Avrupa Birliği arasındaki ekonomik ve politik ilişkilerin güçlendirilmesi.
- Enerji Pazar yeri haline gelen Türkiye’nin tüketim fazlası elektrik enerjisinin değerlendirilmesi, bu yolla elektrik piyasası serbestleşmesine katkı sağlanması.
- Doğu’dan gelecek enerji kaynakları için yeni bir pazar yaratılması. Kıbrıs’ın da bundan faydalanması.
- YGDA teknolojisi ile Kıbrıs’ın elektrik enerjisi açığının sıfır çevre kirliliği ile giderilmesi, dolayısıyla bacasız sanayi turizmin daha da gelişmesi.
- Kıbrıs şebekesinde sıkça rastlanan kesintilerin önlenmesi.
- Kıbrıs ve Türkiye şebekelerinin ataletlerinin artırılarak daha kararlı hale gelmesi.
- Kıbrıs’ta yeni termik santral kurulmasının önlenmesi, mevcut santrallerin yedek kapasite olarak sistem güvenirliliğinin artması.
- Yüksek maliyet ile elektrik üretilen ve çevreyi aşırı kirleten fuel oil yakıtlı termik santrallerin kapatılması.
- Büyük miktarlı alternatif enerji tedariki ile bölgesel refaha katkı.
- Rekabetçi bir fiyat.
- Üretim kapasitesinin alternatif bir kaynakla güçlendirilmesi.
- Kıbrıs’ta en az alt yapı ve yer gereksinimi.

‘BİZ DE VARIZ’

Söz konusu proje ile amaçlarının bir köprü kurmak olduğuna vurgu yapan Safa, bu konuyla ilgili açılacak olan ihalelere katılmak istediklerini de belirterek, ‘mevcut konudaki ihalelerin açılması durumunda biz de Turimex Teknoloji Şirketi olarak bu ihaleler içerisinde yer almak isteriz’ dedi.

Editör: TE Bilişim