Etnos Gazetesi: Türkiye, Mısır İle Deniz Sınırlarını Çiziyor

ATİNA, 12/01(BYE)--- Tirajı günde 51 bin 397 olan Ethnos gazetesinin 11 Ocak 2010 tarihli sayısında, ABD'de Siyasal Ekonomi Profesörü Theodoros Karyotis imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yayımlanan haber-yorumun çevirisi şöyledir:

Türkiye, Karadeniz'de yaptığını Akdeniz'de de yapmaya hazırlanıyor. Uluslararası Deniz Hukuku Anlaşmasını tanımayarak ve Yunanistan'ın Kıbrıs ile denizden bağlantısını kesmeye çalışarak kendi münhasır ekonomik kuşağını çizmeye hazır.

Son yıllarda Türkler her fırsatta Deniz Hukukunu göz önünde tutmayan kabul edilmesi imkânsız bir harita yayımlamaya çalışıyor. Bu haritada Kıbrıs iki devletten oluşuyor, "güney" Kıbrıs'ın münhasır ekonomik kuşağı iyice kısıtlanmış olarak gösteriliyor. Aynı zamanda Girit ve Oniki adalara münhasır ekonomik kuşak hakkı tanınmıyor sonuç olarak da Türkiye Mısır ile ortak deniz sınırına sahip oluyor.

İşin trajik tarafı Türkiye'nin Mısır ile temasa geçmiş olması onların da bu tür bir sınırın çizilmesini Meis ve Strongili adalarının Münhasır Ekonomik Kuşak haklarına sahip olmamalarını ve Mısır'ın Münhasır Ekonomik Kuşağının Türkiye'nin Münhasır Ekonomik Kuşağıyla ortak sınırı olmasını kabul etme eğiliminde olması. Bu, Yunanistan ile Kıbrıs arasında ortak deniz sınırlarının son bulacağı anlamına geliyor.

Bugün geçerli olan statüyü gösteren haritaya bakıldığında, Türkiye'nin Yunanistan'ın Deniz Hukuku temelinde çizilmiş Münhasır Ekonomik Kuşak sınırlarını ve Yunanistan ile Ege'deki Münhasır Ekonomik Kuşakların belirtilmesiyle ilgili herhangi bir müzakereyi neden kabul etmediği kolayca anlaşılır.

Aynı haritadan, Meis adasının Türkiye'ye ne kadar büyük zarar verdiği, Akdeniz'deki kurnazca planlarına karşı neden sorun oluşturduğu da anlaşılır. Son olarak harita Kıbrıs ile Mısır arasındaki Münhasır Ekonomik Kuşak sınırlarını ve Türkiye'nin Mısır ile ortak deniz sınırları olmadığını net bir şekilde gösteriyor.

YDP hükûmeti Mısır ile iki ülke arasındaki deniz kuşaklarının çizilmesiyle ilgili müzakerelere başladığında trajik bir hata yaptı. Yunanistan, Meis adasının haklarının tam olarak tanınacağına dair kesin ve net bir garanti almadan Mısır ile müzakerelere başladı. Bu arada müzakereler ilerledi ve anlaşıldı ki Mısır, Meis adasına tam hak tanımak istemiyor. Konu, Yunan tarafında büyük bir soruna neden oluyor.

--Müzakereler--

Mısır, ortak deniz sınırları olmayan Türkiye ile görüşmelere başlayacağını açıklayınca durum daha da kötüleşti. Mısır, Türkiye ile ortak deniz sınırına sadece Meis adasının hakları tanınmazsa sahip olabilir. Mısır, Yunan tarafıyla Kahire'de 20 Haziran 2009'da ve hemen ardından da 22 Haziran 2009'da Türk tarafıyla görüşmelerde bulunacağını Yunanistan'a bildirdi. Yunanistan, deniz hukukunu açıkça ihlal eden bu tezi protesto edeceğine iki gün sonra aynı masada Mısırlıların Türklerle birlikte oturacağını bilerek 20 Haziran görüşmesine gitti.

--Yunanistan-Kıbrıs Kuşağının Hemen Belirtilmesi Gerekir--

Bugünkü hükûmet konuyla hiç ilgilenmedi, hâlbuki Mısır'dan iki talepte bulunarak girişimde bulunmalıydı. Birincisi, Türkiye ile herhangi bir anlaşma yapmamaları, ikincisi de Yunanistan ile imzalamış oldukları deniz hukuku temelinde münhasır ekonomik kuşaklarını çizmelerini talep etmeliydi.

Bundan birkaç yıl önce Kıbrıs tarafı Yunan hükûmetine yaklaştı ve iki ülke arasındaki münhasır ekonomik kuşağın çizilmesini önerdi. Ancak Yunanistan Meis adası ile ilgili bir içtihat oluşturacak aynı zamanda da Kıbrıs ile kalıcı ortak deniz sınırlarının oluşmasını sağlayacak bu fırsattan yararlanmadı. Yunan hükûmetinin hem kendi hem de Kıbrıs münhasır ekonomik kuşak sınırlarını çizmeyi reddetmesi, sadece korkaklık değil aynı zamanda düşüncesizliktir.

PASOK hükûmetinin bu hatayı yakında düzeltmesini, aynı zamanda da iki AB üyesi ülke arasında bu sınır belirleme girişiminde AB'nin desteğini talep etmesini diliyoruz. AB'nin bölgedeki çıkarlarını koruma zamanı artık geldi. Çünkü Mısır ile Türkiye arasındaki münhasır ekonomik kuşak sınırlarına ilişkin bir düzenleme AB'nin Akdeniz'deki münhasır ekonomik kuşağını kısıtlıyor.

Papandreu hükûmeti Yunanistan ile Kıbrıs arasındaki münhasır ekonomik kuşağını belirlemezse ve böylece Türkiye'nin Akdeniz'deki yasa dışı girişimlerinin önüne geçmezse Yunanistan büyük bir mağlubiyete uğrayacak.

Editör: TE Bilişim