Türk Akademisyen Ulusal Denizcilik Gündeminde

1 Ekim 2015’te Amerika Birleşik Devletleri sahiline yakın bir bölgede fırtınada kaybolan ve battığı tespit edilen El Faro adlı geminin ardından, A.B.D. kabotaj kanunu ve yaşlanan A.B.D. bayraklı gemilerin durumu ülke gündemindeki yerini koruyor. Batık gemiye ulaşılmaya çalışılırken, gemide olduğu tespit edilen 33 denizcinin hayatını kaybettiği artık kesinleşmiş durumda. A.B.D. kanunlarına göre (Jones Act), kabotaj seferi yapacak gemilerin Amerikalı armatörler tarafından işletilmesi, Amerikan vatandaşı veya kalıcı oturma iznine sahip denizciler tarafından idare edilmesi ve bu gemilerin Amerikan tersanelerinde inşa edilmesi kuralları bulunuyor.

Birçok ülkenin kabotaj kanunlarından farklı olarak ulusal tersane şartının bulunması, gemi fiyatlarının piyasanın 2-3 katı fazla olmasına neden oluyor ve armatörler mevcut gemilerini çok uzun sürelerle işletmeye devam ediyorlar.

Ülkenin en çok satan gazetelerinden The New York Times, Texas A&M Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Okan Duru’nun görüşlerine dayanarak verdiği bilgilerde, El Faro gemisinin 40 yaşında olduğu ve mevcut şartlarda yaşlı gemilerin A.B.D. kabotaj ulaştırmasında halen hizmet veriyor olmasının normal karşılanmasının altı çiziliyor.

Gerek tersane imkânlarının durumu ve gerekse gemi fiyatları düşünüldüğünde, armatörlerin filo yenileme amacıyla yeterli finansmana sahip olmadıkları tartışılıyor. Dünya konteyner filosunun yaş ortalaması 11 iken, A.B.D. bayraklı gemilerin yaşı bu rakamın çok üstünde bulunuyor.

 Ülkenin en prestijli İşletme Fakültelerinden, Pennsylvania Üniversitesi Wharton Business School tarafından düzenlenen radyo programına da katılan Dr. Okan Duru, mevcut kanunlar çerçevesinde Federal Hükümete çok iş düştüğünü belirtirken, “Maritime Security Fleet (Deniz Güvenlik Filosu)” kapsamında ithalat ve ihracat sevkiyatları için desteklenen gemilere ek olarak, Jone Act (kabotaj kanunu) kapsamında kabotaj sevkiyatlarında hizmet veren gemilerinde desteklenmesi, uzun vadeli kontratlar ile piyasa dalgalanmalarından korunmalarının şart olduğunu belirtti.

Mevcut kanunun ulusal güvenlik maksadıyla piyasada oluşturmuş olduğu monopolün sürdürülebilirliği bu gemilerin yeterli ekonomik şartlarda hizmet vermeleri ve aynı zamanda ulusal tersanecilik sektörünün acilen geliştirilmesi ile mümkün olabilecektir. Jones Act kanunu, beraberinde çeşitli iktisadi sorunlar getirmekte ve bu sorunların çözümü için kurumsal ve finansal yatırımın şart olduğunu belirtti.

Dr. Okan Duru, bu gemilerin savaş zamanında Deniz Kuvvetlerine destek amacıyla hususi bir tasarıma sahip olduğunu ve El Faro gemisinin yapısının bu nedenle konvansiyonel konteyner gemilerinden farklı olduğunu belirtti. A.B.D. denizcilik makamlarının son verilerine göre, ulusal filoda 165 adet 1.000 gros ton ve üzerindeki yük gemileri bulunuyor. Aynı verilere göre bu gemilerin 139 adeti askeri açıdan elverişli olarak sınıflandırılmış.

Savaş zamanında mühimmat ve askeri araç taşımak üzere Deniz Kuvvetleri emrine geçmesi beklenen bu gemiler, aynı zamanda çoğunluğu Deniz Kuvvetlerinden emekli subay ve astsubay personel tarafından idare ediliyor. El Faro kazasında hayatını kaybeden denizciler arasında çok sayıda emekli subay ile birlikte, staj yapmakta olan denizcilik akademisi öğrencileri ve beş Polonyalı personelin bulunduğu belirtiliyor. Polonyalı denizcilerin gemide bulunma sebebi olarak, makine dairesi bakım-onarım faaliyeti olduğu düşünülürken, gemi ile yapılan son telsiz görüşmesinde de makine arızası belirtilmişti. Uzmanlar geminin makine arızası sonrası kontrolü kaybederek, fırtınada dalgaları bordadan alarak, alabora olmuş olduğunda hem fikir durumdalar. Neden geminin fırtınanın ortasına seyrettiği ve çok önceden rotasını değiştirmediği bir diğer tartışma konusu.

Ayrıca arama çalışmaları sırasında bulunan bir gemi filikasının parçalanmış halde olması, geminin yeterli ve sağlam emniyet donanımına sahip olup olmadığı, Sahil Güvenlik ve klas kuruluşu kontrollerinin yeterli ciddiyette gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği gibi birçok soruyu beraberinde getiriyor. Resim A.B.D. başkanı Barack Obama denizcilerin ailelerine baş sağlığı dileklerini iletirken, uzun vade de neler yapılacağı konusunda henüz hükümet kanalından net bir açıklama yapılmış değil. Diğer yandan ülke basınında konu ile ilgili tartışmalar devam ediyor.

Olayın NY Times’ın denizcilik sektöründeki sahtekârlıklar hakkındaki seri makalelerinin yayınlanmasının hemen ardından gerçekleşmiş olması, gazetenin olaya olan ilgisini daha da arttırmış durumda.

Editör: TE Bilişim