Çevrimiçi dört ayrı oturumda gerçekleşecek Dünya Okyanuslar Günü paneline denizle ilgili her sektörden temsilciler katılacak. Oturumlarda, deniz endüstrisi, deniz kirlenmesi ve okyanus on yılı programı gibi konular tartışılacak.

TÜDAV, bu etkinliklerle ülkemizi çevreleyen denizleri yurttaşlarımıza tanıtırken denizlerin korunmasının yanında biyoçeşitliliğin korunması için bilinç oluşturmayı hedefliyor. 8 Haziran Salı günü 09.15’de başlayacak Dünya Okyanuslar Günü Paneli’nin açılış konuşmalarını TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Turgay Türkyılmaz ve Büyükelçi Çağatay Erciyes yapacak.

Suküre dünyaya rengini veren okyanuslar

1992 yılında ABD merkezli Okyanus Projesi ile okyanus ve denizlerin korunması, sürdürülebilir balıkçılık, kirliliğin önlenmesi ve iklim değişikliği konusunda bilinç oluşturmayı amaçlayan bir süreç başladı. Birleşmiş Milletler’in 2002 yılında konuyla ilgilenmeye başlamasıyla, Kanada 2008 yılında Birleşmiş Milletler Rio de Janeiro Dünya Zirvesi'nde Dünya Okyanuslar Günü’nü önerdi. Önerinin kabul edilmesiyle 8 Haziran Dünya Okyanuslar Günü küresel bir boyut kazandı.

(UN World Ocean Day web sitesi ilginç bilgiler içeriyor https://unworldoceansday.org/ )

Okyanusun mavi paydaşları hızla çoğaldı

Söz konusu girişim; başlangıcından bugüne bütün dünyadan konu ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, akvaryumlar, müzeler, üniversiteler, gençlik grupları, denizciler, dalgıçlar, yüzücüler, denizcilik endüstrisindeki kamu kuruluşları ve turizm sektörü de dahil olmak üzere 140 ülkeden yaklaşık iki binin üzerinde katılımcı ve örgütü kapsayacak şekilde büyüdü. Dünya Okyanuslar Günü, her yıl katılımcı ülke ve kuruluş sayısının arttığı çeşitli etkinliklerle dünya çapında kutlanıyor. Dünyanın en küçük ada ülkeleri bile her 8 Haziran’da ‘Denizlerin korunması’ temalı çalışmalar yapıyor. Çocuklar denizlerle tanışıyor, kimisi resim yapıyor, kimisi balık yiyor... Kimisi binmediği gemilerle seyir yapıyor. İklim değişikliği ve kirlenme sorununa odaklanıyor bütün dünya. Her sene yeni bir tema etrafında etkinlik yapılıyor. TÜDAV; BM’nin sürdürülebilir kalkınma için 2021-2030 yıllarını kapsayan ‘Okyanus Bilimi On Yılı Projesi’ kapsamında çalışmalar planlarken, 2030 yılına kadar okyanus ve denizlerde en az yüzde 30 oranında koruma alanı ilan edilmesini desteklemektedir. Türkiye denizlerinde deniz suyu sıcaklığının son 50 yılda 2 derece arttığını hatırlatan TÜDAV’ın iklim değişikliğinin denizlere etkisini anlatmak için çıkardığı kitap indirilebilir. (https://tudav.org/wp-content/uploads/2021/04/iklim_kitap_tudav_odtu.pdf)

BM Özel Temsilcisi Peter Thomson’dan TÜDAV Vurgusu

2019 yılında 8 Haziran Dünya Okyanuslar Günü’nün ana teması ‘Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Önlenmesi’ olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler’in Okyanuslar Özel Temsilcisi ve Büyükelçisi Peter Thomson’un TÜDAV için yaptığı toplantıda ülkemiz için şunları söylemişti;

“Türkiye etrafı 3 denizle çevrili bir ülke. Bu kıyılardaki nüfusun geçim kaynağı da balıkçılık ve turizm gibi çalışma alanları üzerinden bu denizlere bağlı. Bu nedenle, deniz koruma çalışmalarını geliştirme, sürdürülebilir balıkçılığı destekleme ve bu alanda farkındalık yaratma çalışmaları büyük önem taşıyor. Bütün ülkeler; ekonomik kalkınmayı, sosyal kapsayıcılığı, geçim alanlarının korunması ve geliştirilmesini amaçlayan, denizlerin ve kıyıların çevresel sürdürülebilirliğini savunan, üretim ile koruma arasındaki dengeyi kuran ‘sürdürülebilir bir mavi ekonomiyi’ desteklemelidir. Mavi ekonomiyi desteklemek için denizlere akan kara kaynaklı deniz kirlenmesini önlemeliyiz. Giderek artan miktarlarda arıtılmamış kanalizasyon sularının, tarımsal ve endüstriyel atıkların denize akıtılması sorununa ve tabii plastik kirliliğine çözümler bulmalıyız. Plastikler konusunda birçok önlem almamız gerekiyor. Burada mikro-plastiklerin önemini unutmamalıyız.”

Prof. Dr. Öztürk: “Korumayı konuşma vakti değil. Artık harekete geçmeliyiz”

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise “Artık okyanusları koruma konusunu konuşacağımız günleri geride bıraktık, şimdi kurumlar ve bireyler olarak harekete geçmenin şart olduğu günleri yaşıyoruz. Çevre felaketlerinin artmasıyla son zamanlarda 8 Haziran Okyanus Günü’ne ilgide büyüyor. TÜDAV, ilmek ilmek denizlere olan ilgiyi artırıyor ve artıracak. Bu yıl da özel panel programı yaptık. Denizle ilgili her sektörden konuşmacı panelimize katılacak. Amacımız; ülkemizi çevreleyen denizleri yurttaşlarımıza tanıtmak ve denizlerin korunması başta da biyoçeşitliliğin korunması için bilinç oluşturmak. Türkiye denize bağlı bir ülke, deniz taşımacılığı, balıkçılık, turizm, deniz endüstrisi başta olmak üzere mavi büyüme ve mavi ekonominin can damarlarına sahip. Ülkemizin ekonomisinin büyümesi denizden geçiyor. Korunmaya muhtaç denizler ayrıca iş ve istihdam alanı. Tek iç denizimiz nadide ekosistem Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj artışı, doğal zenginliklerimizi ne kadar hoyrat kullandığımız gerçeğini gözler önüne serdi. Batı Karadeniz, Marmara Denizi ve Kuzey Ege Denizi’nde gördüğümüz ve halen süren müsilaj sorunu aslında denizlerin korunması sorununu iyi yönetemediğimizi gösteriyor. Ümitsiz olmaya hakkımız yok, yegane iç denizimizi, yatak odamızı korumak ve kurtarmak zorundayız. Yani biricik Marmara Denizi için daha çok çaba göstereceğiz. Yöneticilerimizi uyaracağız ve yol göstereceğiz. Marmara Denizi için koruma eylem planları yapılmasını takip edeceğiz” diye konuştu.

TÜDAV olarak okyanuslar gününün bu hamlemiz için yeni bir başlangıç olmasını diliyoruz.

Toplantıya kayıt için: https://bit.ly/2Sz0h21

Toplantı Programı: https://tudav.org/dunya_okyanuslar_gunu_2021/

TÜDAV hakkında:

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), 20 yılı aşkın süredir Türkiye denizlerinde araştırma, koruma ve eğitim amaçlı çalışmalar yapmaktadır. Vakıf, şimdiye dek 60 kitap çıkartırken bunun 30 adedi İngilizcedir. TÜDAV, ACCOBAMS, UNEP, MedPAN ve CIESM gibi uluslararası kuruluşlar ile ortak projelere imza atan dünya çapında da çalışmaları takip edilen bir kurumdur. Vakıf İngilizce olarak dört ayda bir ‘Journal of Black and Mediterranean Environment’ isimli dergi çıkarmaktadır. Türkiye’nin ilk Antarktika seferine öncülük eden TÜDAV; 2010 yılından beri Marmara Denizi'nde önerdiği koruma alanlarını birçok yerde dile getirmektedir. Marmara Denizi’nin tekrar dış etkenlere dayanıklı olmasının ancak geniş koruma alanlarıyla sağlanabileceği vurgusunu sürekli yapan TÜDAV, Marmara Denizi başta olmak üzere ülkemiz sularına giren yabancı türleri kesintisiz takip ederken bilimsel verileri toplamaktadır.

Editör: TE Bilişim