İMEAK Deniz Ticaret Odası Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda konuşan Yönetim kurulu başkanı Tamer Kıran dünyada yaşanan gelişmeler, salgın ve piyasalar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Değerlendirmelerine Fethiye Şubesi hizmet binası satın alımı hakkında konuşarak başlayan Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

‘’2021 yılı içerisinde Kocaeli şubemizin ardından Fethiye şubemizi de yeni binasına kavuşturmuş olduk. Şubelerimizin, odamıza yakışır bir hizmet binasına sahip olması için gösterdiğimiz gayret meyvelerini veriyor. Hatırlayacağınız gibi 2019 yılında bodrum şubesi hizmet binasını 2020 yılında ise Aliağa şubesi hizmet binasını satın almıştık. İzmir şube binamızın inşaatı ise planlandığı şekilde devam etmektedir. Bir plan tadilatından sonra aldığımız izinle, bir hafta sürecek hafriyat bu sabah başlamıştır. Orada da inşallah yıl sonuna kadar şube hizmet binamızı tamamlamış olacağız. Şubelerimizin yeni binalarının odamıza, sektörümüze ve üyelerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

‘’ABD başkanını kınıyorum!’’

ABD başkanının bulunduğumuz coğrafyada bir asırdan önce yaşanmış bazı olaylarla ilgili tarihi hakikatleri çarpıtan, hukuki temeli olmayan, tamamen siyasi mülahazalarla yapıldığı belli açıklamasını kınıyorum. Bu topraklarda yüzyıllar boyu devletler kurmuş Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde soykırım olarak ifade edilebilecek bir olayı vaki değildir. Türkiye’nin bu konudaki tavrı da son derece nettir. Ülkemizin iddialarla ilgili bağımsız bir tarih komisyonu kurulması, gerçeklerin ortaya çıkarılması için arşivlerin araştırmacılara açılması teklifi yıllardır yanıt bulmamaktadır. Hal böyleyken, yaşadığımız sorunlara rağmen dost ve müttefik olarak gördüğümüz ABD ile ekonomik ve ticari işbirliğinin artırılması için çaba gösterdiğimiz bir dönemde tarihçilerin ve bilim insanlarının tartışması gereken bir konunun siyaset malzemesi haline getirilmesinin iki ülke ilişkilerini zedelemekten öte bir fayda sağlamayacağını belirtmek istiyorum.

‘’Pandeminin 3. zirvesini sıkıntılı geçiriyoruz!’’

Korona virüs salgınında yeni mutasyonlara, biraz da gevşeme eklenince maalesef pandeminin 3. zirvesini sıkıntılı geçiriyoruz. İngiliz, Güney Afrika, Brezilya derken mutantlara bir de Hindistan eklendi. Hindistan mutant virüsünün çok daha hızlı yayıldığı belirtiliyor ve bu virüse İstanbul’da rastlandığını bizzat sağlık bakanımızın açıklamalarından öğrenmiş bulunuyoruz. Nisan ayı ortaları itibariyle günlük vaka sayıları 60 binleri geçerken, önce kısıtlamalara geri dönüp, ardından 17 Mayıs Pazartesi sabahına kadar sürecek tam kapanmaya girdik. Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan günlerde üretim, imalat tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğinin sağlanması amacıyla, bu tür çalışma faaliyeti gösteren iş yerleri ve bu iş yerlerinde çalışanlar kısıtlamadan muaf tutuldu. Bu kapsamda faaliyetleri sürdüren odamız da üyelerimize hizmetin aksamaması için dönüşümlü çalışma şekline geçti. Pandemi tedbirleri altında ve asgari personel bulundurulması kaidesiyle gerçekleştirilen çalışma tüm şube ve temsilciliklerimizde hala uygulanıyor.

Küresel ekonomide toparlanma devam ediyor!

Değerli üyeler, küresel ekonominin ABD öncülüğünde toparlanmaya devam ettiğini memnuniyetle görüyoruz. Toparlanmadaki ayrışma da, büyük oranda Covid-19’un seyrine bağlı olarak devam ediyor. Küresel olarak baktığımızda, vaka sayıları hızla artmaya devam ederken, aşılamanın hızlı olduğu ülkelerde net bir düşüş eğilimi gözleniyor. ABD, İngiltere, Kanada gibi ülkeler aşılamada oldukça iyi giderken, Çin, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi dünyanın büyük ekonomileri güçlü kapanmalarla pandemi sorununu büyük oranda çözmüş durumda. Avrupa Birliği aşılamada geriden gelse de, orada da başta Almanya olmak üzere hızlanmalar olduğunu görüyoruz. Birkaç ay içerisinde AB’nin de büyük bir yol kat etme ihtimali yüksek görünüyor. Bahsettiğimiz bölgeler dünya ekonomisinin yüzde 60’ından fazlasını oluşturuyor. Aşılamanın ve vaka sayılarının en sorunlu gittiği yerler Ortadoğu bölgesi, Afrika, Hindistan ve Latin Amerika olarak gözüküyor.

Konteyner talebi navlun fiyatlarını yukarı çekmeye devam ediyor!

Tüm bunlara bağlı olarak dünya ticaretinde artışın da devam ettiğini görüyoruz. İhracat artışıyla özellikle Asya’dan gelen konteyner talebi navlun fiyatlarını yukarıya çekmeye devam ediyor. Süveyş Kanalı’nın geçici süreyle de olsa bloke olmasının tedarik zincirlerinde yarattığı gecikmeli etkilerin sürdüğü ve tedarik zincirlerine bağlı maliyet baskısının devam ettiği gözleniyor. Her ne kadar geçen yılın yüzde 25 altında da olsa hava taşımacılığında da son aylarda artış eğiliminin devam ettiğini söyleyebiliriz. Özellikle ABD ekonomisinden gelen veriler toparlanmanın oldukça hızla gittiğine işaret ediyor. Para ve maliye politikası destekleriyle gelmekte olan büyük alt yapı yatırımları ve güçlü aşılama, hem ABD’nin büyüme beklentilerini yukarı çekiyor hem de küresel ekonomide emtia fiyatlarına baskı yapıyor.

Petrol dip noktasından en hızlı çıkışı yaşadı!

Petrol fiyatları 1997 yılından bu yana dip noktasından en hızlı çıkışı son bir yılda gösterdi. Özellikle denizcilik piyasamız açısından önemli bir faktör olan ve pandemi süresince düşüşte olan petrol fiyatlarına baktığımızda geçen yılın son çeyreğinde başlayan toparlanma ve tüketici talebinde talebin toparlanmasıyla tekrar yükselişe geçtiğini görüyoruz.

Brent petrol 20 dolar seviyelerinden hızla yükselerek nisanın son haftasında tekrar 66 dolara yükseldi ki bugün 70’li rakamları görüyoruz.

Global ticaretin ton bazında yüzde 4 artarak 12 milyar tona çıkması bekleniyor!

2020 yılının özellikle 2. Yarısından itibaren hızla artan talep karşısında, birçok piyasada fiyatlarda hızlı artışlar yaşandı. Önümüzdeki sürece ilişkin beklentiler de, talebin arza göre bir çok segmentte daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği yönündedir. Dünya deniz taşımacılığı, küresel ticarette yaşanan yüzde 7,5 daralmaya karşı 2020 yılında ton bazında yüzde 3,4 düştü. Ton mil bazında ise yüzde 1,58 geriledi. Bu yıl için beklentiler, global ticarette beklenen genişleme ile birlikte ton bazında yüzde 4 artarak 12 milyar tona çıkması, ton mil bazında ise yüzde 3,98 aratarak 61 milyar ton mile ulaşmasıdır.

Global filonun 2021 yılında yüzde 3 artarak 2,127 milyon DWT büyüklüğe ulaşması bekleniyor. 2021’de teslim edilmesi beklenen 82 milyon DWT yeni inşa gemi olmakla birlikte bunların yüzde 43’ünün dökme yük, yüzde 30’unu tanker yüzde 14’ünü konteyner ve yüzde 9’unu da gaz sınıfı gemiler oluşturmaktadır.

‘’Yorumlarımızın yönetmelikte tam manasıyla hayata geçtiğini göremedik!’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından hazırlanan hurdaya ayrılan Türk bayraklı gemilerin yerlerine yenisinin teşvik edilmesine dair yönetmelik 28 Haziran tarihi itibariyle resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmelik odamızın en önem verdiği konuların başında gelen Türk koster filosunun yenilenmesi projesi ile yakından ilişkisi olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Hurda teşviki konusu talebimiz üzerine yapılan ve ana hedefinde koster filosunun yenilenmesi olan bir çalışmadır. Yönetmelik taslak halindeyken bizlere gönderilmiş ve bazı yorumlarımız olmuştu. O yorumlarımızın yönetmelikte tam manasıyla hayata geçtiğini göremedik. Yönetmeliğin koster filosunun yenilenmesine ne kadar yeteceğini değerlendiriyoruz. Eksik bulduğumuz hususları bakanlığımıza iletmek için çalışıyoruz. Ancak netice itibariyle elimizde hurdaya çıkarılacak gemileri teşvik edip yerine yeni gemi yapmak amacıyla destekleyecek bir yönetmeliğimiz bulunuyor. Bu haliyle de yeni yönetmeliğin koster filosunu yenileme projesine katkı sağlamasını umut etmekle birlikte asıl ihtiyaç olan uygun kredi temini konusundaki çalışmalarımız hala sürmektedir.

Sektörümüzü önümüzdeki dönemde yakından ilgilendiren bir diğer konu da, küresel ısınma ve iklim değişikliği sorunları ve buna bağlı uygulamaya konulmak istenen düzenlemelerdir. Geçtiğimiz ayki meclis toplantımızda yaptığım konuşmada dikkat çektiğim bu konuya ilişkin nisan ayında önemli gelişmeler yaşandı.

‘’Yeşil dönüşüm 21. Yüzyıla damgasını vurmaya aday!’’

ABD’nin ev sahipliğinde, dünyanın önde gelen 40 ülkesinin katılımıyla düzenlenen sanal iklim zirvesi, 22 nisanda yapıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir konuşma yaptığı zirvede ABD iklim kriziyle mücadele için koyduğu hedefi 2’ye katladı. Diğer yandan bu konferans öncesi Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Avrupa Parlamentosu, Avrupa yeşil mutabakatında geçen karbon emisyonlarına 2030 yılına kadar yüzde 30 azaltma hedefini büyüterek yüzde 55 hedefine yükseltme sözünü verdiler.

Tüm bu gelişmeler 21. yüzyıla damgasını vurmaya aday yeşil dönüşüm konusunda bizim de hazırlıklarımızı hızlandırmamız gerektiğinin işaretleridir. Bu kapsamda odamız bünyesinde deniz ticaretinde iklim değişikliği tedbirlerinin Türk sahipli gemi filosuna etki değerlendirme analizi projesi çalışmasını başlattığımızı daha önce duyurmuştuk. Tüm armatörlerimize, ticaret filomuzdaki gemilerin mevcut durumu ve yürürlüğe girecek düzenlemelere uyumunun ortaya konulmasını amaçlaya bu çalışmaya destek vermelerini bir kez daha önemle hatırlatıyorum.’’

Editör: TE Bilişim