Süvari Bey'den  Aysun Kaptan'a Suçlama

Korsanlarca el konulup, fidye ile serbest kalan “Horizon-1” gemisinin kaptanı Mustafa Ulusoy, korsanlara esir düşmelerinden dolayı vardiyadaki Aysun kaptanı suçladı.

24 Aralık Perşembe günü Doğuş Üniversitesi’nde “Uluslararası Toplumun Yeni Problemi: Deniz Haydutluğu” konulu panele konuşmacı olarak katılan,  “Horizon 1” gemisinin 1. kaptanı Kapt. Mustafa Ulusoy ilginç bir açıklamada bulundu. Ulusoy, ”Aysun Kaptan bana tehlikeyi geç bildirmeseydi kurtulabilirdik” dedi.

 “Beş saniyemiz daha olsa kurtulacaktık”

Panelde, “Deniz Haydutlarının Elinde 89 Gün” başlıklı  bir sunum yaparak, geminin 8 Temmuz’da Aden körfezinde rehin tutulmasından, 5 Ekim’de serbest bırakılmasına kadar geçen süreyi bütün ayrıntılarıyla anlatan Ulusoy, yakalanma süreçlerini şu sözlerle dile getirdi: “8 Temmuz sabahı 08:10’da 4. kaptanın vardiyası sırasında kamarama bir telefon geldi ve köprü üstüne davet edildim. Köprü üstüne çıkarken olayın ne olduğunu anlamıştım. Mesleki deneyimlerimden kaynaklanan, bir his, duyular dışı algılama diyebiliriz buna. Başımıza bir belanın geldiğini anladım.  2. kaptan da oradaydı.  Sancak taraftan bir skipin geldiğini söyledi. Dışarı baktım dışarıda pus var.  Biz ona kısıtlı görüş diyoruz.  1.5 milde bir skipin yanaştığını gördüm ve hemen ikinci kaptana,  Gaziantep gemisine korsan saldırısına uğradığımızı bildirmesini söyledim. Vakit kaybı olmasını istemedim.  Gaziantep gemisinin 40 mil, Gediz’in de 16 mil açıkta olduğunu öğrendim. Fakat o anda Gediz gemisinin helikopteri havada bulunuyormuş. Derhal helikopteri bize yönlendirdiler.  Daha sonra haydutlar kancalı merdiveni gemiye atmaya çalıştılar. Almış olduğumuz tüm önlemlere rağmen,  sonunda teslim olmak zorunda kaldık.  Kancalı merdiveni takmayı başardılar. Daha sonra helikopter geldi. Maalesef 5 saniyelik bir farkla haydutlara yakalanmaktan kurtulamadık. Beş saniyemiz daha olsaydı, biz de gemisini kurtaran kaptanlar kervanına katılacaktık. Haydutlar güverteye çıkınca yapacak bir şey yok zaten.  Korsanlar güverteye çıktıktan sonra, helikopter ateşi kesmek durumunda kaldı.”

“Aysun Kaptan tehlikeyi geç bildirdi”

Ulusoy, kendisine yöneltilen “Bu beş saniyelik bir gecikme nereden kaynaklanıyor?” sorusuna ise,  şu çarpıcı yanıtı verdi: “Bu son derece stratejik bir soru. Ben bunu açıklamaktan uzak duruyordum. Fakat bu soru çok değerli bir büyüğümden geldiği için açıklamak durumundayım. Değerli öğrenci arkadaşlarım,  8.5-9 sene İTÜ’de hocalık yaptım. Meslektaş kardeşlerime derslerimin haricinde mümkün olduğu kadar bu mesleğin tehlikeli yönlerini de anlatmaya çalıştım. Bunu TV’de de söylemedim.  Ama burada beni izlemeye gelmiş değerli kardeşlerimin hatırı için söylüyorum. Daha önce de belirttiğim gibi, 8:10’da köprü üstüne davet edildim. Davet ediliyorum ama davetin nedeni bile söylenmiyor. Ne oldu? diyorum, gelir misiniz diyorlar. Bunu 4.kaptan söylüyor. Oysaki bana o anda bir skipin yaklaştığını söylese, kamaramda hemen o anda Gaziantep gemisini arayabilirdim. Ve olaya daha önce müdahale edebilirlerdi.  O zaman rahatsızdım. Bunların hepsini anlatamadım. Ateş rahatsızlığı geçirdim. Köprü üstüne çıkmam önceden 5 saniye sürerdi.  Hemen zıplar giderdim.  Fakat hasta olduğum için, köprüye çıkmam 15-16 saniyemi aldı.  Zamanında haber vermiş olsaydık,  Gaziantep Gediz’e bir rapor ulaştıracaktı ve o helikopter saniyeler öncesinde gelecekti.  Haydutlar daha tırmanmadan,  helikopterin korkusuyla bu iş bitecekti.”

 “Haydutluğunun yıllık maliyeti 16 milyar dolar”

 “Stratejik Sularda Deniz haydutluğu” konulu sunumuyla panele katılan Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Jale Nur Ece, deniz haydutluğunun sektör açısından büyük bir tehlike arz ettiğini ifade etti. Ece, konuşmasını özetle şöyle sürdürdü: ”1961’den günümüze kadar büyük bir artış gösteren deniz haydutluğu, küresel ekonomiye her geçen gün daha da zarar vermektedir. 1984 yılından 30 Temmuz tarihine kadar 5096 deniz haydutluğu saldırısı olmuştur. 2003-2009 yılları arasında meydana gelen 2151 saldırıda, gemi mürettebatı ve yolcularına yönelik 2977 rehin alma, 90 ölü, 2176 yaralı ve 148 kayıp gerçekleşti. Şimdiye kadar 100 milyon dolardan fazla fidye alınmıştır. Ayrıca her yıl 4-5 Türk gemisi de saldırıya uğramaktadır. Deniz haydutlarının şu anda elindeki gemi sayısı 12 ve rehin alınan denizci sayısı 250’den fazladır. Deniz haydutluğunun denizcilik sektörüne ortalama yıllık maliyeti yaklaşık 16 milyar ABD doları civarındadır. Somali deniz haydutlarının saldırıları yüzünden büyük gemi şirketleri Mısır-Süveyş Kanalı yerine Güney Afrika’da bulunan Ümit Burnu’ndan geçmeyi tercih etmekte, bu da maliyeti yüzde 30 artırmaktadır. Deniz haydutları aynı zamanda deniz terörizmi için de büyük bir tehlike oluşturuyor. Deniz haydutları ile teröristlerin benzer taktikler uyguladığını görüyoruz.” Konuşmasında Aden Körfezi’ndeki ve Somali’deki deniz haydutluğunun nedenlerine de değinen Ece, konuyla ilgili de şunları kaydetti: “1991 yılından bu yana bu ülkelerde etkin bir merkezi hükümetin bulunmamasından kaynaklanan otorite boşluğu, siyasi askeri ve toplumsal kargaşalara neden olduğundan deniz haydutluğu en çok bu bölgelerde yaşanmaktadır.  Bu nedenle yasal olmayan faaliyetlerin cazibesinin buralarda sürekli bir iş kolu haline geldiğini görüyoruz.  Bu bölgelerde yaşanan sorunlar çözülmedikçe deniz haydutlarının faaliyetleri de devam edecektir.”

Panelin katılan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selami Turan, “Uluslararası Hukuk Açısından Deniz Haydutluğu” konusunu içeren bir sunumunda deniz haydutluğunu hukuki açıdan değerlendirdi. Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Naim Demirel ise panele“Deniz Haydutluğu ve Hukuki Sorunlar” başlıklı sunumuyla katılarak,  deniz haydutluğu ve insan hakları konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

Geminizi kaçırdığımız için özür dileriz, ama…

Horizon gemisinin kaptanı Mustafa Ulusoy, gemisi serbest bırakıldıktan sonra, korsanların kendi gemisi ve bıraktıkları diğer gemiler için verdikleri mesajı da şöyle özetledi: “Geminizi kaçırdığımız için özür dileriz. Bir devletimizin olmayışı ve 1991'deki sivil savaşın bizi içine düşürdüğü fakirlik, bizleri korsanlık yapmaya mecbur bırakıyor. Somali halkının içinde bulunduğu işsizlik, eğitimsizlik ve yardım alamayışı yüzünden lütfen bizi affetmeye çalışın."

Editör: TE Bilişim