Kullandığımız bir çok ürünya mikroplastik içeriyor ya da kullandıkça çevreye mikroplastik saçıyor. Yani hepimiz göremediğimiz bu plastikleri yiyoruz, içiyoruz, soluyoruz ve doğaya salıyoruz. Kendisi küçücük ama çevreye ve sağlığa zararı çok büyük olan, Plastik Çağı’nın ‘kaçınılmaz’ ürünleri mikropilastikler tehlikeli boyutlara geldi.  İTÜ Mesleki Teknik  ve Anadolu Lisesi öğrencilerinden Kayra Koray Yılmaz'ın araştırma yazısı bu konuya dikkat çekiyor.

 Plastiğin tehlikeli boyutu: Mikroplastikler

Endüstrinin gelişimi sonucu türeyen sanayi ürünleri, yenilenemeyen enerji kaynakları vb. esansiyel çevre kirleticileri, dünya üzerinde büyük etkilerini gösterdi ve göstermeye devam ediyor. Bu etkilere verilebilecek en iyi örnekler iklim değişikliği ve canlı türlerinin nesillerinin yok olmasıdır. Bu tür etkilerin kaynakları, ağır çevre kirleticilerinin ekolojik dengede yarattığı bozukluktur. Özellikle deniz canlılarının mide, doku ve boğazlarına sıkça takılan, kirlilik bakımından son yıllarda oldukça yüksek seviyede artışa geçen plastikler; insan midesi, sofra tuzu2, balık solungaç ve dokularında tespit edilmiştir. Plastikler hafiflik, esneklik, kolay işlenebilirlik ve ucuzluk bakımından sağladığı avantajlar dolayısıyla sık tercih edilen endüstriyel maddedir6. Yapılan tahminlere göre dünya sularında 5 trilyondan fazla plastik parçacık bulunuyor7. Fakat işin daha tehlikeli bir boyutu, mikroplastikler.

Mikroplastikler, ilk olarak 2004 yılında Plymouth Üniversitesi Deniz Enstitüsü’nden Profesör Richard Thompson tarafından kamuoyuna duyuruldu. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yapılan tanımlamaya göre 5 mm‘den küçük olan plastik parçacıklarıdır4. Doğrudan hijyen ve bakım ürünleri için mikro seviyede üretilen birincil mikroplastikler ve makro seviyedeki plastik atıkların bazı biyolojik, kimyasal vb. faktörlerle çözünmesi ile oluşan ikincil mikroplastikler olarak ayrılıyor8. Gözle görülmeyecek seviyede küçük olması, makro ve mezo seviyedeki plastiklere nazaran tespit edilmesi ve temizliği yapılması oldukça zordur. Bu yüzden oluşturabileceği tehlikeler oldukça gizlidir.

Türkiye üç tarafı denizlerle kaplı bir ülkedir ve biyolojik çeşitlilik bakımından zengin bir ülkedir. Deniz ürünleri, ülkemizde önemli bir ticaret zinciridir. Türkiye’de tüketim oranları Avrupa’ya kıyasla daha düşük olsa bile önemli bir ihracat ağına sahiptir. Sokak lezzetleri bakımından da balık-ekmek, midye dolma tarzı gıdalar sıkça tüketiliyor. Fakat ülkemizde ve ülkemiz çevrelerinde yapılan çalışmalar hiç iç açıcı değil. Greenpeace Çevre Örgütü tarafından yapılan çalışmada Marmara, Ege ve Akdeniz’den alınan örneklerde, midye dolmaların yüzde 91,2’sinde, kırmızı karides yüzde 18,8’inde, kefal türünün yüzde 64,8’inde, barbunun yüzde 63’ünde, mırmırın yüzde 34,3’ünde, tekirin yüzde 32,8’inde, istavritin yüzde 26,7’sinde mikroplastik parça tespit edilmiştir. Özellikle midye gibi fazla hareketli olmadığı ve suyu süzerek beslendiği için, deniz suyunda bulunan bütün kirleticileri bünyesine alabiliyor3. Ayrıca WWF (Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından hazırlanan Akdeniz raporunda Akdeniz’i en çok kirleten ülkenin Türkiye olduğu belirlendi. Çalışmaya göre Çin’den sonra dünyanın ikinci en büyük plastik üreticisi olan Avrupa’da yılda 150 bin ila 500 bin ton makroplastik, 70 bin ila 130 bin ton mikroplastik denize atılıyor1. Yine Akdeniz’de, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından yapılan çalışmada İskenderun ve Mersin’de incelenen 1337 balığın yüzde 58’inin sindirim sisteminde mikroplastik tespit etti. Balıkların midelerinde bulunan parçacıkların yüzde 70’i fiber iplik, yüzde 20,8’i sert plastik, yüzde 2,7’si naylon, yüzde 0,8’i kauçuk ve yüzde 5,5’i ise tanımlanamayan plastik olarak tespit edildi5. Yapılan çalışmalar Türkiye sularında ciddi oranda mikroplastik barındırdığını kanıtlar nitelikte. Bu tür Türkiye’de en çok tüketilen deniz ürünlerinin bu kadar fazla mikroplastik barındırması, insan vücuduna kadar taşınmasını kolaylaştırıyor ve kendi kendimizi zehirliyoruz.

Peki, bu mikroplastik kirliliği nasıl önlenebilir? Dünya’da ve Türkiye’deki sularda oldukça sık bulunan bu plastikler, neredeyse çoğu tek kullanımlık plastikler yüzünden ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği plastik çatal, bıçak, tabak, pipet ve kulak temizleme pipetlerini yasakladı. Yeni kurallara göre 2021 yılına kadar yasaklanacak. Avrupa Birliği tarafından koyulan kurallar diğer ülkelere de kılavuz olması gerekiyor. Bu tip kirleticilerin üretimi durdurulmalı ve yerine daha pratik, çevresel çözüm odaklı seçenekler için masaya oturulmalıdır. Ve ayrıca okullarda bu gibi sorunlar hakkında insanlar bilgilendirilmeli ve daha bilinçli bir Türkiye inşa etmek için çevresel kirleticilerin önemi vurgulanmalıdır.

 Kayra Koray Yılmaz

İTÜ MESLEKÎ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ HAZIRLIK/C ÖĞRENCİSİ

KAYNAKLAR

  1. ALESSI, E., CARLO, G. (2018). SAVING THE MEDITERRANEAN FROM PLASTIC POLLUTION, WWF.

  2. GÜNDOĞDU, S. (2018). Contamination of table salts from Turkey with microplastics. Food Additives & Contaminants: Part A. 35. 1006-1014. 10.1080/19440049.2018.1447694.

  3. GÜNDOĞDU, S., ÇEVİK, C (2019). TÜRKİYE'DEKİ DENİZ CANLILARINDA MİKROPLASTİK KİRLİLİĞİ. Greenpeace Akdeniz.

  4. KAYHAN, F. (2019). Mikroplastiklerin (MP) Sucul Organizmalar Üzerindeki Risk Profillerinin Değerlendirilmesi. Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Dergisi. 125-134. 10.35238/sufefd.568959.

  5. GUVEN, O & GOKDAG, K & JOVANOVİĆ, B & KIDEYS, A. (2017). Microplastic litter composition of the Turkish territorial waters of the Mediterranean Sea, and its occurrence in the gastrointestinal tract of fish. Environmental Pollution. 223. 10.1016/j.envpol.2017.01.025.

  6. YURTSEVER, M . (2015). MİKROPLASTİKLER’E GENEL BİR BAKIŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi , 17 (50) , 68-83 .

  7. Denizlerden çıkarılan milyonlarca ton plastik PC’lerde kullanılıyor”, Doğan Haber Ajansı (DHA), https://www.dha.com.tr/teknoloji/denizlerden-cikarilan-milyonlarca-ton-plastik-pclerde-kullaniliyor/haber-1686035, (18.01.2020)

  8. Mikroplastik Kaynakları Nelerdir”, Mikroplastik Araştırma Grubu, http://www.mikroplastik.org/index.php/tr/mikroplastik/mikroplastiklerin-kaynaklari-nelerdir.html, (18.01.2020)

  9. Balık tüketmeyen Türkiye Avrupa'nın 8'inci büyük deniz ürünleri üreticisi” https://tr.euronews.com/2018/08/31/balik-tuketmeyen-turkiye-avrupanin-8-inci-buyuk-deniz-urunleri-ureticisi, (18.01.2020)

Editör: TE Bilişim