M/V Neameh adlı geminin Türk başmühendisi Cemil Buyruk, Kolombiya'dan Mısır'a yapılan yolculuk sırasında Atlantik Okyanusu üzerinde İspanyol polis ve askeri tarafından durdurulup darbedildiğini ve 3 gün gözaltında kaldığını ileri sürerek İspanya'nın İstanbul Başkonsolosluğuna şikayette bulundu.
Buyruk, Beşiktaş'ta bulunan İspanya'nın İstanbul Başkonsolosluğuna gelerek yetkililere yaşadıklarını anlattı. Koronavirüs sebebiyle evrakı mail yoluyla gönderilmesi istenen Buyruk, şikayetini olaya ilişkin görsellerle birlikte maille ilettiğini söyledi.Şikayetin ardından Başkonsolosluk çıkışında basın açıklaması yapan Buyruk, uğradığı psikolojik ve fiziksel şiddet yüzünden tedavi görmeye devam ettiğini, faillerin bulunmasının ardından maddi ve manevi tazminat davası açacağını belirtti. Yıllardır okyanus üzerinde ticaret yapan birçok gemide başmühendis olarak sorunsuz bir şekilde çalıştığını anlatan Buyruk, Kolombiya'dan Mısır'a hayvan taşımak için yola çıktıklarını ve Atlantik Okyanusu'nda Madeira Adası açıklarında 19 Mayıs 2020 sabah 04.00 sularında gemiye İspanyol polisi tarafından baskın yapıldığını söyledi.
SABAHA KARŞI BASKIN
Başmühendis Cemil Buyruk, yaşadığı dehşet anlarını şu sözlerle anlattı:
“19 Mayıs 2020 günü saat 04.00 sıralarında İspanyol polisi gemiye baskın yaptı. Madeira Adası açıklarındaydık. Kamaramızın kapılarını yumruk ve tekmelerle açtılar. Silah ve tabanca kabzalarıyla darp edip bütün personeli salona götürdüler. Ellerimize plastik kelepçe vurdular. Gemide uyuşturucu malzeme aradıklarını söylediler. 2 gün bizi bu şekilde gemide tuttular. 21 Mayıs’ta Algeciras Limanı’na götürüp emniyete götürdüler. Türkiye’nin Madrid Büyükelçiliği’yle görüşmek istedim fakat telefon görüşmesi yapmama izin vermediler. Tamamen soyarak üzerimizi aradılar. Akşam ise hiçbir net bilgi vermeden eşyalarımızı iade edip bizi gemiye geri götürdüler ve geri döndüler. Burada sicil kaydımızı yaptılar.
HALEN TEDAVİ GÖRÜYORUM
İspanya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atmış bir devlet. Bana yapılanlardan dolayı sorumluluk alması gerekiyor. Türkiye’ye döndükten sonra uğradığım şiddetten dolayı tedavi gördüm ve herhangi bir işte çalışamadım. Ayrıca gemimizdeki 250 kadar hayvan bu yaşananlar sırasında öldü. Bize Ramazan olmasına rağmen ilk başlarda yiyecek vermediler. Çok zor zamanlar geçirdik. O gün yaşadıklarımın travmasını hala atlatamadım. Bunları yapanların kimler olduğunun ortaya çıkartılmasını istiyorum. Daha önce birçok defa mail yoluyla konunun araştırılmasını talep ettim. İspanya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne de konuyla ilgili tüm belgeleri teslim ettim fakat aylardır bir dönüş olmadı.”
