Nükleer Enerji Alanında Dev İşbirliği

Türk Loydu ve TÜV Nord Arasında Nükleer İşbirliği Protokolü İmzalandı. 

Almanya merkezli uluslararası alanda  dünyaca bilinen bir uygunluk değerlendirme kurumu olan TÜV Nord Almanya ve Türkiye ile Türkiye’nin ulusal uygunluk değerlendirme kuruluşu olan Türk Loydu arasında üçlü işbirliği protokolü imzalandı. 

Enerji temininde dışa bağımlılıktan kurtulma hedefi ile nükleer enerjiye geçmeye hazırlanan Türkiye’de; inşa süreci devam eden Mersin Akkuyu ve proje çalışmaları devam eden Sinop nükleer santralleri ile yatırımlara süratle devam edilmektedir Nükleer santrallerin güvenli kurulum ve işletmesi için oluşturulan nükleer standart ve mevzuatlara göre uygunluk değerlendirme hizmetleri sürecin en önemli aşamalarındandır. Bu alanda uygunluk değerlendirmesi (test, muayene ve belgelendirme) ve eğitim hizmetleri gerçekleştirmek üzere; nükleer enerji alanında  faaliyet yürüten Almanya merkezli uluslararası alanda  dünyaca bilinen bir uygunluk değerlendirme kurumu olan TÜV Nord Almanya ve Türkiye ile Türkiye’nin ulusal uygunluk değerlendirme kuruluşu olan Türk Loydu arasında üçlü işbirliği protokolü imzalandı. 

11 Nisan 2017 tarihinde Türk Loydu Merkez Ofisi’nde Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Cem Melikoğlu, TÜV Nord EnSys GmBh & Co. KG  Genel Müdürü ve Nükleer Enerji Faaliyetleri Başkanı Sn. Astrid Petersen ve TÜV Teknik Kontrol ve Belgelendirme A.Ş. Türkiye Genel Müdürü Sn. Rıza Başkan’ın katılımlarıyla düzenlenen tören ile üçlü işbirliği protokolü imzalandı. Törende Türk Loydu Vakfı İktisadi İşletmesi Genel Müdürü Alper Eralp, Endüstri ve Belgelendirme Sektörü Direktörü Ayfer Adıgüzel, TÜV Nord EnSys GmBh & Co. KG Uluslararası Nükleer Faaliyetleri İş Geliştirme Müdürü Dr.Oliver Rabe, Nükleer  Faaliyetleri Dizayn & Materyaller Departmanı  ve Ekipman güvenliği Birim Yöneticisi Dr. Ulrich Ruckriem, Türk Loydu yöneticileri ile TÜV Nord yöneticileri hazır bulundu. 

Protokol kapsamında  nükleer enerjide uluslararası yüksek tecrübeye sahip olan TÜV Nord Almanya ve Türkiye Şirketi ile Türkiye’nin endüstriyel belgelendirme ve muayene ilgili önde gelen kurumlarından biri olan Türk Loydu’nun sahip oldukları sektörel birikim, altyapı yeterliliği ve yüksek standartları ile nükleer enerji alanında ortaklaşa uygunluk değerlendirme hizmetleri sunacaklar. 

İmza töreninde konuşma yapan Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, ülkemizde son dönemde gerçekleşen tüm mega altyapı projelerinde Türk Loydu olarak yer aldıklarını ve ülkemizin enerji ihtiyacını karşılama anlamında yeni ufuklar açacak nükleer enerji santralleri ile ilgili faaliyetlerde de milli bir kuruluş olarak yer almak istediklerini ve bunun için uluslar arası tecrübeye sahip nükleer enerjide başlıca uygunluk değerlendirme kuruluşlarından olan TÜV Nord ile işbirliği yapmaktan dolayı memnuniyetlerini ifade ettiler. Askeri gemilerde bugüne kadar başarıyla gerçekleştirdikleri milli görevi nükleer enerjide de benzer şekilde sürdürerek ülkemizdeki ileri teknoloji ürünlerinin yaygınlaşmasını hedeflediklerini vurguladılar.   

Törende TÜV Nord adına bir konuşma yapan TÜV Nord EnSys GmBh & Co. KG  Genel Müdürü Sn. Astrid Petersen ise Türk Loydu ile yaptıkları işbirliği protokolünün başarılı sonuçlar getirmesini dilediler ve işbirliğinin Türkiye için hayırlı olması temennisinde bulundular. 

"Bugün Tarihi Bir Gün"

Türk Loydu olarak yer aldıklarını ve ülkemizin enerji ihtiyacını karşılama anlamında yeni ufuklar açacak nükleer enerji santralleri ile ilgili faaliyetlerde de milli bir kuruluş olarak yer almak istediklerini belirten Cem Melikoğlu konuşmasında şunları söyledi:

Bugün tarihi bir gün için burada toplanmış bulunuyoruz. 

Nükleer Enerji alanında uyggunluk değerlendirme hizmetleri gerçekleştirmek üzere TÜV Nord firmaları ile yapmış olduğumuz işbirliği anlaşması basın toplantısına hoşgeldiniz.  

Ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesine paralel olarak hızla artan enerji ihtiyacı  başta petrol ve doğal gaz olmak üzere enerjide ithalat bağımlılığını artırmaktadır. Son on yıl içerisinde, dünyada doğal gaz ve elektrik talebinin Çin’den sonra en fazla arttığı ikinci ülke konumunda bulunan Türkiye’nin önümüzdeki dönemde de stratejik hedefleri ile tutarlı olarak, enerji talep artışı bakımından dünyanın en dinamik enerji ekonomilerinden biri olmaya devam etmesi beklenmektedir. Ülkemizin halihazırda toplam enerji talebinin yaklaşık %26’sı yerli kaynaklardan karşılanırken, kalan bölümü (%74) çeşitlilik arz eden ithal kaynaklardan karşılanmaktadır. Ülkemizde enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak ve kendi enerjimizi yerli kaynaklardan üretmek adına;  yenilenebilir enerjinin payını arttırırken, nükleer enerjiden de yararlanılmaya başlanılmasını ve enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik çalışmalarda bulunulması gerekmektedir. 

2015 yılı itibari ile dünyada 443 reaktör işletmede, 66 reaktör inşaat halinde, 90’a yakın reaktör ise planlama aşamasındadır. Dünyadaki nükleer santrallerin % 62’si G-7 ülkelerinde bulunmaktadır. Dünyada kurulu nükleer santralin % 62’si sanayileşmiş 7 ülkenin oluşturduğu G-7 ülkelerinde yer alıyor. G-7 üyesi ülkelerden İtalya’da nükleer santral bulunmaz iken, Fransa’da 59, Almanya’da 17, Japonya’da 55, ABD’de 104, İngiltere’de 19 ve Kanada’da 18 santral bulunuyor. 

Bu kapsamda inşaat, bakım, onarım gibi faaliyetler düşünüldüğünde dünyada 3 trilyon dolarlık bir pazar olduğu görülmektedir. Diğer yandan dünyada nükleer teknolojiye sahip 11 ülke, nükleer santrale sahip 32 ülke bulunmakta olup, önemli bir soru ülkemizin hangi kategoride olmak üzere yatırım yapacağıdır. 

Türkiye İhracat Strateji Belgesi’ne göre 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hacmine ulaşarak dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi bulunan ülkemizde; nükleer enerji gibi pek çok endüstriyel alana penetre olabilen bir sektörde yüksek katma değerli bir alana yönelmek, enerji arz güvenliği yanında yüksek teknolojik ürünler üretiminin önü açılarak yeni istihdam alanları sağlaması bakımından stratejik öneme sahiptir. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın nükleer santral projeleri stratejik hedefi doğrultusunda 12.05.2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile imzalanan Hükümetlerarası Anlaşmaya istinaden Mersin Akkuyu’da toplam 4800 MW (1200 MW x 4 reaktör) kurulu güce sahip nükleer santral kurulum çalışmaları başlamış, ikinci nükleer santralin Sinop’ta inşası planlanmakta olup, ülkemizde üçüncü bir nükleer santralin de kurulması öngörülmektedir. Cumhuriyetimizin 100. yılı hedefleri doğrultusunda 2023 yılına kadar Mersin Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinin elektrik üretimine başlaması, üçüncü nükleer santralin ise inşaatına başlanması planlanmaktadır.  

Ülkemizde nükleer enerji projelerinin hayata geçirilmesinde nükleer emniyet ve güvenliğin sağlanması hiç şüphesiz ki birinci öncelik olacaktır. Nükleer emniyetin sağlanmasında ise; santrallerin nükleer standart ve kodlara göre tasarım aşamasından başlanarak, tesiste kullanılacak her bir ürünün imalat ve montajı, devreye alınması dahil ömür döngüsü boyunca güvenli işletilebilmesi için her aşamada konunun uzmanı üçüncü taraf uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca denetlenerek uygunluğunun teyit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca tasarım, üretim, montaj ve devereye alma ile yaşam döngüsü boyunca tesislerde görev alacak çalışanların gerekli uzmanlık ve güvenlik eğitimlerini alarak sertifikalanmaları da nükleer emniyetin sağlanmasında kilit öneme sahiptir. 

Türk Loydu; Ulusal Belgelendirme Kuruluşu olarak bugüne kadar endüstriyel alanda ürün güvenliğinin sağlanmasını teminen gerçekleştirmiş olduğu muayene ve belgelendirme hizmetlerini nükleer enerji alanında da emniyetin sağlanmasına yönelik olarak gerçekleştirmek üzere; nükleer alanında onlarca tesisin tasarım uygunluğundan başlayarak imalat süreçleri ile, ömür döngüsü boyunca gerekli kontroller ve teknik personelin eğitim ve sertifiksyonunda uzun yıllarada dayalı deneyimi ve bu alanda 500’den fazla uzman ekibi olan uluslararası projelere imza atmış uzman belgelendirme kuruluşu TÜV Nord EnSys GmBh & Co. KG  -Almanya ve TÜV Teknik Kontrol ve Belgelendirme A.Ş.- Türkiye firmaları ile üçlü  işbirliği anlaşması yapmıştır.  

Bu işbirliği anlaşması ile hedeflenen; nükleer santrallerde gerekli uygunluk değerlendirmesi hizmetlerinin verilmesinin yanısıra, orta vadede varolan teknoloji, uzmanlık ve bilgi birikiminin ülkemize transferinin sağlanması ve yerlileştirilmesidir. Türk Loydu olarak; ulusal sanayimizin ve mühendislik gücünün gelişimi için üstlenmiş olduğumuz misyonumuzu nükleer enerji alanında da sürdürmeyi önemli bir sorumluluk olarak değerlendirerek, bu alandaki deneyimi ülkemize aktarmak üzere gereken altyapı hazırlıklarını sürdürmekteyiz. Bu anlaşma ile sürecin en önemli adımını atmış bulunuyoruz.  

Ülkemiz  ve nükleer enerji sektörüne hayırlı olmasını diliyorum.  

Editör: TE Bilişim