Murat Kıran: Dağ fare doğurmasın

Hurda Teşviki Düzenlemesi’nin etkili kullanılması halinde Türk gemi inşa sektörünün büyük ölçüde rahatlayacağını söyleyen GİSBİR Başkanı Kıran, düzenlemenin işe yaramasının için etkili kullanılması gerektiğini, aksi halde dağın fare doğuracağını söyledi.

Türk Koster Filosunun Yenilenme Projesi kapsamında hurda teşvikini içeren gelişmelerin Türk gemi inşa sanayi tarafından olumlu karşılandığını söyleyen Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Başkanı Murat Kıran, projenin verimli bir şekilde hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaptı. “Dağın fare doğurmasının önüne geçilmelidir” diyen Kıran, “Türk Koster Filosunun Yenilenme Projesi, üzerinde yıllarca çalıştığımız, özellikle gemi inşa sanayinden ziyade Türk bayraklı koster filosunun çevre denizlerinde hâkimiyetinin sürdürülebilir olmasında bir kilit noktasıdır. En büyük önceliğimiz ve talebimiz, üzerinde hem idarenin, hem de sektör paydaşı örgütlerin ciddi mesai harcadığı bu projenin verimli bir şekilde hayata geçirilmesidir” diye konuştu.

AKDENİZ VE KARADENİZ’DE FİLO HÂKİMİYETİ SAĞLANACAK

Yeni gemilerin, Türk tersanelerinde inşa edileceğinin altını çizen Kıran, bu projenin takipçisi olmalarının sebebinin, bir taşla birkaç kuş vurmak olduğunu dile getirdi. Kıran, düzenlemeden beklentilerini üç madde halinde sıraladı: “Birincisi; Akdeniz ve Karadeniz’de filo hâkimiyeti sağlamaktır. İkincisi; sektör olarak kaybettiğimiz işgücünün geri kazanılmasıdır. Üçüncüsü ise, tersanelerin 2008 yılında başlayan küresel ekonomik krizden çıkışına ivme kazandırmaktır. Türk koster filosunun Türk tersanelerinde üretilmesi olmazsa olmazımızdır ve bu proje Türk gemi inşa sanayimizin bir projesidir.”

GEMİ SAYISI 5 KAT ARTABİLİR

Koster yenileme projesi kapsamında 30 yaşını doldurmuş yaklaşık 100 geminin yenilenmesi planlanıyor. Kıran, düzenlemenin etkili kullanılması halinde bu rakamın beş katına çıkabileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Potansiyel iş hacmini hesaplayacak olursak; ortalama 100 gemiyi 5000 DWT’dan ele aldığımız takdirde,bir geminin yaklaşık ağırlığı 1300 ton civarında olacaktır. 1300 ton da 100 adet gemiyle sınırlandırılacaksa bu 130 bin ton sac işleme anlamına gelir. 130 bin ton saç işleme, Türk gemi inşa sanayinin bugün geldiği noktada çok büyük bir rakam değildir. Zira senelik sac işleme kapasitemiz yıllık 700 bin ton üzerindedir. Beş seneye yayılarak bu proje tamamlanacaktır. Projeye kısa, orta ve uzun vadeli olarak bakıyoruz. Tabii ki sektörümüz için bir can suyu olacaktır. İyi bir organizasyonla bu 100 geminin toplamda 500 gemiye ulaşması ve bu filonun bu havzada navlun konusunda belirleyici faktör haline gelmesi elzemdir ki gelecekte bu filonun dünya krizlerinden etkilenmesinin yolu kapatılmış olsun. Proje kapsamında tüm gemilerin siparişi aynı anda verilirse Türk gemi inşa sanayi için projenin tamamlanma süresi maksimum 1 yıldır. Bu yüzden temennimiz, daha önce de belirttiğim üzere, bu adedin yükseltilerek navlun belirleyici hale gelmesi ve bu filonun birbiriyle rekabet etmemesi açısından tek çatı altından yönetilmesidir.”

NİŞ MARKET GEMİ İNŞASINDA ÖNEMLİ BİR YERE GELDİK

Türk gemi inşa sanayisinin, niş market gemi inşasında önemli bir noktaya gelerek başarılı projelere imza attığını kaydeden Kıran, Türk tersaneleri Norveç gibi ülkeler için yaptığı anahtar teslim projelerdan bahsetti. Petrol tankeri, kimyasal tanker, dökme yük gemisi, konteyner gemileri, offshore platform destek gemileri, heavy lifting gemiler, çok amaçlı gemiler, savaş gemileri, sahil güvenlik botu, megayat, yat ve balıkçı teknelerinin yanı sıra Türk tersanelerinin römorkör inşasında da dünya devleri ile yarıştığını ifade eden Kıran, “Norveç, her cins balıkçı tekneleri ve offshore destek gemileri segmentinde Türkiye için çok iyi bir pazar olmuştur. Bugün, Tuzla ve Yalova bölgelerimizde yedi tersanemiz Norveç’e bu tür gemiler inşa edip ihraç etmektedir. Sipariş alınması durumunda, bu sayının çok ötesinde tersanemizin Norveç başta olmak üzere pek çok ülkeye bu segmentte gemiler inşa etme kabiliyetine sahip olduğunu gururla ifade edebiliyoruz. En büyük ihracat pazarlarımızdan biri olan Norveç’in Türk tersanelerine duyduğu güven neticesinde tersanelerimiz teminat mektubu vermeden iş alabilmektedir. Askeri gemilerde de giderek uzmanlaşıyoruz” diye konuştu.

TAMİR-BAKIM FAALİYETLERİNDEN 600 MİLYON DOLAR

Türk tersanelerinin, borsaya kayıtlı birçok Avrupalı armatörlük şirketleriyle imzaladığı filo anlaşmaları sayesinde tamir-bakım konusunda başarılı projeler yürüttüğünü hatırlatan Murat Kıran, Tuzla Bölgesi’nin yanı sıra Yalova Bölgesi’nde yer alan tersanelerin de bu konudaki yatırımlarını artırarak tamir-bakım sektöründe önemli bir mesafe kat ettiğini açıkladı. Kıran, “2008 yılı küresel ekonomik krizi, diğer tüm ülkeleri olduğu gibi Türk gemi inşa sanayini de olumsuz yönde etkilemiş olmakla birlikte, bakım & onarım faaliyetlerinde giderek yükselen bir trend gözlemlenmektedir. Bu olumlu ivmenin, yılın son çeyreğinde de devam edeceğini öngörmek yanlış olmayacaktır. Yeni inşada ise daha önceden alınmış siparişlerin tamamlanması yönünde faaliyetler devam edecektir.Tamir-bakım segmentinde 2014 yılında yaklaşık 600 milyon dolar ihracat hacminin gerçekleştirildiği düşünülüyor” diye konuştu.

GİSBİR VERİ SORUNUNU ÇÖZÜYOR

Gemi inşa sanayiinde birçok sektörde olduğu gibi bir veri sorunu yaşanıyor. Bu sorunun çözümü için kolları sıvadıklarını söyleyen GİSBİR Başkanı Kıran, bu alanda yaptıklarını anlattı: “GİSBİR olarak, Türkiye’de ve dünyada gemi inşa, bakım & onarım, deniz taşımacılığı ana başlıklarını içeren Sektör Raporu’nu, 2001 yılından bu yana her yıl düzenli olarak yayınlamaktayız. Tersanelerimizden veri toplanmaktadır; Clarksons ve Fairplay başta olmak üzere uluslararası ve ulusal tanınırlığı ve güvenilirliği olan sektörel araştırma şirketlerinin yayınlarına abone olunarak,dünyada ve ülkemizde kamu ve sivil toplum örgütlerinin veri ve yayınları takip ediliyor. Bunların yanı sıra, son iki yıldır ülkemiz kıyı şeridinde yer alan tüm tersane, tekne imal ve çekek yerleri birebir ziyaret edilip yetkililerle yüz yüze görüşme gerçekleştirilerek, güncel bilgiler toplanmış; çalışmanın sonunda elde edilen veriler “Tersanelerin Güncel Durumu Çalışması” başlığı altında raporlandı. Ayrıca, Gemi Sanayi Veri Tabanı Programı’nın (GSVP) GİSBİR öncülüğünde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü ile birlikte yürütülmesi konusunda Genel Müdürlüğümüze talepte bulunulmuş olup, sonuçlanması bekleniyor.”

Burak Güner – Lojiport

Editör: TE Bilişim