Deniz Ticaret Odası 18. Olağan Meclis Toplantısı 01 Temmuz 2010’da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla  DTO meclis salonunda gerçekleştirildi.

HABERİN VİDEOSUNU DENİZTV'DE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İmeak Deniz Ticaret Odası Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı’na Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yanı sıra üyeler, misafir ve gazetecilerden oluşan çok sayıda kişi katıldı. Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu tarafından yönetilen toplantının ana gündemini Denizcilik ve Kabotaj Bayramı ve şu an da denizcilik sektörünün dünyada ve Türkiye'deki konumu oluşturdu.

 

"Mahkemelerle artık sorunlarımızı çözmeyelim."

Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ülkemizin ulusal denizcilik varlığının yara almasının, örselenmesinin ve küçülmesinin istenmediğini belirttiği konuşmasında yaşanan global ekonomik krizin denizcilik sektöründe çok daha uluslararası olma özelliği nedeniyle diğer sektörlere göre daha ağır bir tahribatın yaşandığını belirtti. Kaptanoğlu: “ Bilmeliyiz ki bir yandan ulusal bankaların, diğer yandan da uluslar arası finansal sistemimizin, sektörmüzün işleyişini derinden yaralayan aksamalar olmuştur. Gemi değerlerinin konjektör olarak düşmesi de bu yaraya tuz basmıştır” dedi. Yurt içinde ve yurt dışında yarım kalmış gemi yatırımlarının tamamlanması hususuna değinmiştir. Staj meselesini gündeme getiren Kaptanoğlu armatörlerin ve deniz ticaret filosunun mezun olan, staj dönemine giren öğrenciler için staj hususunda Deniz Ticaret Odası’na gerekli ilgiyi ve yardımı göstereceklerine olan inancını dile getirdi. Dışardan tersanelere gelen yabancı tekliflerin ve teşvik belgesi almayan tersanelerle ilgili soruna değinen Kaptanoğlu, Piri Reis Üniversitesi’nin şu an sorunlarını mahkemede hallediyor olmasından yakındı, “Mahkemelerle artık sorunlarımızı çözmeyelim” dedi.

“Avrupa frenlemeseydi ithalatta ve ihracatta büyük bir patlama yaşanacaktı” 


Toplantı bütçe sunumu ve bütçenin onaylanması sonrası söz alan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, DTO'nun Haziran ayı faaliyetlerinden söz etti. Piri Reis Üniversite’sinin 30 Haziran itibariyle Bakanlar Kurulu Kararı ile Denizcilik Fakültesi’ne dönüştürülmesi konusunda teşekkürlerinin ardından, ikinci başlık olarak kadrosu dolan ve emekli olan subay ve astsubayların emeklilik dönemine uyumlarını kolaylaştırmak adına hazırlanan program hakkındaki Deniz Harp Okulunda DTO tarafından yapılan sunumdan bahsetti. Konuşmasındaki diğer konu başlıkları; 2-3 Haziran, 11- 21 Haziran tarihlerinde İzmir ve Çanakkale şubelerinde bayrak ve liman devleti uygulamaları konulu gemi ajenteleri yenileme konulu gerçekleştirilen seminer, 5. Erguvan Çevre Ödülleri, 7-11 Haziran Posidonia Fuarı katılımı, Deniz Kuvvetleri ziyareti, Meteoroloji Çalıştayı, Garanti Kredi Fonu’ydu.


Posidonia Fuarı ile ilgili değerlendirme yapan Kalkavan, geçmişe göre Yunanlılar’ın pozitif ve iyi niyetli bir yaklaşımda bulunduklarını söyledi. Bunun sebebini şu anda düştükleri ekonomik krizin büyük rolü olduğunu belirten Kalkavan, son zamanlarda yapılan 2’li ilişkilerinde büyük katkısı olduğunu söyledi. “Dünya denizciliğinin dipten döndüğünün tescillendiği konuşulduğu, hareketin başladığı bir dönem olarak baktığımızda, denizcilik en kötüsünü geride bıraktı” diyen Kalkavan, krizde kuru yük piyasasının çok daha hızlı bir yükselme gösterdiğini fakat tanker ve konteynırda daha geç bir iyileşme yaşandığını belirtti. 2010 Mayıs ayının konteynır hareketinin 2008 Mayıs ayının üstünde olduğunu, bunun ilk defa yaşandığını belirten Kalkavan, bunda Hindistan ve Çin’in üretim bazlı yapmış oldukları yatırımların olması, özellikle maden ve kömür taşımacılığının fazla düşmemesiyle, kuru yük piyasasını hadisenin üstüne taşıyıp, iyi bir dönem yaşattığını söyledi. Şu anda Çin’in frene bastığını söyleyen Kalkavan, Çin’in zaman zaman frene, zaman zaman gaza basarak piyasaları kontrol altında tuttuğunu söyledi. Taşımacılığın dünya ekonomisinin ne durumda olduğunun göstergesi olduğunu söyleyen Metin Kalkavan: “Avrupa frenlemeseydi ithalatta ve ihracatta büyük bir patlama yaşanacaktı” açıklamasını yaptı. Şu anda hızlı ve pozitif bir düzelmeye doğru gidildiğini, bunun da hem bankacılar, hem de yatırımcılar açısından iyi bir haber olduğunu belirtti.

Fener ve Sağlık hizmetleri resmi ücretlerinde hala bir çözüme ulaşılamadığını söyleyen Kalkavan: “Kapalı bir görüntü, Rusya, Ukrayna görüntüsü veriyoruz” dedi.
Demirleme sorununu da dile getiren Kalkavan, Ratship kriterlerinde düşük yıldız alınması ile ilgili “ Beyaz bayrağa geçmiş olduğumuz bir dönemde bunu hak etmiyoruz” dedi.

Son bir ayda DTO’nun yaptıklarının kısa bir özetini veren Kalkavan, ekonomik savaşçılar olarak sahada çok ciddi bir mücadele verdiklerini, fakat bu kadar büyüme gerçekleştirdikleri bir dönemde üretimde sıkıntıların olduğuna değindi. Çin’in bir morfin olduğunu söyleyen Kalkavan, üretimin ve dolayısıyla istihdamın da oraya kaydığını belirtti.

Kredilerin ötelenmesi taleplerini dile getiren Kalkavan: “Destek veren bankaların bir kısmına teşekkür ediyoruz ama bir kısmına da beddua ediyoruz; yapmış oldukları sıkıştırma, baskıdan ötürü” dedi. Devlet bankaları için de taleplerini yineleyen Kalkavan: “ Sayın Bakanım, bugün bayram. Bayramda büyükler hediye verir. Biz bu açıdan müjde bekliyoruz” dedi.

“Türk denizciliği geometrik bir artış gösterecektir”


TOBB Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel konuşmasının başında denizcilik şirketlerinin kredi kapsam dışında kalması, sadece tersanelerin işletme kredisi kapsamında olmasından yakındı. 8 yıllık geçmiş bir süreci değerlendiren Yücel, en uzun süre Bakanlık yapmış olan Ulaştırma Bakanı Binanli Yıldırım’ı “ Rekortmen Bakan” olarak nitelendirdi. Yaşanan süreçte sıkıntıların olduğunu, şikayetlerinin olduğunu belirten Yücel, şu an da denizcilik sektöründe gelinen noktadan olumlu örnekler verdi. İDO ve deniz yolcu taşımacılığında iyi bir noktada olunduğunu, artık deniz ambulanslarının olduğunu belirten Yücel: “ 84 yılda hep şikayet ettik, söyledik denizcilikle ilgili ama bir yerlere geldiğimiz kanaatindeyim ve de iyi yoldayız” dedi. Denizcilik sektöründe denizci ailelerin hakimiyetinin kalktığını, artık sermaye sahiplerinin de bu sektörde yatırımlar yaptıklarını belirten Yücel, “Türk denizciliği geometrik bir artış gösterecektir” dedi.

“Ben buraya müjde vermeye değil, müjde almaya geldim”

Toplantıda son olarak söz alan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yapmış olduğu konuşmada 500 milyar dolarlık navlun piyasasından pay almanın kolay olmayacağını, zaman içerisinde gerçekleşen çeşitli organizasyonlarla yolun kesildiğini, kesileceğini, Ratship gibi çeşitli ve dolaylı bariyerler olacağını belirtti. Yıldırım: “ Bunlarda yüklerin belirli güzergahlarda, belirli büyük grupların elinde toplanması, yük naklinde de alt yüklenici sistemin, yani ana yüklenici taşeron sisteminin burada da işlediğini görüyoruz. Türkiye bu anlamda alt yüklenici mi olacak, ana yüklenici mi olacak, artık bunu konuşma ve değerlendirme zamanı gelmiştir” dedi.

Krizin küresel bir kriz olduğunu vurgulayan Yıldırım, dünyadaki talep azalmasının, küresel ticaretin bozulmasının alt yapı ne kadar iyi olursa olsun, %85 taşımacılığın deniz yoluyla yapılmasından ötürü etkilenmemenin mümkün olmayacağını söyledi. “Bizim finans sistemimiz iyi olabilir, iyidir de” diyen Yıldırım dünya milli geliriyle geçmiş yıllarda yapılan harcamaların arasındaki makasın çok açılmış olduğunu, sürdürülebilir olmadığını belirtti. Dünyanın büyük ekonomik güçlerinin, birden bu büyük açıkları kapatmaya yoğunlaşmasının,isyanlara ve savaşlara neden olacağını söylediğini belirten Binali Yıldırım: “Türkiye bu krizin ne sebebidir ne de bu krizi yönetme sürecinde bir acziyeti, her hangi bir eksiliği yoktur” dedi. Türkiye’deki yansımanın ticarete, ihracata olması ve bununda hemen taşımacılığa yansıması olduğunu söyleyen Yıldırım, konteynırda dünyada %20’ye yakın bir daralma olmasına karşın, Türkiye’de bunun %12,%13’lerde kalmasının olumlu bir durum olduğunu açıkladı. Özellikle kabotaj hattında 2009’da bile azalma olmasının, ticaretteki çeşitlendirmeyi arttırmalarının etkisi olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, Türkiye’nin büyüme rakamlarını söyledi.

Küresel sermaye ve küresel gücü elinde tutanların, büyümeyi sakıncalı gördüğünü, büyümeye fren getirilmesi gerektiğini telkin ettiklerini anlatan Yıldırım, Türkiye’nin büyümeye devam etmesi gerektiğini, başka yolu olmadığını söyledi. Borç miktarı milli değerlerinin üstüne çıkmış ülkelerin bu telkini yapmalarının anlamsızlığını vurgulayan Yıldırım, önce kendilerini düzeltmeleri gerektiğini söyledi.

Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı alanındaki konuları hemen yapabileceklerini fakat diğer kurumlarla ilgili konu ve sorunlarda koordineli bir şekilde gerçekleştirebileceklerini söyledi. “Ben buraya müjde vermeye değil, müjde almaya geldim” diyen Yıldırım, Metin Kalkavan’ın konuşması sırasında arayan kişin Başbakan Recep Tayip Erdoğan olduğunu ve kendisinin selamlarını iletti. “2023 vizyonumuzu çizdik; dünyanın en hızlı gelişen, ekonomisi en hızlı büyüyen 10 ülkesi arasında yer almak” açıklamasını yapan Yıldırım, denizcilikte idare ile vatandaş ilişkilerinde bir çok Avrupa ülkesinin Türkiye’nin çok gerisinde olduğunu söyledi.


Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: “Şimdi gerek armatörlerimiz, tersanecilerimiz, yan sanayicilerimiz, hepimizin beklentisi küresel ticaretin, küresel alışverişin artmasına bağlı. Eğer burada bir düzelme olmazsa, biz çırpınalım, didinelim,kendi kendimize bir şey yapma şansımız var mı yok. O halde demek ki bu oyun büyük bir oyun. Bizim sevk ve idare etmemiz tek başımıza çok da mümkün görünmüyor” dedi.

HABERİN VİDEOSUNU DENİZTV'DE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Editör: TE Bilişim