Gine Körfezi’nde korsan saldırısına uğrayan Liberya bayraklı Mozart gemisi, Gabon’un Port-Gentil Limanı’na demirledi. Korsanlar tarafından kaçırılan 15 denizcimizin bulunması için diplomatik ve istihbari çalışmalar başlarken, gemide yaşanan dehşet anlarına ilişkin detaylar da ortaya çıktı. Yeni Şafak’ın edindiği bilgiye göre Nijerya’dan konteyner yüklenen gemi varış noktası Güney Afrika’ya yola çıktı. Bölgede faaliyet gösteren gemilerin çoğu korsanlara karşı silahlı yerel muhafız kiralamasına rağmen, bu gemide muhafız yoktu. Gemiyi takibe alan korsanlar, silahlı muhafız olmadığını anlayınca Nijerya Lagos’un yaklaşık 180 mil açığında saldırıya geçti.

Kirli ilişki ağı

Gemideki dehşet anları ile ilgili bilgi veren Deniz Emniyet Derneği Başkanı Cahit İstikbal, bölgede hiçbir güç bulunmadığı için mürettebatın 6 saat boyunca kendi kaderi ile baş başa kaldığını ifade etti. Bölgedeki ülkelerin donanması olmadığı için korsanların istediği gibi cirit attığını vurgulayan İstikbal, Nijerya’nın nispeten bölgelerini sıkı kontrol altında tuttuğunu, korsanların 15 mürettebatı daha rahat hareket edebilecekleri Kamerun’a götürmüş olabileceklerini söyledi.

Cahit İstikbal

Bölgedeki korsanların çok organize olduğunu aktaran İstikbal şunları kaydetti: “Korsanlık gerçeği tek yönlü basit bir olay değil. Gemilerdeki primleri yükseltmek izin sigorta şirketlerinin de korsanlarla ilişkide olduğu iddiaları var. Koruma amaçlı kurulan muhafız şirketlerin de korsanların içinde adamları olduğu söyleniyor. Adamlar 180 mil açıkta operasyon yapabiliyor, bunun için ciddi bir altyapı gerek. Dünyanın en büyük lojistik şirketleri de durumdan şikayetçi. Bunun silah dışında başka bir çözümü yok. Bölge ülkelerinin öyle bir gücü yok. Bu işi ya BM, ya da NATO çatısı altında oluşturulacak güç çözebilir.”

Çözüm Aden modeli

Gine Körfezi 2020’de korsanların en çok gemi mürettebatı kaçırdığı bölge oldu. Bu rekor daha önce Aden Körfezi ve Somali açıklarındaki korsanlardaydı. Artan vakalar nedeniyle 2009 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde seyrüsefer güvenliğini sağlamak için Birleşik Görev Gücü kuruldu. CTF-151 adı verilen güce Türkiye, ABD, Bahreyn, Brezilya, İngiltere, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Kuveyt, Pakistan ve Umman askeri ekipman ve personelle destek verdi. Kurulduğu günden itibaren göreve destek veren Türkiye 6 kere de gücün komutasını üstlendi. Bu güç sayesinde bölgede deniz haydutluğu bitme noktasına geldi. Denizciler, bölge ülkeleri ve uluslararası firmalar, dünya ticareti için hayati önem taşıyan Gine Körfezi’ndeki haydutlar için de ‘Aden’ modelinin hayata geçirilmesini istiyor.

HEP AYNI YERDE SALDIRIYORLAR

Geçen yıl korsanlar tarafından gerçekleştirilen 135 gemi personeli kaçırma olayının yüzde 95’i, Mozart’ın da saldırıya uğradığı Gine Körfezi’nde yaşandı. Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC) Uluslararası Denizcilik Bürosu (IMB) tarafından yayımlanan rapora göre, geçen yıl dünya genelinde gemilere yönelik 195 korsan saldırısı ve silahlı soygun gerçekleşti. Olaylarda bir önceki yıla göre yüzde 24 artış yaşandı. 2019’da 162 olay kayıtlara geçmişti. Bu nedenle IMB, bölgedeki gemilerin kıyıdan en az 250 deniz mili uzakta kalması tavsiyesinde bulunuyor. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi verilerine göre, yalnız Gine Körfezi’ndeki korsan saldırılarının ekonomiye etkisi 818,1 milyon dolar seviyesinde.

Azerbaycan uyruklu İkinci Mühendis Farman Ismayılov korsanlar tarafından öldürüldü. Gemide kalan Dördüncü Kaptan Furkan Yaren, Başmühendis İlhan Süha Tatlıgül ve Yağcı Bahadır Yeşilalan M/VMozart’ı Gabon’daki Port Gentil Limanı’na demirledi. Kaptan Mustafa Kaya, 2. Kaptan Melih Çetin, 3. Kaptan Doğancan Cengil, 3. Mühendis Yasin Alper Şeker, Elektrik Zabiti Gökhan Buran, Reis Vedat Aksan, Gemiciler Erdi Erman, Halil Gülçür, Ünsal Dilsiz, İlyas Baş ile Adil Alkan, Yağcılar Mesut Meral ve Gökhan Lale ile Aşçı Mustafa Benklioğlu ve Stajyer Hamza Orhan korsanların elinde. Kaçırılan mürettebatın aileleri, endişe ve korku içinde gelecek iyi haberleri bekliyor.

Erdoğan yakından takip ediyor

4’üncü Kaptan Furkan Yaren’i önceki gün ve dün gün içinde iki kez arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam da Yaren’i üçüncü kez arayarak tekrar geçmiş olsun dileklerini iletti. 3 personelin sağlık durumu hakkında bilgi alan Erdoğan, kaçırılan personelin kurtarılması için de girişimlerin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti.

Geri dönüş olmadı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, saldırıya uğrayan gemi ve kaçırılan mürettebatla ilgili açıklamada bulundu. Geminin yabancı bandıralı, yabancı bir armatörün gemisi olduğunu ancak mürettebatı Türk firmasının sağladığını kaydeden Çavuşoğlu, “Yani gemi Türk şirketine ait değil” dedi. Limana yanaşan gemiden ilk iş cenazeyi alıp Türkiye üzerinden Azerbaycan’a göndereceklerini belirten Çavuşoğlu, kaçırılan Türk vatandaşlarının kurtarılması için de gerekli temasların başlatıldığı bilgisini verdi. Çavuşoğlu, “Vatandaşlarımızı kaçıran bu haydutlar, belli bir zaman geçtikten sonra arayıp taleplerini iletiyorlar. Ancak korsanlar henüz geri dönüş sağlamadı. Her türlü hazırlık ve çalışma yapıldı” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim