Vali Güzeloğlu: Mersin, Türkiye’yi Dış Ticaretle Tanıştıran Kentin Adıdır
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, 19 Temmuz Salı günü Mersin Deniz Ticaret Odası’nı (MDTO) ziyaret etti. Vali Güzeloğlu, Yönetim Kurulu Başkanı M. Cihat Lokmanoğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri ile görüştü. Mersin Ticaret Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut’un da bulunduğu toplantıda Güzeloğlu “Mersin’deki lojistik yatırımlar ve Mersin’in lojistik potansiyeli ” hakkında bilgi verdi.
Konuşmasında, dünya ölçeğinde nüfusu 70 milyonu aşan ve milli geliri 10 bin doları aşan ülkeler sıralamasında, Türkiye’nin ekonomik büyüklükte 6. sırada yer aldığını söyleyen Güzeloğlu, “Ülkemiz bu anlamdaki büyüklüğü dışında ihracatı en önemli hedef, ihracata dayalı büyümeyi de amaç olarak ajandasına yazmıştır” dedi. Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolar, öngörülen lojistik büyüklüğünse 375 milyon ton olduğunu belirten Vali Güzeloğlu “Böylesi büyük, ihracata dayalı büyümenin ve hedeflemenin getirdiği lojistik potansiyelin bugünden yönetilmesi, planlanması ve bu çerçevedeki çalışmaların öne çıkarılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Mersin’in, 80’ler sonrasında dış ticareti Türkiye adına öğreten ve Türkiye’yi dış ticaretle tanıştıran bir kent olduğunu söyleyen Güzeloğlu, Mersin’in 2010 yılı sonu itibarıyla 16 milyar dolara yaklaşan dış ticaret toplamı, 1 milyon 200 bin konteyner ton yüke ulaşan ve büyümesi ilk 6 ayda %5-6’lar oranında gerçekleşen liman altyapısı, 2010 yılı itibarıyla 2,3 milyar dolar üretim gerçekleştiren ve büyüme eğiliminde olan Mersin Serbest Bölgesi, Organize Sanayii ve diğer gelişme dinamikleri ile Türkiye’nin lojistik açısından önemli bir merkezi olduğunu kaydetti.
Lojistik alanında devam eden projelere de değinen Güzeloğlu, ulaşımın en önemli ayağı olarak değerlendirdikleri havalimanı projesine dikkat çekerek, Tarsus’ta yapılması planlanan Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın sadece yolcuya dayalı havalimanı olmanın ötesinde; entegre edilmiş ve desteklenmiş demiryolu erişiminin sağlandığı, otoban ve özel bağlantı yolları açılan, kargo, yük ve havaalanı ile entegre bir dış ticaret bölgesi olduğunun altını çizdi.
Mersin Limanı’nın büyütülmesinin gündemlerinde olduğunu vurgulayan Vali Güzeloğlu şunları söyledi: “Mersin lojistiğinin kruvaziyer ayağı ve buna bağlı turizm boyutu da önümüzdeki dönemin en önemli gündem maddelerinden biridir. Mersin’in güzelliklerini ve liman bağlantılı erişilebilirliğini muhakkak zenginleştirmek zorunluluğunda ve sorumluluğundayız. Yapacağımız bu çalışmalar ve destekleyici bu yaklaşımlar aslında liman merkezli Mersin’i rekabet üstünlüğünde öne çıkaracak çalışmalar ve yaklaşımlar olacaktır.”
Devlet Demir Yolları’nın sürdürmekte olduğu projelerin Mersin’in lojistik geleceği açısından çok önemli olduğunu belirten Güzeloğlu, “Yenice Lojistik Köyü projesi” ile yaklaşık 500 dönümlük alanda, liman öncesi ve liman sonrası bir noktada, gümrükleme ve yük transferi işlemlerinin gerçekleştirileceğini belirterek, Devlet Demir Yolları’nın bir başka projesi olan ve 2012 yılında tamamlanması planlanan “Tırmıl Yük Boşaltma Merkezi” ile de; yük vagonlarının Mersin Gar‘ını kullanarak limana ulaşmalarından kaynaklanan maliyet ve zaman kayıplarının ve güvenlik sorunlarının önüne geçileceğini ifade etti.
Mersin-Adana arasında uygulanacak olan Türkiye‘nin en büyük sinyalizasyon projesi, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) ve yerleşkelerine Devlet Demir Yolları‘nın hattından ‘kılçık‘ tabir edilen bağlantıların yapılması ve Lojistik Serbest Bölgesi ile ilgili bilgiler de aktaran Güzeoğlu, konuşmasını “Mersin’de tüm kurumlar bu geleceği doğru okumak ve buna dayalı insiyatif almak zorundadır. Önümüzdeki süreçte lojistik temelli devam eden çalışmalar çerçevesinde ülkenin ilk ve en önemli lojistik bölgesi ve yine Türkiye’de ilk kurulacak yeni nesil lojistik serbest bölgenin büyütülmesi, Mersin’e değer katacak çalışmalar olacaktır.” sözleriyle tamamladı.
Toplantının sonunda Vali Güzeloğlu’na MDTO Yönetim Kurulu Başkanı M. Cihat Lokmanoğlu tarafından, 7-8 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen 3. Türk Deniz Ticareti Sempozyumu’na katkıları anısına hazırlanan ancak o dönemde programının yoğunluğu nedeniyle kendisine takdim edilemeyen “Sempozyum plaketi” sunuldu.
