Gürcistan'da 24 Yıl Hapis Cezasına çarptırılan Türk Kaptanın Ailesi Perişan

Abhazya açıklarında Gürcü sahil güvenliği tarafından alıkonulan Türk gemisi Buket'in kaptanı Coşkun Mehmet Öztürk'e 24 yıl hapis cezası verilmesi, günlerdir adeta uyku uyuyamayan Öztürk Ailesi'ni yasa boğdu. 2.5 yaşındaki oğlu Samet'in, babasını çok özlediğini belirten anne Havva Öztürk, "Eşimin hayatından endişe duyuyorum. Kimse bize sahip çıkmıyor. Yardım istemek için gerekirse Başbakanlığa kadar gideceğim" dedi.

Geminin bağlı bulunduğu Densa Tanker İşletmeciliği'nin Genel Müdürü  Hüseyin Avni Şan ise, Gürcülerin devlet korsanlığı yaptığını belirterek, "Bizimle pazarlığa girme amaçları var" diye konuştu.

Abhazya açıklarında Gürcü sahil güvenliği tarafından alıkonulan Türk gemisi Buket'in kaptanı Coşkun Mehmet Öztürk, 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Öztürk ile birlikte gemide bulunan 16 mürettebatın aileleri, sevdiklerine kavuşmanın hayalini yaşarken, bölgeden gelen hapis cezası haberi, kaptan Öztürk'ün ailesini yasa boğdu. Eşi ile son olarak 15 Ağustos'ta görüştüklerini belirten Havva Öztürk, "Olayın olduğu gece Coşkun bana mesaj attı. Saat 02.30'du. 'Telefonlarımıza el konuldu, merak etme beni' yazılı mesajı geldi. İki gün sonra gazetelerden, gemiye Gürcistan tarafından el konulduğunu ve personelin tutuklandığı haberini okuyunca çalıştığı şirkete başvurdum. Şirket yetkilileri de, olayı yeni öğrendiklerini ve haber alamadıklarını ifade etti" dedi. Öztürk, eşinin gemiyi vermek istemediği için hırpalandığını belirterek, hapis cezasını da televizyondan öğrendiğini ifade etti. Büyük şok yaşadığını anlatan Havva Öztürk, "Şaka gibi. Bu ceza için insanın 3 tane adam öldürmesi gerekir sanırım. Bir sınır ihlalinden insan 24 yıl hapis yatar mı? 20 gündür gemi satışa çıkarılmış, yükü boşaltılıyor. 15 mürettebat tutuluyor. Coşkun 24 yıl hapisle yargılanıyor. Devlet büyüklerimiz neden bu duruma el atmıyor. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyorum. Kimse bize sahip çıkmıyor. Sonuçta orada bir Türk var. Ona sahip çıkılsın istiyorum. Şirket bana güven verdiği için herhangi bir yetkili makama başvurmadım. Bu kararı duyduktan sonra gerekirse Başbakanlığa, Ankara'ya kadar gideceğim" açıklamasında bulundu.

Öztürk, 2.5 yaşındaki oğlu Samet'in, babasını çok özlediğini de belirterek, "Samet, babasına çok düşkündü. Onu çok özlüyor. Coşkun'dan bir haber alabilsek rahatlayacağız ama onu da alamıyoruz. Yaşadığına dair bir şey de yok ortada. Belki orada işkence görüyor, hiçbir şey bilmiyoruz. Eşimin hayatından endişe duyuyorum. Eşimin babası 2 ay evvel vefat etti. Bu olay nedeniyle yasını bile tutamadık. Hepimiz perişanız. Annesi 65 yaşında. Şekeri ve tansiyonu var. Dün de 24 yıl hapsi duyunca neredeyse ölümden döndü" şeklinde konuştu.

Son olarak Gürcistan makamlarına seslenen Havva Öztürk, "Eşimin bir suçu yok. Bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum. 2.5 yaşında çocuğum, 65 yaşında annesi ve ben mağdur olduk. Serbest bırakılmasını istiyoruz. Sabahlara kadar uyku uyuyamıyoruz. Lütfen onu serbest bırakın" dedi.

Geminin bağlı bulunduğu Densa Tanker İşletmeciliği Genel Müdürü Hüseyin Avni Şan ise, yaşananlara bir anlam veremediklerini söyledi. Avukatlardan aldığı bilgileri aktaran Şan, "Gemimize, Gürcü yetkililer tarafından el konuldu. Gemimize, ışıklarını söndürdükleri botla yaklaşmışlar. Rus sahil güvenliğinden olduklarını söylemişler. Gemimiz daha önce Rus yetkililer tarafından da kontrol ediliyordu. Hiçbir sıkıntı olmuyordu. Kaptanımız, Rus olduklarını söyledikleri için gemiye davet etmiş. Gemiye çıktıkları sırada kaptan köşküne girip, oradaki sinyal verici ve irtibata geçecekleri her şeyi kapatmışlar ve kablolarını çıkartmışlar. O andan itibaren de gemi ölü vaziyetine geçti. Biz de kendilerinden sinyal alamadık" diye konuştu. Mürettebatın, Gürcü yetkililer tarafından silahla etkisiz hale getirilerek bir kamaraya kilitlendiğini ifade eden Hüseyin Avni Şan, "Gemi ile kendi limanlarına doğru gitmişler. Biz olaydan 2 gün sonra haberdar olduk.

Uluslararası yetkililere ve sahil güvenliğe haber verdik. Bizim geminin bir başka gemi tarafından görüldüğünü ve duruyor vaziyette olduğunu öğrendik. Mürettebatın durumu iyi. Sadece kaptanımız Coşkun Mehmet Öztürk 24 yıl hapis cezasına çarptırılmış. 16 mürettebatı kefaletle serbest bırakacaklarını söylediler ama yeni aldığımız bilgiye göre tekrar bir mahkeme yapılacakmış. Ne olacağı, o mahkemeden sonra ortaya çıkacak. Mürettebatın 4'ü Azeri, gerisi Türk. Aileleri merak ediyor. Türk yetkililerden de yardımlarını bekliyoruz. Bizim için gemimiz önemli değil, mürettebatımız önemli. Mürettebatımız bırakılırsa, hukuki olarak ne gerekiyorsa olayı o şekilde çözeceğiz. Anlamadığımız tek şey; Gürcü sahil güvenliğinin kendi karasularını geçerek uluslar arası kara sularda gemimize el koymasıdır. Gürcüler resmen devlet korsanlığı yapıyor" açıklamasında bulundu.

Şan, şirket avukatları ve yetkililerinin bölgede gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi. Durumu en kısa zamanda çözmeye çalışacaklarının altını çizen Şan, "Bizimle pazarlığa girme amaçları var. Biz öncelikle oradaki mürettebatımızı düşünüyoruz. Mürettebatın herhangi bir sağlık sorunu yok. Sadece 2 mürettebatın psikolojik olarak etkilendiğini öğrendik. Kaptan cezaevinde, diğer mürettebat gemide. Gemiye kumanyalar gönderdik. Onları en kısa zamanda kurtarmaya çalışacağız. Ayrıca bir iki güne kadar gemimizi satılığa çıkaracaklarını öğrendik" dedi.

Editör: TE Bilişim