İzmir'de düzenlenen kentsel dönüşüm zirvesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar arasında gergin anlar yaşandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın da katıldığı Kentsel Dönüşüm Zirvesi'nde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kruvaziyer Limanı'na ve Alsancak Stadı’nın yerine yapılması planlanan AVM Projeleri ile ilgili sert konuştu. Başkan Kocaoğlu, projelere dava açacaklarını söyledi. İki bakanın bulunduğu yerde tartışmalı konular hakkında fikirlerini söyleyen Kocaoğlu'na Bakan Yıldırım, “Birçok ortak çalışma yaptık. Ortaklığımıza halel mi geldi?” cevabını verdi. Yıldırım, “İzmir davalardan çok çekti. Mahkeme ne derse onu yaparız” dedi. Diğer Bakan Erdoğan Bayraktar ise, "Kentsel dönüşümde siyaseti arka plana bırakmalıyız" diye konuştu.

Yeni Asır Gazetesi'nin düzenlediği Kentsel Dönüşüm Zirvesi'ne Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Milletvekilleri Rıfat Sait, Aydın Şengül, Nesrin Ulema, Hamza Dağ, İlknur Denizli, İlhan İşbilen, CHP Milletvekilleri Mehmet Ali Susam, Aaattin Yüksel, Hülya Güven, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

Balçova Kaya Termal Otel'de düzenlenen ve 3 saat süren toplantının moderatörlüğünü İzmir Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura yaptı. Toplantıda ilk sözü belediye başkanları aldı. Manisa, Aydın, Denizli ve Uşak belediye başkanlarının ardından söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, uzun zamandır kentin gündeminde olan önemli konulara değindi. İki bakanının çalışma alanlarını direkt ilgilendiren Alsancak Kruvaziyer Limanı ve Alsancak Stadı'na yapılacağı ifade edilen AVM projeleri ve Mavişehir Planı hakkında sert konuşan Başkan Kocaoğlu, yargıyı işaret etti. Belediye olarak uyarılarının dikkate alınmadığını anlatan Kocaoğlu, "Mahkemeye gideceğiz" dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİ ONAYLAYIN

Kent dönüşümün kentin bütünüyle dönüştürülmesi meselesi olduğunu anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Kent dönüşümünü bir kısmımız 'bina yapmak' olarak algılarken bir kısmımız binaları yıkmak, gecekonduları ortadan kaldırmak olarak algılıyor. Dönüşüm sadece sağlıksız yapılaşmanın ortadan kaldırılması değildir. Müthiş göç ve sağlıksız yapılaşma ile bu hale geldik. Avrupa'nın 300-400 yılda yaptığı göç sistemini biz 40 yılda yaptık ve sağlıksız konutlar ortaya çıkarttık. Ülke zor durumda kalmadı ve bu da aslında bir başarıdır” diye konuştu.

İzmir'in arazi fakiri bir kent olduğunu anlatan Kocaoğlu, “Yeni arsa istediğinizde ulaşamadığınız yamaçlara ev yapmak zorunda kalırsınız. Ya da Ulukent, Menemen Ovası ve Gediz'e gitmeniz gerek. Orası da tarım arazisi... Güneyde ise Tahtalı Havzası var. İlerisi Torbalı olduğu için kentten kopuyorsunuz. Doğuda ise Manisa'nın doğal sınırı var. Batısında ise körfez yani deniz oluyor. Biz başka yerde arsa bulamayacağımıza göre gecekonduları yıkıp yerinde dönüşüm yapmak zorundayız. Bu bir itici faktör... Bunun dışında bu kentte kent dönüşümü nerede başlayacak? Planlı bölge ve ama onun dışında 60 yıl önce başlayan gecekondulaşma var. Bu gecekondulaşma süreci geçmiş 10 yıla kadar devam etti. Dönüşebilecek bölgeler ‘ilk gecekondu’ bölgeleridir. Kenti dönüştürmek sadece bina yapmak, yıkmak değildir. Onların gelenek ve göreneklerine uygun evler yapmanız gerek. Kırsaldan gelen adama bahçeli ev yapmanız yapmanız gerekiyor. Kente önceden gelmiş eğitimli insanı 8. katta çıkartabilirsiniz ama köyden yeni gelen hanımı çalışmayan, işi olmayan bir kişiyi buraya çıkartamazsınız. Orada aidatını ödeyemez. Bu sorunu çözmeden ‘Ben kent dönüşümü yapıyorum’ diye yola çıkmak doğru değildir. Biz çalışmalarımızı yaptık. İzmir'de model uyguladık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın istediği kent ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri verdik. İzmir'de 3'ü Roman açılımı olmak üzere 6'sı bizim toplam 9 projeyi Ankara'ya gönderdik. Öyle bir bölge var ki örnek vereyim. Burası Kadifekale... Kim yapıyorsa 300 milyon TL parayı verecek ve geri kalan alana yeşil alan yapacak. Bu bir kent dönüşümüdür. Ege Mahallesi de böyle bir mantıkla yapılan bir mahalle. Bir de Cennetçeşme ve Aktepe-Emrez bölgesi var. Bizim düşündüğümüz kent dönüşümünde çalışmalar yaptık. Kadifekale'de ofisi kurduk. Kimsenin burnu bile kanamadı. Cennetçeşme'de üç yıldır ofisimiz var. Türkiye'de en iyi uygun yer" dedi.

Belediye olarak konutların tespitini, arazilerin niteliğini belirlediklerini anlatan Kocaoğlu, “Vatandaş isterse binasını alsın isterse parasını alıp gitsin. Ben belediye olarak hem vatandaşın hem de inşaat yapacak müteahhitin garantörüyüm. Biz zaten yolları, yeşil alanı, yerlerini belirliyoruz. Müteahhit tasarlanmış bir kent yapacak. Biz kent dönüşümünü böyle gerçekleştireceğiz. Bir günde kent dönüşümünü yapamazsınız. Dönüşümün süresini oradan gelecek arz-talep dengesi ayarlar. O ilin ekonomik durumu belirler. Bugün 300 bin konut yıkılacak. Yerine yapılacak 600 bin ya da 900 bin bina talep edilmesi gerekir. Çünkü yıkılan binanın yerine müteahhit de ev sahibi de bina alacak" diye konuştu. Başkan Kocaoğlu, Bakanlar Kurulu'na gönderilen kentsel dönüşüm projelerinin bir an önce onaylanmasını istedi.

KARAYOLLARI VE DSİ TEPKİSİ

Tartışmalı stat alanı ve Alsancak Limanı'da yapılacak AVM konusuna da değinen Kocaoğlu, “Bu iş İzmir için doğru iş değildir. Şimdi 'araziyi Toki'ye sattım yetmedi Gürsel Aksel Stadı olsun' mantığı yanlış. 'Alsancak Stadı'nı yıkacağım yerine AVM yapacağım' anlayışı olmaz. Hani bunun ulaşımı, kim sağlayacak oranın yerini, alanını, yolunu. Biz yasal bir kurumuz. Devlet kurumuyuz. Yasal hakkımızı kullanacağız. Stat konusunda sürekli bir tartışma içindeyiz. Karşıyaka'ya 20 bin kişilik stat yapılacak. Altı üstü bu. Alanı, koltuk sayısı, kapasitesi belli... Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a 'bunu biz de yaparız. Yapmıyorsanız ben yaparım' dedim. Halen daha tartışıyoruz. Biz yap-işlet devrete karşı değiliz. Havalimanı, hastane zaten bu mantıkla yapılıyor. Özelleştirmeye karşı değiliz. İstemezükçü değiliz. Ama Alsancak gibi yolu olmayan limanın içerisine 96 bin metrekare AVM yapılmasını istemiyoruz. Burası kamunun malı… Böyle olursa bölgenin trafiği çözülemez. Kordon, Alsancak biterse İzmir biter. Orada alt, üst geçit de yapsanız ulaşımın çözümü yok. Buraya AVM yapılması bize göre doğru değildir. İki tane 300 metre parmak iskelenin ceremesini çekmeye hazırız. Onu yapıp devlete bağışlamaya hazırız. Yeter ki İzmir bitmesin. İzmir'de kamu mallarının plan değişikliği ile satışı konusunda yeni bir sistem geliştirildi. Bornova'da bulunan Karayolları Bölge Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü'nün alanlarının satışı ile ilgili planlar geldi. Ticaret Merkezi ve alışveriş merkezi yapılmak isteniyor. Tesis ve kurum olarak oralar kent dışına çıkabilir ama geriye kalan alanlar yeşil alan olarak kalmalıdır. Yaptığımız imar planlarında oralar 'sosyal donatı alanı' olarak yani yeşil-rekreasyon ve yaşam alanı olarak belirlenmiştir. Değiştirilemez" dedi.

BU PLAN ŞEHRİ ÖLDÜRÜR

TOKİ'nin iştirakı Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı tarafından yapılan ve askıya çıkan Mavişehir Planları'na da değinen Başkan Kocaoğlu, yeni plana tepki gösterdi, “Zaten öncesinde yoğunluk artışı verildi. TOKİ yeşil alanı aldı. Sonra da plan istedi. Ardından 'stat olsun, spor alanı olsun' dedi. İş ortada. Önce planları yeşil alanlarını ayırıp sonra da plan tadilatı ile imar vereceksek kesinlikle kent dönüşümü yapmayalım. Mavişehir Planları önümüze geldi. Devlet kurumu olduğu için zaten yoğun plan verildi. O plan bozuldu. Bizim verdiğimiz yoğunluğun kat kat üstünde plan geldi. O plan ile daireler para bile etmez. Kamuya ayrılan otopark alanlarının üzerine 'özel otopark' alanı demişler. Bu plan şehri öldürür. Sosyal donatı alanları ayrılmadan yapılan planlar kenti yaşanmaz hale getirir. Belediye başkanı olarak bunları söylemek belediye başkanlığı ve vatandaşlık görevim. İleride 'bu planı kim yapmış' derlerse yasal olarak mücadele etmek durumunda olurum. Bunu da burdan ifade edeyim” diye konuştu.

SİYASET YOK, HİZMET VAR!

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, kentsel dönüşümün ülkenin geleceği açısından çok önemli olduğunu söyledi. Kentsel dönüşümün 'kentsel gelişim' olarak algılanması 'rant' olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Son yarım asırdır Doğu'dan Batı'ya göç nedeniyle bütün büyük şehirlerimiz içinden çıkamayacağı bir hale geldi. İzmir de birinci derece deprem riski taşıyan bir kentimiz. Şehir dönüşümünü üç ayrı safhada değerlendirmek gerekiyoruz. Birincisi deprem riski taşıyan binaların yenilenmesi gerekir. İkinci olarak estetik çalışması yapılması gerekir. Üçüncü olarak da şehrin kimliğinin, tarihinin yok edilmemesi lazım. Bunları yapmak tabi ki kolay değil. Bu işin tarafları var. Hak sahipleri, uygulayıcıları, karar alıcıları var. Bunu yapmak kolay olsaydı kayda değer çalışma yapılırdı. Bir fiili durum ile karşı karşıyayız. İnsanların zenginlik merkezlerine, daha yaşam için gelmesinden başka normal durum yok. Ben de Erzincan'ın Refahiye İlçesi'nin Kayı Köyü'nden geldim. Orada 30 hane vardı şimdi yok. Biz hükümette göreve geldiğimizde bunu fark ettik. Biz kendimize 'batıya bu insanlar niye gidiyor doğuya da gitsin' dedik. İnsanlar Batı'ya okul, hastane, zenginlik, iş, aş olanakları olduğu için gidiyor. İnsanların aradığı imkanları doğduğu yerde sunarsak göç azalır diye düşündük. Altyapı, üst yapı, sosyal imkanlarda bölgesel uçurumlar azalırsa bu sorunlar aşılır. Biz de bu yüzden Doğu illerine daha fazla bölünmüş yol, havaalanları, hastane, otoyollar yaptık. Üçüncü nesil iletişim İzmir'de nasılda Iğdır ve Van'da da aynı. İnsanların Batı'ya göç etmesini istemiyoruz. Çünkü göç alan iller sorunlarını çözemez hale geldi. Hiç yolların olmadığı yerde şehirler kurulduğunu gören var mı? Hastane, fabrikalar bile yolların üzerine kuruluyor. Biz 9 yılda bölgesel farklılıkların ortadan kalkması için çalıştık. 6 bin kilometre bölünmüş yolu 21 bin kilometrenin üzerine çıkarttık. Ege Bölgesi'ndeki sekiz vilayette bölünmüş yollar için 8,9 milyar TL yatırım yaptık. Sorunun kaynağında bölgesel farklılıklarını azaltan değil, arttıran politikalar var. Her alanda olduğu gibi ülkemizde işlerimizi el birliği ile berbat ediyoruz. Sonra da bu işten kurtulmak için daha fazla bedeller ödüyoruz" dedi.

İzmir'in kentsel dönüşüm ihtiyacı ile ilgili elde çalışmaların bulunduğunu anlatan Yıldırım, sıfırdan başlanmamasının iyi olduğunu söyledi. Yıldırım, “Onlarca milyar liraya mal olan şehrin nüfusunun yüzde 40'ını etkileyen bir projedir. Bu projede dayanışma, işbirliği şart. Yerel yönetim, kanaat önderleri, STK temsilcileri çok önemli. İzmir adına söz söyleyecek herkesin diyecekleri var. Benim İzmir'den talebim var. Lütfen bu konuları siyasetin dışında tutalım. Kentsel yenilemeyi siyasete kurban etmeyelim. Biz bunu başarabilirsek üstesinden geliriz. Seçim geldiğinde meydana ineriz. Derdimizi İzmir'e anlatırız. Neye inanırsa o kadar destek ve prim verecektir. Hepimize ortak sorumluluk düşüyor. Biz İzmir'i ve ihtiyacını anlattık. Yasanın şekillenmesinde İzmir'in katkısı var. Bir model olarak ciddi katkı sağladı. İzmir ile ilgili konularda asla ve asla siyasi hesapların içinde olunmadı. EXPO Kanunu bunların en başındadır. Meclisten en hızlı geçen konulardan biri İnciraltı'nın planlanması hakkındaki kanundur. Bir öncesi EXPO 2015 sürecinde önümüzdeki en büyük engeli kaldırdık. İzmir'in potansiyeli büyük... İşadamları elini taşın altına koymalıdır” diye konuştu.

ORTAKLIĞIMIZA HALEL Mİ GELDİ?

Bakan Yıldırım, Başkan Kocaoğlu'nun çıkışına da cevap verdi. Kürsüden “Biz İzmir'de belediye ile çok önemli ortak çalışmalar yaptık” diyen Yıldırım, Başkan Kocaoğlu'na döndü ve “Ortaklığımıza halel mi geldi Başkan?” dedi. Bunun üzerine Kocaoğlu, "Öyle bir şey yok" cevabını verdi.

Bakan Yıldırım ardından "O zaman sorun yok. İZBAN’da ve başka konularda beraber olduk. Başkanın açıklamalarının ardından bana cevap hakkı doğdu. Kruvaziyer Limanları Dünya'nın her yerinde yaşam merkezidir. Kruvaziyer limanı ayrı, iskele konusu ayrıdır. 2003 yılında İzmir'e gemi gelmiyordu. Bugün 100'ü buldu. Gelen misafir sayısı yarım milyonu aştı. Geçen sekiz senede İzmir çok şey kazandı. Burada İzmir Ticaret Odası'nın katkıları çok büyük oldu. Biz de bakanlık olarak elimizden geleni yaptık. İzmir kruvaziyer turizmde İstanbul ile yarışıyor. Bu fırsatı ileri taşımamamızda İzmir ne kaybeder? İzmir kazanacak. Liman içindeki alanın sadece 28 bin metrekaresi AVM'dir. İşi farklı yerlere çekmeyelim. İzmir'de en küçük alışveriş merkezi bile 40 bin metrekeredir. İzmir'de liman içinde otel olmayacak da nerde olacak? Gelen turistler sadece körfezi mi seyredecek? İnsanlar geminin içinde yaşayacaksa, limana ayak basıp gününü geçirecekse niye gelsin? Kruvaziyer limanına gelen değerlendirmeleri 'acele' olarak yapılmış değerlendirme olarak görüyorum. İzmir'e kötü olanı yapmayız. Doğal olanı yaparız. İzmir'in trafik sıkıntısına ne getiriyorsa en kısa zamanda da gidereceğiz. Biz daha önce 'trafik şehrin merkezine dağılıyor' dedik. Ve bypass hattı yapma kararı aldık. Konak Tünelleri'ne başladık. Yolu Buca'dan Çevreyolu'na uzatırsak daha iyi olacak. Biz yapılması gerekenleri limanda yaptık. Başkan 'yargıya götüreceğim' diyor. Ne yapalım mahkeme ne derse yaparız. Ama bu İzmir yargı yolu ile iş yapmadan, iş durdurmadan çok çekti. Bu konuda yapılanları hak etmiyor” dedi.

STAT YERİNE AVM OLMAZ!

Kocaoğlu'nun tepki gösterdiği konulaın başandı gelen Alsancak Stadı'nın yıkılıp yerine AVM yapılması konusuna da değindi. Söylenilenlerin doğru olmadığını anlatan Yıldırım, "Bu bir şehir efsanesi… Yapılan protokol var tamam. Protokol karşılığında Örnekköy Stadı'na karşılık 'Alsancak Stadı veya başka bir yer verilsin' denildi. Benim düşüncem stat değil başka bir yerdir. Hele hele stadın yerine yıkılıp AVM yapılması konusu olamaz. Olsa bile ben buna taraftar değilim. Biz her zaman işbirliğine hazırız. Yeter ki İzmir'in hayrına yapılan bir çalışma olsun" ifadelerini kullandı.

İŞ YAPARKEN SİYASETİ UNUTMALIYIZ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Afet Riski Altındaki Alanları Dönüştürülmesi konusunda bilgiler verdi.

İzmir'in dönüşüme ihtiyacı olduğunu anlatan Bayraktar, “Biz, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile uzun süredir çalışıyoruz. Başkan kendisini aşan bir beyefendi insan. Biz Kadifekale'de kent dönüşümü yaptık. Yine Karşıyaka Örnekköy'de dönüşüm yaptık. Karşıyaka Belediyesi ile ortak çalıştık. Tabi ki bunlar yeterli değildir. Ege, İzmir bizim yüzümüz. Batı'ya açılan kapımız. Gelişmişlik, eğitim seviyesi açısından önemli bir yer. Salt olarak bir konuyu bir kişi incelerse sağlıklı karar veremez. Kent dönüşümü çok meşakkatli bir konu. Dünya'nın nüfusu 7 milyarı geçti. Nüfusun yarısı şehirlerde yaşıyor. Türkiye'nin nüfusu 75 milyon. Bunun şehir nüfus onanı yüzde 78'dir. Avrupa'da şehirleşme planlı yapıldı ama bizde yapılamadı. Bizde 1950 yılından sonra şehirleşme başladı. Kendi bölgesinde iş, aş bulamayan temelsiz, imarsız bir şekilde göç etti. Kentlerin SİT alanlarını, tarihi alanlarını ve dere yataklarını binalarla doldurdu. Bunlar olurken çıkan af yasaları da derde deva olmadı. Bugün Türkiye'de 20 milyon konut stoku var. Bu stokun 5 milyonu Marmara Depremi'nden sonra yapıldı. Geriye kalan 15 milyon konutun 6,5 milyonu elden geçirilmesi gerekiyor. İzmir'de elden geçirilmesi gereken 1 milyon 200 bin konut var. Acil yenilenmesi gereken oran da İzmir'de 300 bini aşıyor. Biz önemli görevlerde olan insanlar olarak yani Belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar sorumluluk noktasında oluyoruz. Bizim sorumluluklarımız var. Ne zaman ki biz devlet, millet adına iş yaparken siyaset dışı, siyaset üstü anlayışla iş yaparsak bu sorunları daha hızlı aşarız. İş yaparken siyaseti tamamen unutmamız gerekiyor. Sonra seçim zamanlarında görüyor. Millet neyi takdir ediyorsa onu başımızın üzerine koymalıyız. Milletin takdiri kutsaldır. Kusura bakmayın ama ilahidir. Biz tarafsız bir gözle hizmet etmek durumundayız. Türkiye'nin 200 yerinde kentsel dönüşüm yapılıyor. Belediye kanununa göre bile Gaziantep Şahinbey belediyesi dönüşüm yapıyor. TBMM'da grubu bulunan partilere mensup belediye başkanları kent dönüşümü yapıyor. Türkiye artık Dünya ile birleşmek için gayret içerisinde. Bizim şehirlerimizin vereceği fotoğraflar çok önemli. Japonya'yı, Malezya'yı, Tokyo'yu görüyorsunuz. Biz bunu kent dönüşümü yaparak başarmak zorundayız" dedi.

SORUMLULAR VALİLERDİR

Yasanın çıkış aşamasında belediyeler, odalar ve STK'lardan bilgi almaya çalıştıklarını söyleyen Bayraktar , “Yasa 'hatasızdır' demiyorum. Yasa sihirli değnek değil. Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Yol yürürken eksikler görülecek. Bu yasada gönüllülük esastır. Biz vatandaşa 'riskli binada oturuyorsanız binanızı tespit ettirin' diyoruz. Sonra da 'belediyelerimiz, bakanlığımız size yardımcı olacak' anlayışını ön plana koyuyoruz. Bu kanunda belediyelerin önemi çok büyük... İstanbul, Ankara, İzmir, Sakarya ve Bursa'da belediyeleri yetkilendirelim istiyoruz. Mutlaka başlamamız gerekir. Bir saniye bile duracak vaktimiz yok. İlçe belediyelere de yetkilerin verilmesi gerekiyor. Biz vatandaşı inceltmeyeceğiz, para ödettirmeyeceğiz. Onu mümkün olduğu kadar taşımayacağız. Şehrin dokusuna, yeşil alanlarına önem vereceğiz. Kent dönüşümü için ciddi kaynaklar gerekiyor. İspanya, Güney Kore kentsel dönüşümü başardı. Sorunları halletti. Brezilya kentsel dönüşüm ile boğuşuyor. İllegal oluşumlar başta olmak üzere her şey var. Brezilya 550 milyar dolar para ayırmış. Tayland, Pakistan, Mısır perişan durumda... Biz onlardan daha iyi durumdayız. Vatanın, milletin beklediği durumları yani dönüştürme çalışmaları ön plana çıktığında siyaseti arka plana çıkartıyoruz. Çıkan yeni yasa güçlü ve iradeli bir yasadır. Bu yasa ile tarım, SİT, orman alanlarına dokunabileceğiz. Ama dokunurken oraları koruyacağız. Artık afet riskindeki binaları vatandaş yenilemezse biz yapmak zorundayız. Burada yetki ve sorumluluk kimde valilerde... Sorun olduğunda belediye jandarmaya, emniyete talimat veremiyordu. Vali onların üzerinde olduğu için talimat verebilecek. Belediyeler zaten risk taşıyan binaları yıkmak zorunda ama işler yürümüyor. Devlet elini cebine atacak. Belediyelere kaynak aktaracağız. Samimi olmak zorundayız. Van Depremi'nden sonra şehrin ekonomisi yüzde 35 oranında geriledi. Deprem olduğunda yıkacak bina bulamasın istiyoruz" diye konuştu.

İZMİR GÜLERSE TÜRKİYE GÜLER

Bakan Bayraktar Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun hastane ve SGK binası konusunda 'kurumlar bizi ciddiye almadı' çıkışına da cevap verdi. Bayraktar, "Ben belediyelere daha yakın bir bakanım. Gerekirse çalışmaları yapmayız. Samimi olmamız gerekir" dedi.

Bayraktar, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin gönderdiği kentsel dönüşüm alanları konusundaki projeleri de en kısa zamanda Başbakan'ın onaylayacağını söyledi. Kendisine yeni geldiğini anlatan Bayraktar, "İzmir'in yüzü gülerse Türkiye'nin yüzü güler. Ben İzmir'i pek bilmiyorum. Okul okudum ve askerliği burada yaptım ama çok fazla kent ile ilgili bilgim yok. Haftada bir il müdürünü arıyorum. İllerle birlikte hareket etmek zorundayız. Başbakan ile randevumuz vardı. Onu bile erteledik ve buraya geldik. Ondan izin aldık. Bizim halkı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Vatandaş gecekonduda otururken 'yarım yamalak daireden iki sağlam daire çıkartayım' diye düşünüyor. Bu anlayış da yanlış... Sorumluluk bilincinin artması gerekiyor. Yasada çok büyük kolaylıklar var. Rezerv alanların tespiti konusunda önemli kolaylıklar geldi. Yeter ki kullanmak isteyelim. Hisseli parsellerin tek parselde toplanabilmesi, bir adadaki pek çok parselin tek parselde toplanma olanağı da geldi. Yasanın alt mevzuatları da hazırlanıyor. Belediyeler, özel şirketler ve belediye şirketleri yapı tespitinde yetkili oluyor. Bir şehirde bir park, tesis, opera binası yapılması da kent dönüşümüdür. Biz yeşil alan ağırlıklı tasarım oluşturma gayretini taşıyoruz. İzmir'de çok ciddi şekilde kent dönüşüme ihtiyaç var. İnşaat malzemeleri konusunda Almanya ve İspanya'yı geçtik. İtalya ve Amerika ile yarışıyoruz. Müteahhit ve mühendislik sistemi gelişecek. Bu bizim için son derece önemli bir durum. Çin'den sonra en fazla iş alan ülke Türkiye... İkinciyiz ama gelen döviz konusunda 10. sıradayız. Türkiye olarak ihale şartnamesi, teknik konuları hazırlamıyoruz. Biz bunları da yapacağız. Türkiye'de zaman içinde 6,5 milyon konutun dönüştürülmesi gerekiyor. Biz kendimizi ilerletmezsek taşeron olarak çalışırız" ifadelerini kullandı.

TOKİ İLEŞTİRİSİNE CEVAP

Bakan Bayraktar soru cevap bölümünde de belediye başkanlarının taleplerini dinledi. Belediyelerin yeni yasa ile tam yetkili olacağını ifade eden Bayraktar, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı söylemedi, çekindi ama belediyeler imar konularında bir kaç emsal artış yapabilecek. Biraz daha yukarıya doğru gidebilecek" dedi. Sözlerine Başkan Kocaoğlu'na da onaylatan Bakan Bayraktar'a Kocaoğlu'ndan "Gerektiği kadar" cevabını verdi. Bayraktar ayrıca Samsun'da yaşanan sel felaketinin ardından TOKİ'ye yöneltilen eleştirilere de üstü cevap verdi. Bayraktar, "500 bin konut yaparsınız. Sonra da birkaç binada sorun çıkınca üzerinize gelir size yüklenirler. Biz eleştirileri dinliyoruz. Yolumuza devam edeceğiz. Elimizi taşın altına koyuyoruz" dedi. Soru cevap bölümünde ESİAD Başkanı Bülent Akgerman'ın "Limana yapılacak AVM'ye dışarıdan insanlar gelmesin. Gümrüklü bölge olsun. Kruvaziyer turizmi ile gelenler kullansın" önerisine cevap veren diğer Bakan Binali Yıldırım, öneriye sıcak yaklaştı. Yıldırım, "Henüz çalışma başlamadı. Bunlar oturulur konuşulur. Biz de makul olan kararı veririz" dedi. Yıldırım ayrıca Karşıyaka Devlet Hastanesi'nin yıkılacağı yönündeki iddialara da, “Karşıyaka'daki hastane yetersiz... Aynı yere daha küçük ölçekli yeni bir hastane yapılacak. Öncelikli olarak Çiğli'deki 500 yataklı hastaneyi yapacağız. Yine Bayraklı'da 2 bin yataklı bölge hastanesini yapacağız" diye konuştu.

İSTEMEZÜKÇÜ ZİHNİYET

Programın moderatörlüğünü yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura da fikirlerini söyledi. Kentsel dönüşümün çok önemli olduğunu anlatan Burhan Özfatura, "Büyük bir cesaret göstererek 60 yıllık pisliği temizleme çalışması başlatıldı. Geçmiş dönemlerde gecekondulara olanak tanındı. Çarpık yapılaşmaya göz yumuldu. Bu iş sadece Ankara ile olmaz. Ankara'dan medet ummak yanlış... Biz belediye başkanlığı konusunda EGEKENT ve EVKA’larla yaptık. Sonrasında da bayrağı devrettiğim Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan da başarılı bir şekilde devam etti. Bizim dönemimizde Deprem Master Planı'nı bitirdik. Sayın Kocaoğlu döneminde de RADİUS Projesi bitirildi. Nerede kötü sağlıksız bina var artık biliniyor. Müteahhitlik kanununun da çıkması gerekir. Her önüne gelen müteahhit oluyor" dedi. Özfatura, bu çalışma kapsamında İdare Mahkemesi ve Anıtlar Kurulu'nun 'istemezükçü' anlayış ile engel çıkartabileceğini de düşündüğünü anlattı.

KAMU BİNASI TEPKİSİ

Aydın'ın kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu ve birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu anlatan Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu sürecin zorlu geçeceğini ifade etti. Vatandaşların tespiti, binaların durumunun belirlenmesi gibi çalışmaların yapılacağını belirten Çerçioğlu, "Biz yeni binaların nereye yapılacağını belirledik. Bizler belediye başkanıyız. Kentin tamamına hitap ediyoruz. Bir siyasi partiye mensup olabiliriz ama kente genel bakmak zorundayız. Aydın-Denizli yolu üzerinde kadın doğum hastanesi yapıldı. Bu hastane yapılırken 'bu yer yanlış' dedik. O güzergahtan günde 17 bin araç geçiyor. Sorun olmasın diye otogarı taşıdık. Karayolu üzerinde trafik yoğunluğunun azaltılması için çalışma başlattık. Bu bina, şehrin yağmur suyunun geçtiği kolektör merkezinin üzerine yapıldı. Hemen yakınına SGK binası yapılıyor. Kamu binaları kentin dışına taşınmalıdır. Aydın'da SGK 800 bin kişiye hizmet veriyor. Bunu getirip kentin en işlek yerine bunu koyamazsınız. Aşırı sel ve baskın olduğunda sorun çıkacak. Bu fikir siyaseten de yanlış. Odaları, belediyeleri bypass ederek bu anlayış olmaz. Milletvekilliği yaptım. İktidar partisindeki arkadaşları anlıyorum ama yapılmak istenen yanlıştır" dedi. Çerçioğlu, belediye olarak sadece itiraz etmediklerini 2-3 alternatif yer sunduklarını söyledi.

ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Manisa Belediye Başkanı Cengiz de Ulusal Deprem Stratejisi Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra belediye ile Celal Bayar Üniversitesi ile toplantılar yaptıklarını söyledi. Deprem Etüt Merkezi ve Yapı Labaratuvarı için çalışma başlattıklarını da anlatan Ergün, "Kısa zamanda bu labaratuvar kurulacak. Aynı zamanda yapıları incelemek için üniversitelerle koordineli çalışıyoruz.Manisa'nın ayrıca jeolojik ve jeoteknik haritaları belirlenmiştir. Manisa'nın yapılmayan imar planlarını da yaptık. Kentin 25-30 yılını hesaplayacak çalışmaları hayata geçirdik" dedi. Ergün, il sınırları içinde bulunan İshakçelebi Mahallesi'ndeki dönüşüm çalışmalarının da sürdüğünü söyledi. Ergün, "Belirlenen bina bedelleri mahkemeye intikal etti. Bilirkişi raporlarını bekliyoruz" diye konuştu. Ergün, Manisa'nın üç mahallesinde 5 bin konutluk alanı kapsayan kentsel dönüşüm çalışmasının da sürdüğünü anlattı.

ATIK VE LAĞIM SULARI İLE PARKLARIN BAKIMINI YAPIYORDUK

Şehirlerin geçmişte vahşi yapılaşma ile karşı karşıya kaldığını anlatan Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, "İşadamlarımız çok ciddi çalışmalar yapıyor. Ama şehrimizde belediyecilik açısından sıkıntılı bir süreç yaşandı. Eski belediye başkanımız Nihat Zeybekçi göreve geldiğinde kent dönüşümü için çalışmaları başlattı. Artık kanalizasyonlar dışarı akmıyor. Bazı yerlerde cenazeler sırtlarda, omuzlarda inip çıkıyordu. İnsanlık faciasından eski TOKİ başkanımız şimdiki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Erdoğan Bayraktan sayesinde kurtulduk. Denizli'de geçmişte lağım ve atık suları ile park bahçe çalışmaları yapılıyordu. Şimdi katı atık tesisimiz var. İlimizde çöpten elektrik üretiyoruz. Denizli ile İzmir arasında tren yolumuz yenilendi. Artık İzmir'e trenle geliyoruz." dedi. Zolan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın düzenlediği 'en temiz il' sıralamasında Denizli'nin birinci sıraya yükseldiğini anlattı.

TARİHİ FIRSAT

Uşak Belediye Başkan Vekili Tuncay Yılmaz 586 fabrikanın 440'ını TOKİ ile yaptıkları çalışmalarla yıktıklarını anlattı. Vali Cahit Kıraç da İzmir'in 'koruyarak gelişen' mantıkla hareket eden yenilikçi bir kent olduğunu söyledi.Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı yaptığı konuşmada katılımcılara teşekkür etti. Yeni Asır'ın sosyal sorumluluk projeleri kapsamında önemli çalışmalar yaptığını anlatan Bursalı, "Bölgemiz için tarihi fırsat olan kent dönüşümünü tartışacağız. Dönüşümü yaparken sağlıklı bir sistemi de birlikte gerçekleştirmek önemlidir" dedi.

FARKLIHABER
Editör: TE Bilişim