Kraliyet ailesinden parasını alamadı 
 
SUUDİ Arabistan Veliaht Prensi Sultan Bin Aziz'in yardımcısı ve kayınbiraderi Muhammed Bin Salem Maari'nin lüks yatının bakım ve onarımını yapan Bodrumlu kaptan ve yat imalatçısı Mustafa Tahmaz, yatı teslim etmek için gittiği Cidde'de parasını alamadığı gibi, iki personeliyle pasaportlarına el konulup ölümle tehdit edildiğini ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Bodrum'un Turgutreis Beldesi'nde yaşayan 25 yıllık yat kaptanı ve imalatçısı 48 yaşındaki Mustafa Tahmaz, Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde görevli tercüman Eymen Sortaç ve konsolosluğun Ankara Barosu'na kayıtlı avukatlarından Necla Kaynak aracılığı ile Suudi Arabitan'ın Cidde şehrinden getirilecek Kraliyet Ailesi'ne ait bir yatın bakım, onarım ve tamiratı için anlaştı. Geçen yıl Şubat ayında Cidde'ye giden Tahmaz, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın üvey kardeşi ve veliahtı Prens Sultan Bin Aziz’in yardımcısı ve kayınbiraderi 43 yaşındaki Muhammed Bin Salem Maari ile görüşüp, İspanyol bayraklı 38 milyon dolarlık ‘Don Esteban-2’ adlı lüks yatının bakım, onarım ve dekarosyon işlerini 550 bin dolara yapmak için anlaşma yaptı. 250 bin dolar kapora alan Tahmaz, 35 metre uzunluğunda, 7 metre genişliğindeki lüks yatı Bodrum Turgutreis'deki D-Marin'e getirdi.

PASAPORTLARINA EL KONULDUĞU İDDİASI

38 işçisiyle yaklaşık 10 ay çalışan Tahmaz, yatın baştan aşağı bakımını yapıp, yeniledi. Sözleşmeye göre Kraliyet Ailesi, Bodrum'da teslim almaları gereken yatın Cidde'ye getirilmesini istedi. Bunun üzerine Tahmaz, biri Yeni Zellandalı iki personeliyle birlikte geçen Kasım ayında yatı Cidde'ye götürerek teslim etti. Ancak, iddiaya göre, yatın sahibi Muhammed Bin Salem Maari, sözleşme şartlarına uygun olarak yatının bakım, onarımı yapılmasına rağmen paranın geri kalan 300 bin dolarlık bölümünü ödemedi. Bununla da kalmayan Muhammed Bin Salem Maari, Tahmaz ve 2 personelinin pasaportlarına el koyup, polise şikayet etmekle ve ölümle tehdit etti. Tahmaz, bunun üzerine Riyad Büyükelçiliği'ne giderek durumu bildirdi. Elçilik görevlilerinin araya girmesi üzerine pasaportalarını alan Tahmaz ve 2 personeli, Bodrum'a döndü. Tahmaz, yaşadıklarını Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçiliği ve Bodrum Kaymakamlığı'na bildirip, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

GEREKİRSE AİHM'E GİDECEĞİM

Tahmaz, Muhammed Bin Salem Maari'nin Kraliyet Ailesi'nden olması nedeniyle herhangi bir sorun yaşamayacaklarını düşünerek yatın bakım ve onarım işini aldıklarını belirterek şunları anlattı:

“Kraliyet Ailesi'nin 30’a yakın yatı var. Onlarında bakımını bana yaptıracaklarını söylemeleri üzerine İtalya'da 800 bin dolara yapılacak işe 550 bin dolarlık teklif verdim. Önemli olan ülkeme döviz kazandırıp, yatlarının bakımlarını burada yaptırmaktı. Kraliyet Ailesi'ne ait yatların 15'inin Türkiye kıyılarında olması bizim için büyük avantajdı. Ancak, yatın bakım ve onarımı sonrasında 300 bin dolarlık borç ödenmedi. Hakkımız olan parayı istediğimizde de pasaportlarımıza el konuldu, tehdit edildik. Döşemecisinden, boyacısına karşı birçok alacaklı kişiye karşı zor durumda kaldım. Otomobilimi satıp, bankadaki bir miktar birikimimle onların paralarını ödeyebildim. Muhammed Bin Salem Maari'ye ticaret mahkemelerinde dava açacağım. Gerekirse konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar taşıyacağım.”

Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçiliği'nde görevli tercüman Eymen Sortaç da olayı doğrulayarak, “Sorunun çözümü için uğraşıyoruz. Şu an için daha fazla konuşmak doğru olmaz” dedi. Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nin Ankara Barosu Avukatı Necla Kaynak ise konuyla ilgili konuşmaktan kaçındı.

Editör: TE Bilişim