Kıyılarımızı ve denizlerimizi nasıl koruyabiliriz

Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak’ın davetlisi olarak Dalyan Resort Otel’de “Göcek Koyları, Kıyılarımız ve Denizlerimiz” konulu paneli izleme fırsatı buldum.

Ege ve Akdeniz kıyılarını, körfezlerini ve koylarını tanıma açısından çok yararlı oldu. Gerek Vali Altıparmak ve gerekse Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Ahmet Özyanık belli ki bu konuda yoğunlaşmış, zira son derece doyurucu bilgiler verdi. Çevre Mühendisi Aylin Giray tarafından başarılı bir sunum yapıldı.

Davetliler arasında Sadun Boro ve turizm-çevre denince ilk akla gelen isim Can Pulak da vardı. Gerek Sadun Boro’nun ve gerekse Can Pulak’ın değerlendirmelerinin panele önemli katkıları oldu.

Muğla Çevre ve Orman İl Müdürlüğünde Çevre Mühendisi Aylin Giray’ın sunumundan önemli satır başlarını aktarmak istiyorum:

Muğla’nın 1124 km kıyı şeridi var. Muğla’da 131 koy ve Gökova, Mandalya, Fethiye, Hisarönü olmak üzere 4 de körfez bulunuyor. Muğla ve ilçe ile beldelerinde 2 bin 600 turistik tesis, 3 liman ve 20 marina var. Bunun yanında turizm açısından olumsuz diyebileceğimiz etkileri bulunan 134 balık çiftliği ve Yatağan, Kemer ile Yeniköy termik santralleri bulunuyor.

Belediye hizmetleri henüz yeterli düzeyde değil. 61 belediyeden sadece 21’inin arıtma tesisi var. Çoğunluk belediye henüz altyapı sorunlarını çözememiş durumda. Muğla Valiliği turizmi olumsuz etkilediği gerekçesi ile yönetmelik gereği balık çiftliklerinin şu ana kadar yüzde 95’ini kıyılardan kaldırıp başka yerlere nakletmiş.

Geri kalan yüzde 5’lik bölüm için de çalışmalar devam ediyor. Katı atık depolama tesisleri bulunmayan Bodrum gibi ilçelerin bu sorununun çözümlenmesi için yoğun çaba sarf edilecek.

*****


Gemi atıklarında mavi kart uygulaması

Denizlerimizdeki kirliliği önlemek amacıyla körfez ve koyları gezen yatlar ve günü birlik gezi teknelerinin atıkları için mavi kart uygulamasının kararlı bir şekilde sürdürülmesi benimsenmiş. Böylece teknelerin atıklarını nerelere bıraktıkları yakından takip edilecek.

Koylarda her teknenin kalış süresi sınırlandırılacak, dolayısıyla teknelerini bir koya bağlayıp sezon boyunca o koydan faydalanmak isteyen teknelerin önü açılacak. 3 liman, 8 yat limanında atık kabul tesisi yaptırılması için Bakanlıkça lisans verilmiş.

Balık çeşitleri ve deniz altı zenginliklerinin korunması için teknelerin demir atmasına izin verilmeyecek. Önümüzdeki yıl için Göcek bu konuda pilot bölge seçilmiş. Göcek koylarında kalacak teknelerin bağlanması için yeterli sayıda şamandıra konulacak. Artık hiçbir tekne denize demir atamayacak, böylece balık türleri ve diğer deniz zenginlikleri harap olmayacak.

Panelde söz alan Sadun Boro, dünyanın hiçbir yerinda Ege ve Akdeniz kıyıları gibi yat turizmine el verişli kıyılar yok, bunu iyi değerlendirmeliyiz diyerek şehirlerin kanalizasyonlarının denize akmaya devam ettiği bir dönemde 1000 kadar teknenin atıklarını bu kadar sıkı kontrol altına alınmasının sorunu çözmeyeceği gibi yeni yeni gelişen yatçılığı da olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Can Pulak ise, Mavi Kart uygulaması çok güzel. Ancak uygulanmasında sıkıntılar olabilir. Atıkları teknelerden toparlasak bile hangi belediyenin atık tesisleri var ki, oraya boşaltacağız değerlendirmesinde bulundu.

Panel boyunca gerek yetkililer, gerek yatırımcılar ve gerekse yerel yöneticiler ilgi alanlarına giren konularla ilgili önemli tespitlerde bulundular. Panel, sorunlara çözüm önerilmesi bakımından son derece yararlı oldu.

Yarın da Venedik olma yolunda “Dalyan kanalları” ile fahri turizm elçiliği yapan Ekincik Koyu’ndaki My Marine’in sahibi İrfan Tezbiner’den bahsedeceğim.

 

 

Editör: TE Bilişim