Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdereve Gökçetepe köyleri arasına yapılması planlanan Saros FSRU doğalgaz taşıma ve yükleme limanı yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED olumlu kararı vermesinin ardından kararı mahkemeye taşıyan bölge halkı ve sivil toplum örgütlerinin mücadelesi sürüyor. Edirne İdare Mahkemesi tarafından 1 Kasım Cuma Günü saat 14.00’da Sazlıdere Köyü’nde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılacağını duyurmasının ardından Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, bölge halkına çağrıda bulundu.

“Mücadelemiz anlamlı ve kapsamlı”

Karagöz, bölge halkı ve sivil toplum örgütleriyle birlikte projeye karşı başından beri yaptıklarını dile getirerek, “2018 yılının temmuz ayından beri Gökçetepe ile Sazlıdere arasında kalan bölgeye FSRU Limanı boru hattı projesi planlanması, Trakya gündemine oturmuş durumdadır. Bugüne kadar yapılan bütün mücadeleler son derece anlamlı ve kapsamlıdır. Toplumun %99’u net bir şekilde bu projeye karşı çıkıyor. Bu projeye olumlu ÇED raporu veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır. Aynı bakanlık, ‘Saros Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı’ hazırlamış. Bu yönetim planı ile bölgeyi koruma altına almıştır. Yine aynı bakanlık, 500 sayfalık bir ‘Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Raporu’ hazırlıyor, yine 2018 Ekim ayında Keşan TSO Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden Ahmet Cevdet Yalçıner’e bir rapor hazırlatıyor. ESTAB, Saros Körfezi ile ilgili bir turizm haritası hazırlıyor. Körfezin güzellikleri ortaya konuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunları hazırlıyor da masa başında bu kararı veren zatı muhteremler, bu raporu gerçekten okumamışlar mı? Haberleri olmadığına eminim çünkü haberleri olsa bu süreci bile başlatmazlar. Tezatlık var. Tezatlık, Çevre ve Şehircilik bakanlığında hazırlatılmış ve yürürlüğe girmiş, ‘Ergene Havzası 1%100 bin Ölçekli Çevre Düzen Planı’ var. Yine aynı bakanlıktan geçmiş ‘Edirne İli 1%25bin Ölçekli Çevre Düzen Planı’ var. Bu planımızda Sazlıdere ve Gökçetepe arası turizm bölgesi ve kültürel tarım yapılacak bölge olarak gösteriliyor. Bakanlık bu kararı vermeden önce bu planlarda tadilat yapmalıydı ki yapsaydı buna da izin vermezdik orası da ayrı bir konudur” ifadelerini kullandı.

Saros için birlikte olunması gerektiğini vurgulayan Karagöz, açıklamasında şunları kaydetti: “Artık Saros’un güzelliği o kadar konuşuldu ki bir mücadele süreci başladı. ÇED süreçleri, itirazları sürdü. Saros sadece Keşan’ın gündemi değildir. Aynı zamanda bütün Trakya il ve ilçelerinin hatta ülkenin de gündemidir. Trakya’daki tüm kent konseyleri bu konuyu gündeme almıştır. Ayrıca Trakya Platformu da bu konuyu gündeme almıştır. Bu projeyi istemeyen kişilerden 45 bin ıslak imza toplandı. Bu rakam ciddi bir rakamdır. ÇED izin denetim genel müdürlüğüne bu imzaları teslim ettik. Hiç değilse bu imzaları dikkate almaları gerekiyordu fakat cevap olarak bizim aklımızla alay eder gibi, ‘halkın onayı doğrultusunda böyle bir karar verildi’ diyorlar. Bu durumu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Sonuç olarak, yargı sürecimiz uzun süre önce başladı, detaylar sürekli kamuoyu ile paylaşıldı. Yargı kararını verme aşamasına geldi. Karar 1 Kasım 2019 Cuma günü saat 14.30’da başlayacak. 14.15’te Sazlıdere’de toplanılacak. 15 kişilik bir heyet toplanacak. BOTAŞ ve bizim avukatımız da orada olacak. Ama en önemlisi, projeye karşı çıkan halkımızın orada olması gerekiyor. Toplantımızın amacı çağrıdır. Tüm halkımızı, 1 Kasım 2019 Cuma günü, körfezimizi korumak için Sazlıdere’ye davet ediyoruz. Sağduyulu olmak gerekiyor. Gelen heyete sataşmaya izin vermeyeceğiz. Halkımızın da duyarlı olduğunu biliyoruz. Herkesin yüreği yanıyor. Bu acıdan dolayı halkımız bağırabilir, tepki verebilir, bunu anlıyoruz ama tepkimizi görsel ve yazılı metinlerimizle, pankartlarımızla göstermemiz gerekiyor.

"Biz yatırımlara karşı değiliz, yer seçimine karşıyız”

Biz sadece ‘istemiyoruz’ diyeceğiz. Ama bunu ciddi bir kitle ile demeliyiz. Bilirkişi ve mahkeme heyetine güvenimiz tamdır ve doğru bir karar vereceklerini biliyoruz. 1 Kasım Cuma günü saat 12.00’den itibaren araçlar, Cumhuriyet Meydanı Atatürk Parkı önünden kalkacaktır. Belediyeden, minibüsçülerden de araç yardımı isteyeceğiz. Halkın isteklerine uygun olarak, minibüs kooperatiflerinin de bizim için iki-üç araç göndereceğinden şüphemiz yoktur. Ayrıca o alanda etkilenen köy muhtarlarından da otobüs talep edeceğiz. Bunun yanı sıra özel aracıyla gelenlerden de yardım isteyeceğiz. Arabalarını doldurup gelmelerini isteyeceğiz. Mümkün olduğunca araçlara binemeyenleri özel araçlarına almalarını rica edeceğiz. Bu anlamlı bir şey olacaktır. Bu konuda olumlu sonuç çıkacaktır. Halkımız gerçekten istemiyor. Somut örnekler de vardır. Islak imza toplanırken çok kişilerle görüştük. Duyumlar da aldık. Gitmediğimiz kahve kalmadı ve hiçbir kahvede ‘siz bu yatırıma niye karşı çıkıyorsunuz’ diye bir tepki almadık. Herkes son derece gönüllü bir destek verdi. Bu işi siyasi bir eksene oturtmaya çalışmak yanlıştır. Böyle bir amacımız yoktur. Biz yatırımlara karşı değiliz, yer seçimine karşıyız”

“Saros İzmit Körfezine dönmesin”

Projenin yapılması durumunda Saros’un ekolojik dengesinin çökeceğini sonucunda da ortaya çıkacak tablonun Dilovası ve İzmit Körfezi’nden farklı olmayacağını söyleyen Karagöz, “Buradan tekrar söylüyoruz. BOTAŞ boru hattına bağlanacak. Depolama alanı söz konusu değildir. Bize, ‘projeyi Enez’de açıklara yaparsak karşı çıkmaz mısınız?’ dediler, ‘boru hattı nereden geçecek?’ diye sorduk. O zaman Enez daha da koruma altındadır. Orada da olması mümkün değildir. ‘BOTAŞ boru hattı Marmara denizinden geçiyor, Marmara denizi içinde oraya yakın projenizi oluşturun, oradan bağlayın, dönüşüm hattınızı direkt boruya bağlanır, Avrupa’ya oradan ihraç edin’ dedik, ‘bu karlı değil, rantabl değil’ dediler. 350-400 metre boyundaki gemiler Çanakkale Boğazı’ndan hemen deniz trafiğine sokulamıyormuş, bekleme durumu oluyormuş zaman kaybı olacakmış. Zaman kaybı olacak, 3-5 TL az kazanılacak diye böyle doğa harikası bir yer heba edilemez. Ege Denizi’nden hemen Saros’a kıvrılıp deniz trafiğine takılmamak istiyorlar. Bu tahribata izin vermeyiz. Bu raporda ayrıca iki adet beyaz ürün boru hattı var, bu beyaz ürünün detayı yok. Motorin benzin gazyağı diye tarif ediyor. Doğalgaz ile birlikte bu üç ürün de oraya girince, liman da yapılırsa, sanayi açıldı demektir. Türkçesi tam olarak budur. Katar’ların da buraya petrokimya tesisi kurmak istediklerini biliyoruz. Burada plan içinde plan söz konusudur. Tekrar tekrar söylüyorum, Keşan Dilovası olacak. Saros Körfezi de İzmit Körfezi gibi, balçığa dönüşmüş bir körfez olacak. Zehir soluyacağız, çocuklarımız da potansiyel kanser adayları olarak doğacak. 1 Kasım 2019 Cuma günü, tüm Trakyalıları, Sarosu’muza sahip çıkmaya davet ediyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Bu anlamlı bir görevdir. Herkesin yerini almasını istiyoruz” diye konuştu. 

Jale Avyüzen Zobar / Edirneyenigün

Editör: TE Bilişim