Reina 1 gemisine çarparak batan Ankara Feribotu’nun gözcüsü Orhan Şirin’in ifadesinde “Kaptan ‘dümenin otomatik pilotta değil, benim yönetimimde olduğunu’ söylememi istedi ama kabul etmedim” dediği ortaya çıktı.

Adriyatik Denizi’nde 19 Ekim 2011 gecesi çarpışan Türk gemileri Ankara Feribotu ile Reina 1 adlı yük gemisi, Ankara Feribotu’nun ortaya çıkan VDR kayıtlarıyla tekrar gündeme oturdu. VATAN’ın ortaya çıkardığı VDR (Sefer kayıt cihazı) kayıtlarına göre, Kaptan Atila Günsür’ün yönettiği Arnavutluk’un Durres kentinden İtalya’nın Bari kentine yolcu taşıyan Ankara Feribotu, otomatik dümendeyken 5 derece sağa kırarak kendi önünden geçmesini istediği Rusya Novorosisk’ten Karadağ’ın Bar kentine giden Reina 1 gemisine çarptı. Çarpışmanın hemen ardından da, Ankara Feribotu’nun geriye doğru gitmesi Reina 1’in su alıp kısa sürede batmasına ve gemideki 10 mürettebattan 8’inin ölümüne neden oldu. VDR kayıtlarına göre, çarpmanın hemen ardından kaptan köşkünde biri yabancı biri de de Türk olan iki kadının bulunduğu da anlaşıldı. “Ankara Feribotu”nun gözcüsü Orhan Şirin’in, “Reina 1”e çarpmasının ardından verdiği ilk ifadede kendi kaptanı Atila Günsür’ü suçladığı belirlendi.

‘Kız arkadaşı gemideydi’

Şirin, ifadesinde şunları söyledi: “Reina 1 gemisi bizim önümüzden geçiyordu. Kazadan yaklaşık 1 dakika önce bizim gemi sancağa (sağa) doğru dönmeye başladı. Reina 1’in bir manevrasını görmedim. Aniden büyük bir gürültü ile Reina 1’e sancak tarafından çarptık. Kazadan sonra bizim geminin Bari Limanı’na gitmesi kararı alındı. Ben akşama doğru dümene geçmeden önce Atila Bey, beni ofisine çağırdı. Bana kazadan önce dümenin otomatik pilotta değil, benim yönetimimde olduğunu söylememi ve bunun şirket kararı olduğunu söyledi. Ama ben bunu hiçbir şekilde kabul etmedim.” Ortaya çıkan VDR kayıtlarının ardından VATAN’a konuşan Şirin, kazadan sonra gemiciliği bıraktığını ve panik atak yaşamaya başladığını aktardı. Şirin, olay gününü ise şöyle anlattı: “Kaza anında makine sorumlusu, kaptanlar, herkes köprü üstüne geldi. Kaptan Atilla Günsür çarpmanın ardından gemiyi geri aldı. Geri almasaydı, Reina 1’in batması yarım saat sürer ve mürettebatı da kurtarılabilirdi. Kaptanımız herhalde ‘bizim gemi de batabilir’ diye düşündü. O an herkes ‘ne yapacağız’ diye söyleniyordu. Kimsenin başına böyle bir şey gelmediği için kaptanın talimatıyla gemi geri alındı. Çünkü kaptan ne derse odur. Kaptanın gemide kız arkadaşı vardı. Birlikte yaşadığı bir insan diye biliyorum. Yabancı kadın sesini ise duymadım.”

‘Cinayet işlendi’

Kazada ölen Başmakinist Ahmet Güneş’in kardeşi Faruk Güneş de, olayın resmen bir cinayet olduğunu söyledi: “Kazadan sonra birçok kaptanla konuştum. Gemiler geri gitmesin diye birçok kazada iki gemiye kaynak yapılıyor. Hadi geri çıktın. Bu kez de 10 dakika sonra diğer gemilere haber verip, kurtarma filikalarını 38 dakika sonra indiriyorsun. Tüm bunlar gösteriyor ki bu resmen cinayet. Kaptanın alkollü olup olmadığını da bilmiyoruz. Aklı başında olan biri bu kadar hata yapmaz.”

Editör: TE Bilişim