Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı, Şile'de şehit düşen Kaptan Cemil Özben'in, 2008'deki bir yat kazasında 13 kişiyi kurtardığını belirterek, "Teşkilatta 'kurtarıcı ödüllü' 10 personelden biriydi" dedi

İstanbul'da, 3 Aralık'ta Şile açıklarında batan yük gemisinin mürettebatını kurtarmaya giderken kayalara çarparak parçalanan kurtarma botunun şehit kaptanı Cemil Özben'in 'kurtarıcı ödülllü' olduğu ortaya çıktı.

'BİZDE İZİN KAVRAMI YOK'


SABAH'a konuşan Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı, "Gemi kurtarmaya giderken şehit düşen kaptanımız tam bir kahramandı. Kendisi teşkilatımızın en büyük ödülü olan hayat kurtarma ödülünü almayı başarmış 10 personelimizden biriydi" dedi. Orakçı, 'yetersizlik ve duyarsızlık' eleştirilerine zaman zaman gözleri dolarak, şöyle yanıt verdi: "Ben dahil tüm yöneticiler aynen Cemil kardeşimiz gibi uzak yol kaptanlığından geldik. 3 evladımızı, kardeşimizi kaybetmenin acısını taşıyan bir aile reisi gibiyim. Onlar bilerek, isteyerek, cesurca girdikleri bu riskli mesleğin gereği kendi canları pahasına göreve gittiler. İzinli olmaları diye bir şey yok. Çünkü literatürümüzde böyle bir kavram yok. Vardiyada fiilen görev yapmayan tüm personel stand-by demektir. Yani her an göreve hazır, can - mal kurtarmaya hazır halde beklemektedir." Genel Müdür Orakçı, Cemil Özben'le ilgili bilinmeyen bir ayrıntıyı da şöyle anlattı:

'OĞLUNU ALACAĞIZ'

"Kimse bilmez ama Cemil Kaptan 2008 temmuzunda Çanakkale'de görev yaparken Gülserap adlı özel bir yatın batmasıyla sonuçlanan kazaya bizzat el koyup 2 aileden tam 13 kişiyi kurtarmıştır. Ardından yabancı bir başka aileyi yine bir kaza sonucu düştükleri denizden can pahasına toplamıştır. Kendisi bu hizmetlerinden dolayı bakanlığımız tarafından büyük ödüle layık görülmüştür. Kendisi gibi denizci yetiştirdiği oğlunu kadromuza katacağız, anısını böyle yaşatacağız."

KARAKUTUYA GÖRE MOTORLAR ARIZA YAPMIŞ
Genel Müdür Salih Orakçı'yla Norveç'ten 1.5 milyon dolara satın alınan, batmaz denilen ancak Şile'de kayalara vurunca parçalanan teknenin ikizine bindik. Orakçı, teknenin yetersiz olduğunu savına karşı şu bilgileri verdi: "Teknenin nasıl yüksek özelliklere sahip olduğunu, neler başarabileceğini gözünüzle gördünüz. Türkiye'de 9-10 şiddetinde havaya dayanacak tek filo bizde. Batan botumuz bunun gibi 10 teknemizden biriydi. Hacıyatmaz tür dediğimiz bir özelliği vardır. Alabora olsa bile kendini tekrar düzeltme kabiliyetindedir. Balonu şişirip suya koyduğumuzu düşünelim. Her türlü yüzer. Ama bir iğne batarsa balonu patlatır. Bu olayda da
maalesef şiddetli lodos tekneyi kayalara vurarak batırmıştır. Bu teknenin karakutusu diyeceğimiz aygıttan elde edilen verilerden, seyrin başta son derece iyi gittiği, aniden ve muhtemelen bir mekânik nedenden ötürü motorları susan botun sürüklendiği anlaşılıyor." Bu arada batan yük gemisinin 7 mürettebatı ile bir balıkçı ve kayalıklara çarparak parçalanan tahlisiye botunun kaybolan personelini arama çalışmaları dün de sürdü. Sahil Güvenlik dalgıçları tahlisiye botunun bazı parçalarına ulaştı. Dalgıçlar, parçaların bulunduğu alanda su altı kameralarıyla kayıt da yaptı.

Editör: TE Bilişim