Kaptanoğlu: "Bakanlığa Denizcilik Adı Olumlu"

Gündeme dair oylamalar ile başlayan toplantı, ana gündem maddelerinin onaylanmasıyla ile devam etti.

Toplantıda söz alan Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli şunları söyledi: “Ben bölge müdürü olarak bakanlığımızın verdiği ve vereceği her kararın doğru olacağını düşünüyorum. 2003 yılından bu yana da doğru işler yapıldığı kanısındayım. İçerisinde denizcilik geçen bir bakanlığın sektör açısından da hayırlı olacağını düşünüyorum. Bizler sizin taleplerinize cevap verebiliyorsak bu doğru yürütülen projeler sayesindedir.’’

İş ve işlemlerde sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağı konusunda endişesi olanlara da Şevli, “Bakanlık bir duyuru yayınladı. En geç 6ay içinde bu konuda bir yapılanmaya gidilecek. Ancak her kurumun işlevi yeni bir yapılanma olana kadar devam edecektir’’ dedi.

Şevli’nin ardından söz alan DTO İzmir şube başkanı Geza Dologh da İzmirde gerçekleştirdikleri Denizci çocuk şenlikleri’nden söz etti. Bu etkinliklerin eğlenerek öğretmeye yönelik olduğunu ifade eden Dologh bu uygulamalar ile çocuklara denizlerin temiz tutulması gerekliliği, deniz sevgisi ve denizin hayatımıza neler kattığının tiyatro oyunları ile anlatıldığını söyledi.

Gürdesan Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gürsoy, gemi yan sanayi sektöründe yaşanan gelişmelere ve sıkıntılara dikkat çekerek şunları ifade etti. “1973-1983 yılları arası ciddi gemi inşa yatırımları gerçekleştirildi. Bizlerde bu işin yan sanayi üretimlerini gerçekleştirdik. Ardından gelen süreçte bu hareketlenme durdu. Biz daha o sırada kardeşimle beraber Gürdesan şirketini kurduk ve şimdi olmayıp da o zaman var olan kumculuk sektörüne hizmet verdik. Kum vinçlerini ve gemilerini büyüterek devlet desteği olmadan iş yapabiliyorduk. Ardından gelen süreçte devletin İstinye tersanesini kapatmasıyla Rus gemilerine hizmet vermeye başladık. Bu gemilerin şaftları daha uzun olduğu için biz şaftlarımızı genişlettik. Şaftlarımızın yarısı dışarıda kaldı. Biz bu esnada Gebze de bir yer aldık. Orada organize olduk. 2003-2004 yıllarında biz yurt dışından gelen yan sanayi mallarının yerli üretimine başladık. Kriz geldiğinde biz 40 bin metre kare alanda 650 kişi ile çalışıyorduk. Ve biz krizin ardından gelen bir senede krizi hissetmedik. Biz daha iyi organize olursak krizde herkese iş düşüyor. Son dönemde sektöre 20 adede yakın gemi girdi ve bu sektöre bir nefes aldırdı. Biz %40 sermaye koyarak bu işe girersek ve üstüne de bir devlet desteği alabilirsek bu kriz dönemini atlatırız. Arkadaşlarımız devlet desteğini gördükten sonra bu işe girerler.”

Koster filosundaki sıkıntılara da değinen Gürsoy yurt dışından gelen gemi yan sanayi mallarını aynı kalitede üretebileceklerini ifade etti. Gürsoy Hollanda’dan alınan kredilerin aynı zamanda sektörün yan sanayi mallarının da Hollanda’dan alınması gerekliliğini belirtti. Devletin bu konuların önünü açabilmek için üreticilere yardım elini uzatması gerektiğini söyledi.

Salih Zeki Çakır da meclis üyelerine yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. İlk yatırımlarını %20 öz kaynak ve 14 yıl vade ile fizibilite çalışmaları yaptıklarını söyleyen Çakır, gerekli olan %40 gibi rakamlarının sektör mensuplarında olmadığını vurguladı. Yatırımlarına kaynak bulma sürecinde hem yerli hem yabancı kaynakların fikirlerinin alındığını anlatan Çakır yine son olarak yerli kaynaklara dönüldüğünü ifade etti. Yan sanayinin yabancı sermeyeler altında kalmaması için gerekli çalışmalara destek vereceklerini dile getiren Çakır kişisel olarak yerli mallarını önemsediğini ifade etti.