Kanal İstanbul her yönüyle tartışıldı

SODEV ve www.istanbulgercegi.com işbirliğiyle düzenlenen 'Kanal İstanbul' paneli bugün Taxim Hill Otel'de gerçekleştirildi. Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk'ün moderatörlüğünü yaptığı panelin 1. bölümünde Mimar Ahmet Vefik Alp, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Eski Başkanı Aykut Erol, Doç. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Oğuz Gündoğdu ile İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman konuşma yaptı.

Moderatör Öztürk, 'Kanal İstanbul' projesiyle ilgili yeni şeyler söylenmesi gerektiğini ifade ederken Ahmet Vefik Alp, "Bu proje doğaya çok ciddi müdahale yapan bir çalışma. Bu nedenle tepkiler mutlaka olacaktır. Ne kadar hesap yaparsak yapalım doğanın tepkilerini hesaplayamıyoruz. O yüzden hep teyakkuzdayız. İstanbul'a yeni bir proje yapma gereği kaçınılmazdır. Türkiyemizin imar sicili çok kötü. Bu oran % 70. Üç yasayla korunan Boğaz'da dahi binlerce çarpık yapılaşma var" dedi.

'Kanal İstanbul' projesinin yapılacağı bölgelerdeki emlak fiyatlarının yükseldiğine dikkat çeken Tayfun Kahraman ise "Askeri alan boşalmış ve bu alan TOKİ'ye devredilmiş. TOKİ kanalıyla bir rant projesi yapılıyor. Gerçekten 'çılgın proje' çünkü mantık almıyor. Mantığın almadığı şeyler çılgın kabul edilirler. Karadeniz-Marmara arasında denge bozulacak. Yine inşaat sektörüne sarılmış durumdayız" ifadesini kullandı. Kahraman, yapmış olduğu projelerle ilgili kendisine uyarılar geldiğini ve en nihayetinde memur olduğunu söyledi.

Doç Dr. Oğuz Gündoğdu ise "Depremle ve tsunamiyle ilgisi olmayan bu proje nasıl kabul edilebilir ki? Bu projenin bileşenleri ile ilgili cevapları var. Zihni Sinir projeleri vardı, bana onu anımsattı. Bu proje birileri çıldırttığı için çılgın. Gündemden düşürmek önemli, ana nedenlerini vererek düşürmek lazım. Bir sürü olmazları yan yana getirmek çılgınlık olur" diye konuştu.

 Kaptan Aykut Erol:''Montrö askeri açıdan çok önemli''

Aykut Erol da yaptığı açıklamada "Tek amaç İstanbul'u gemi kazaları tehdidinden kurtarmak gözüküyor. Ancak kanalda akıntı olursa kaza oranı yükselecektir. Henüz detayları açıklanmamış bir projedir. Montröyle ilgili bir şey söyleyemem. Bu hukuksal bir konudur. Montrö 37 maddeden oluşuyor. Ticari yönden 2 madde vardır. Bunlardan biri kılavuz kaptan, diğeri ise romörkör alımı. Bu konularda sıkıntı yaşıyoruz. Diğer 30 madde ise askeridir" dedi.

Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği eski Başkanı Kaptan Aykut Erol; ''Kanalın eninin 150 metre olması, kıvrılarak uzanması, akıntılı olması, denizden gelip dar bir kanala girilmesi, konvoydaki bir geminin arızalanması durumları, Kanal İstanbul’da kazalara yol açabilecektir. Kanal İstanbul’un çevresinde yoğun yerleşim alanları kurulacağı anlaşıldığından bu çevredeki yaşam ile doğal ve kültürel varlıklar tehlikede olacaklardır. Kanal İstanbul projesi hayata geçirilirse, burası için bir geçiş kurallarını içeren bir mevzuat çıkartılması ve gemi trafiğini düzenleyecek, bilgi akışını sağlayacak, kuralların uygulanmasını denetleyecek bir Gemi Trafik Hizmetleri (VTS) kurulması gerekmektedir.'' şeklinde konuştu.

Kaptan Erol; ''Kanal İstanbul projesi hayata geçirilecekse, burada uygulanacak kuralların Montrö Sözleşmesi’nin ana ruhuna aykırı düşmeyecek şekilde (özellikle askeri gemiler için) düzenlenmesi ve bunun açıklanması gerekir. Kuşkusuz, Montrö’den farklı olarak, Kanal İstanbul’da kılavuzluk ve Römorkörcülük hizmetleri zorunlu olacaktır.'' dedi.


Kanal İstanbul projesi ile amaçlanan hedeflerden birisi de, petrolün boru hatları yerine gemilerle taşınması ise güvenlik ve uygulanabilirlik açısından önerilerini  ''Kanal genişliği 300 metre, derinliği 30 metre ya da daha çok yapılmalı, Deniz trafiği (Montrö engeli de aşılmak şartıyla): Karadeniz’e çıkacak gemilerin tek yön olarak İstanbul Boğazı’nı kullanmalı ve Marmara’ya gidecek gemilerin ise yine tek yön olarak Kanal İstanbul’u kullanması sağlanmalıdır.'' şeklinde sıraladı.

Erol; ''Umarım, uzmanlık alanımıza giren hususlarda dile getirdiklerimiz, iki yıl süreceği belirtilen etüt sırasında ele alınarak, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılır, uygun kararlar ve önlemler alınır.'' şeklinde görüş belirtti.


Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş

Panelin "Bu bir rant projesi mi?" konulu 2. bölümünün moderatörlüğünü ise Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş yaptı. Bu bölüme konuşmacı olarak Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk katıldı.

Özcan Işıklar, Silivri bölgesinde endüstriyel tarımın mükemmel bir şekilde yapılabileceğini ve çok verimli araziler olabileceğini belirtti. Rantın yaratılmasına karşı olmadığını dile getiren Işıklar, bir çekirge sürüsü gibi Silivri'deki zenginliği alıp götüreceklerini ifade etti. Nurettin Sözen ise konuyla ilgili "İstanbul'un kuzeyindeki ormanlık arazilere rant amaçlı olarak göz dikilmiştir. Kentleşmeyi bu bölgeye taşırsanız İstanbul'un akciğerlerini ortadan kaldırırsınız. Bunu hele de bir rant için yapıyorsanız bu bir suçtur, günahtır" dedi. Sözen, konuşmasında daha önceki yönetimlerde yaşanan rant olaylarına değindi ve örnekler verdi. Eski İstanbul Belediye Başkanı Sözen, "Şu anda ekonomiyi canlandırmak, dış sermaye ve iç sermayenin ağzını sulandıracak yeni rantlar oluşturmak lazım. Şimdi bunun için neresi kaldı? Kuzeydeki alanlar kaldı" diyerek bu projenin bir rant projesi olduğuna değindi, Montrö'yü geçersiz kılmak için yapıldığını söyledi.

"Bu projeyle birlikte bölgede büyük bi su sorunu yaşanacaktır" diyen Sözen, "Su havzasınn bu durumdan olumsuz anlamda etkilenecek. Göç meselesi önemli bir sorun. Bu projenin hazırlıkları biliniyordu ancak İstanbul halkı bu gerçeği bilmiyordu. Bunu kimden öğrendiler? Bunun cevabını da biliyorsunuz" açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Bayram Öztürk de denizbilimci olarak kanalın ne gibi etkileri olacağına değindi. Öztürk, yaptığı sunumda Karadeniz'in Akdeniz'leştiğini, kanalın yapımıyla birlikte de bu sürecin hızlanacağını, bazı türler yok olurken Kızıldeniz'den Karadeniz'e gelen türlerin bu bölgede çoğaldığını söyledi.

"Kanalı açarsanız Karadeniz'in eko sistemini değiştirirsiniz" diyen Öztürk, 200 senede maliyetinin geri ödeneceği bir projede çok kısa sürede Karadeniz'de doğal eko sistemin değişeceğini iddia etti. Montrö anlaşmasına değinen Öztürk, bu anlaşmanın Türkiye için çok önemli olduğuna dikkat çekti ve Atatürk'ün bu konuyla ilgili söylemlerini dile getirdi.

Panelin 1. oturumu: Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Mimar Ahmet Vefik Alp, Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, Kaptan Aykut Erol, Tayfun Kahraman

Panelin 2. oturumu: Prof. Dr. Bayram Öztürk, Özcan Işıklar, Ercan Karakaş, Nurettin Sözen

 

Editör: TE Bilişim