Gemilerin kadın efendilerini korsanlar bile korkutmuyor 

Birkaç hafta önce kaçırılan Türk yük gemisinin dördüncü kaptanı Aysun Akbay, gündeme kadın kaptanları getirdi. Koca yük gemileriyle okyanuslara açılan, yaklaşık bir ay boyunca denizde seyreden yaklaşık 50 kadın var. Genelde üçüncü kaptan olarak çalışan bu kadınlara ‘efendi kaptan’ deniliyor. Onlar değil eşitsizlik korsanların bile kendilerini yıldıramayacağını söylüyor

Yıllardır birçok filmin hatta çizgi filmin başkahramanı olmuştur korsanlar. Botlarla ulaştıkları uzun yol gemilerini esir alarak fidye isteyen korsanlarla geminin mürettebatı arasında geçen olaylar pek çok filmin konusuydu. Ancak çocukluğumuzdan beri televizyonda ya da sinemada izlediğimiz gemi kaçırma hikayeleri son aylarda iyice arttı. Son olarak silahlı deniz korsanları Aden Körfezi’nde Horizon-1 adlı bir Türk kuru yük gemisini kaçırdı. Hatta geminin dördüncü kaptanı Aysun Akbay adında 24 yaşındaki bir genç kadındı ve bu durum da tüm gözleri kadın gemi kaptanlarına çevirdi.

40 GÜN DENİZDELER

Yıllardır erkek mesleği olarak nitelendirilen gemi kaptanlığını özellikle son beş yıldır kadınlar da yoğun olarak yapmaya başladı. Sayıları yaklaşık 50’yi bulan kadın kaptanlar yük gemilerinde erkeklerle birlikte sefere çıkıyor ve kaptanlık dahil hemen her görevi üstleniyor. En fazla 40 gün denizde kalan üçüncü kaptanlara ‘efendi kaptan’ diye hitap ediliyor. Gemilerin ‘kadın efendileri’ ile erkek mesleği olarak nitelendirilen gemi kaptanlığını ve sön dönemdeki korsan olaylarını konuştuk...

Mesleğe 1-0 mağlup başlıyoruz

Gemilerde üçüncü kaptan olarak görev yapan 26 yaşındaki Songül Sarıalioğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümüne giren ilk kadınlardan. Sarıalioğlu, hiçbir zaman ‘Kaptanlık erkek mesleği, yapabilir miyim acaba?’ diye düşünmemiş. ‘Sonuçta masabaşı işi herkes yapabilir. Kaptanlığın bir karizması var ve ilginç bir meslek’ diyen Songül Kaptan geminin kaptanını cumhurbaşkanı, ikinci kaptanı başbakan, üçüncü kaptanları da bakanlar olarak nitelendiriyor. Yine de kadın olduğu için mesleğe erkeklere göre 1-0 geride başladığını söylüyor:

‘Bir işi erkek yaptığında ‘Boşver’ diyorlar ama kadın yaptığında ‘Zaten kadın bu yapamaz’ yorumunda bulunuyorlar. O nedenle bu mesleği kadınların yapması için sinirlerinin çelik gibi sağlam olması gerek. Ama tabi kadınlar daha pratik ve disiplinli olduğu için gemide işler daha düzenli ilerliyor. Kaptanlığım sırasında gemimiz bir kez karaya oturdu bir kez de yangın tehlikesi atlattık. Ama bunlardan tüm ekiple birlikte bir kadın olarak başarıyla çıkabildim.’

Gemide salaş giyinen ve çoğunlukla üniformasıyla görev yapan Sarıalioğlu ‘Günlük yaşamda bakımlı ve makyaj yapan bir kadınım. Ama gemide üzerimizdeki dikkati azaltmak için bol, erkek tişörtleri giyiyoruz. Saçlarım her zaman topuz. Bırakın cilt bakımı yapmayı, gemide yüzünüzü yıkayacak su bulamıyorsunuz’ diyor.

KORSANLARLA İKİ KEZ KARŞILAŞTI

Son dönemlerdeki korsanların gemileri kaçırmalarından tedirgin olduğunu belirten Sarıalioğlu kendisinin de başından korsan olayının geçtiğini anlatıyor: ‘Uzak yol gemisiyle Singapur’da yakıt ikmali yapıyorduk. Önümüzde çok büyük, yepyeni bir tanker vardı. Biz meraklı gözlerle gemiyi incelerken yağmur yağmaya başladı ve yağmur sisi denilen olay yaşandı. Göz gözü görmüyordu. Sis 2-3 saat sonra dağıldığında tankerin yerinde olmadığını fark ettik. Sonradan öğrendiğimize göre tankeri ikmal sırasında korsanlar kaçırmış. Hala da o tanker bulunamadı. Bir kez daha korsan saldırısıyla karşılaştım ama ağır silahları yoktu. O hat üzerinde artık çalışmıyorum.’

Çıtkırıldımsanız bu iş size göre değil

26 yaşındaki kadın gemi kaptanı Özdek Arıner, yük gemilerinde iki yıldır üçüncü kaptan olarak görev yapıyor. Gemilerde harita, rota çizimi ve takibi yapan, acil bir durumda tüm organizasyonu sağlamakla yükümlü olan Özdek Kaptan, erkek mesleği olarak nitelendirilen gemi kaptanlığına farklı bir iş yapmak istediği için karar vermiş.

Arıner, kaptanlığa erkek mesleği olarak bakıldığı için birtakım sıkıntılar yaşadıklarını anlatıyor: ‘Geminizle birlikte okyanus ortasında bir hükümet kuruyorsunuz. Dolayısıyla kaptanlık otorite gerektiriyor. Bu yüzden erkeklere uygun olduğunu savunulur ve ben de bir kadın olarak ‘Bu işi yapabilirim’ diye kendimi anlatmak zorunda kalıyorum. Kadınların kaptanlık yapması için öncelikle kararlı, cesaretli, azimli olmaları ve çıt kırıldım olmamaları gerekiyor.’

Seferleri sırasında ABD, Brezilya, İngiltere, Fransa, Ukrayna gibi ülkelere giden Arıner, şimdiye kadar görev yaptığı gemilerde bir başka kadınla hiç çalışmamış. Gemilerde kadın kaptan gördüğü zaman kendisinin bile şaşırdığını belirten Arıner ‘Kadın olduğunuz için gemide bol ve salaş giyinmek, konuştuklarınıza dikkat etmek zorundasınız. Çünkü gemiye katıldığınız andan itibaren bir uzaylıyı görmüş gibi sizi süzüyorlar’ diye konuşuyor.

TAZE EKMEK YEMEYİ ÖZLÜYOR

Karadayken fırsat buldukça modayı takip etmeye ve bakımlı görünmeye çalışan Arıner, zaman zaman etek, elbise giymeyi iple çektiğini belirtiyor. Uzun yoldayken en çok taze ekmek yemeyi ve gazete okumayı hatta telefonla konuşmayı bile özleyen Arıner, tüm özlemine rağmen bir kahve eşliğinde okyanusu seyretmenin tüm sıkıntılara değdiğini belirtiyor.

Arıner’e geçtiğimiz haftalarda korsanlar tarafından kaçırılan gemi kaptanı Aysun Akbay’ın durumunu nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda Akbay’ın, Özdek Kaptan’ın arkadaşı olduğunu öğreniyoruz: ‘Aysun, okuldan arkadaşımdı. Bu durumun arkadaşımın başına gelmesi, bir kaptan gibi değil, bir kadın endişesiyle beklemenize neden oluyor. Ama tabii arkadaşın başına böyle bir olay geldiği için mesleğimden vazgeçmem. Bu beni yıldıramaz.’

Denizden karaya ailesiyle selamlaşıyor

Gemilerin bir başka ‘kadın efendi’si Zekiye Banu Yüce... Üç yıldır kaptanlık yapıyor. Gemi kaptanlığının çocukluk hayali olduğunu belirten Yüce, bu mesleğin sevilmeden yapılamayacağını söylüyor. Kadınların kaptanlıkta çok yeni olduklarını, bu yüzden de erkek kaptanların kadınlara ‘Elinin hamuruyla erkek işine karışıyor’ gözüyle baktıklarını belirten Yüce, bu işi kadınların erkeklerden daha iyi yapacağını savunuyor:

 ‘Gemi kaptanlığı kadınların elinden daha güzel olacak bir meslek. Mesela gemide evrak, harita, kitap takibini kadınlar daha düzenli yapıyor. Mesleğin için birtakım avantajları da var. İşimiz gereği birçok kişinin gidemediği yerlere gidiyor, farklı kültürleri tanıyabiliyoruz. Gemide kira, elektrik, yemek derdi yok. O yüzden kadınlar için cazip bir meslek.’

Özellikle uzun seferlerde kaptanlar birçok şeyi özleyebiliyorlar. ‘Sokaktan ‘Patates, soğan’ diye bağırarak geçen seyyar satıcıların sesini bile özlüyorsunuz’ diyen Yüce, gemiden karaya adım attığında birçok değişikliğin kendilerini şaşırttığını anlatıyor:

‘Bir sefere gidip geldiğimde şehir çok değişmiş olabiliyor. Ailenizden birinin çocuğu olabiliyor. Ayrıca ağız tadıyla Türk yemeklerini, sebzeleri yemeyi de özlüyorsunuz.’ Gemi kaptanlığı konusunda ailesinin de kendisini desteklediğini ve hemen her sefere çıkışında onlarla karadan denize selamlaştığını söyleyen Yüce şöyle konuşuyor: ‘Babam İstinye’den dürbünle ben geçerken denize baktığında ben de bir dürbünle ona bakıyorum ve birbirimizi görüyoruz. Ya da annem bakıyor bazen ben geçerken. Eline bir beyaz çarşaf alıp beni selamlıyor. Ben de bir bayrak sallayarak ona karşılık veriyorum.’

Editör: TE Bilişim