İstanbul Boğazı Kuzeyinde Rumelifeneri'nin 3 mil açığında kaçak göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucu en az  30 kişinin yaşamını yitirdiği bildiriliyor. 

Teknede çoğunlukla Afgan/Suriyeli mültecilerin bulunduğu ve Romanya'ya gitmeyi amaçladıkları bildiriliyor.

Sahil Güvenlik Komutanlığı birimleri koordinasyonunda arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor.

Batan tekneden bir kişi sağ olarak kurtarılabildi.

Kurtarılan kişinin ifadelerine göre teknede 40 civarında kaçak göçmen bulunuyordu. Göçmenlerin milliyeti henüz tesbit edilemedi ancak ilk bilgiler Afgan ve/veya Suriyeli oldukları yönünde.

Deniz üzerinde kadın ve çocuk cesetleri bulunduğu bildiriliyor.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı tahlisiye botları denizden kazazedelerin cesetlerini topluyor. 

İlk ihbar 05:30 da

Sahil Güvenlik birimlerine ilk ihbarın sabah saat 05:30 sularında geldiği ve Rumelifeneri açıklarında bir teknenin batmak üzere olduğu ihbarı verildiği,

Ancak belirtilen bölgeye giden ekiplerin herhangi bir olgu bulamayarak geri döndükleri haber veriliyor.

Sabah gün ağardığında facianın boyutları ortaya çıktı.

Balıkçılar su üstünde cesetlerin bulunduğunu bildirince ekipler yeniden aramaya başladı.

8 kişi sağ olarak kurtarıldı.

Umuda yolculuğa çıkan çocukların cesetlerinin su üstünden toplanması olayın insan trajedisi boyutunu gözler önüne serdi.

Tekneyi insan kaçakçılarının bilerek mi batırdığı Sahil Güvenliğe kendilerinin mi haber verdiği soruları cevap bulmazken bir umuda yolculuk daha trajediyle sonuçlandı.

'BURADA DEHŞETİ YAŞIYORUZ'

Kurtarma çalışmalarına katılan Kaptan Ali Saruhan faciayı şu sözlerle anlattı.

"Balıkçılar da kurtarma çalışmalarına katılıyor. Telsizlerden anonslar yapılıyor. Ölenlerin çoğu çocuklar. Rüzgar çok kötü etkiliyor. Tekne küçük bir tekne bildiğiniz sandal. İçine 40 kişi koymuşlar. Dehşeti görüyoruz. Denizde çocuk cesetleri görüyoruz. Çocuklardan birinin cenazesi gemimizde, sanırım Afrika kökenli. Burada dehşet yaşanıyor."

İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA

İstanbul Valiliği Rumeli Feneri açıklarında batan tekne ve kurtarma çalışmalarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. 5 kişinin sağ olarak kurtarıldığı, 4 kişinin ise cesedine ulaşıldığı ve hala devam eden kurtarma çalışmalarıyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:

"03 Kasım 2014 sabah saatlerinde 158 Sahil Güvenlik ihbar hattına gelen yardım talebiyle, İstanbul Boğazı Kuzey çıkışı 2,5-3 millerde bir teknenin battığı ve denizde kurtarılmayı bekleyen şahıslar olduğu bilgisi alınmıştır. İhbar üzerine bölgeye çok yakın seyretmekte olan TCSG-74 gemisi ivedilikle bölgeye sevk edilmiş olup Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığına ait 7 adet Sahil Güvenlik Botu, 1 helikopter ve 1 dalış timi, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne bağlı 2 bot ve bölgede bulunan balıkçı tekneleri tarafından arama kurtarma çalışmalarına devam edilmektedir.Şu ana kadar yapılan çalışmalarda 5 kişi sağ olarak kurtarılmış, 4 kişinin cesedine ulaşılmış olup Sahil Güvenlik ve İstanbul AFAD tarafından Rumeli Feneri Balıkçı Barınağında bir irtibat noktası oluşturulmaktadır." 

"KURTARAMAYACAĞIZ DİYE KORKTUK"

Bir mülteciyi denizden sağ kurtarmayı başaran Kaptan Salih Bayraktar da o anları şöyle aktardı: 

“Erken saatlerde bir teknin battığını duyduk. Saat 08.00’e yaklaşıyordu. Önce balıkçı teknesi sandık. Deniz sert değildi. Balıkçı tekneleri için normal hava şartları vardı. Ağ atmış dönüyordum. Haberi alınca biz de kurtarmaya katıldık. Denizin üzerinde birinin çırpındığını gördük. Can yeleği vardı. Batıp çıkıyordu suya. Ancak yaşıyordu. Tekne yüksekti. Zor aldık. Korktuk alamayacağız diye. Ancak canlı olarak kurtardık. Yanında kız kardeşi vardı. O yaşamıyordu. Bir de 3-4 yaşlarında bir kız çocuğu aldık. Maalesef o da yaşamıyordu. Zor anlardı. Kurtardığımız 25 yaşlarındaki erkek ürkçe ”Kardeşim, kardeşim” diye dövünüyordu. Ancak Türk değillerdi. Suriyeli olduğunu tahmin ettik. Sorduk. Ancak hiç bir şey söylemedi. Sadece kardeşim diyerek ağlıyordu... Şoktaydı. Rumeli Feneri’ne getirdik. Üzerini değiştirdik. Ambulansa verdik.”

Teknenin kıç tarafının battığını belirten Bayraktar, “Adını alamadık. Sadece baş tarafında bir ucu görünüyordu. Fiber bir tekneydi. 8-10 metrelik bir tekneydi. Hava normaldi. Ancak sanırım en az 20-25 kişi vardı. Rüzgar 2-4’tü. Ancak böyle bir tekne için hava şartları normal değildir. Dalgalara dayanamamıştır. Denizdekilerin üzerinde can yelekleri vardı. Ancak yüzme bilmeyen biri o yeleklerle 10 dakika zor dayanır. Bulduğumuz kişi de batık çıkıyordu” dedi. 

"BUNU YAPANLARI DİVANI HARBE VERMEK LAZIM"

Bu sabah erken saatlerde Rumeli açıklarında yaşanan mülteci faciasına balıkçı tekneleri de katıldı. Balıkçılar denizden ceset topladığını söyledi. Kurtarmaya katılan Kaptan Kadir Sert, o anlar için şunları dedi: “Can yelekleri vardı. Ancak her yer cesetti. Bebekler, çocuklar... 15-20 cesedi biz çıkardık.”Rumeli açıklarında bu sabah saat 07.30 - 08.00 sularında bir tekne battı. Bölgede balık avlayan kaptanlar durumdan haberdar oldu. Balıkçılar arama kurtarma çalışmalarına başladı. Rumeli Feneri balıkçılarından Kadir Sert, kurtarma çalışması sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Balık tutuyorduk. O civardaydık. Haberi alınca gittik. Tüm balıkçılar yadım ediyoruz. Cesetler denizden fasülye gibi fırlıyor. Bur buçuk saattir denizdeyiz. Ceset topluyoruz. 15-20 ceset çıkardık. Batan teknenin adını alamadık. Ucu görünüyordu. Hepsinin can yeleği vardı. Bunu yapanları divan-ı harbe vermek lazım. Böyle insanlık mı olur. Bebek cesetleri yüzüyordu suda... Yakalayamıyoruz bunları. Yakalananlar da bırakılıyor.”

İşte insan tacirlerinin katliamda kullandıkları ve içine 40 kurbanı doldurdukları tekne. 

Editör: TE Bilişim